Erzurum Müze Müdürlüğü, depolarında saklanan ve aralarında 3 bin 500 yıllık takıların da bulunduğu 175 eseri ilk kez görücüye çıkardı. Serginin açılışını, Erzurum Müze Müdürlüğü tarafından düzenlenen özel bir etkinlikle gerçekleştirdi.
Erzurum Müze Müdürlüğü, bünyesinde bulunan 20 binden fazla eserden daha önce sergilenmeyenleri her yıl yeni bir konseptle sergilemek için çalışma başlattı. Müzedeki uzman ekipler eşliğinde yapılan bu çalışmaların ilk kısmında, metal takı ve süs eşyalarına odaklanıldı. Arkeolog Doç. Dr. Gülşah Altunkaynak’ın liderliğinde yürütülen projede, M.Ö. 1500 yıllarından başlayarak Urartu, Helenistik, Roma ve Osmanlı dönemine ait 175 takı tespit edildi.
Sergide, Erzurum Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı’nda uzman ekipler tarafından temizlenen ve restorasyon işlemleri yapılan eserler, cam bölmelere yerleştirilerek sergilendi. Eserler, dönemlere göre kronolojik bir sıra ile düzenlendi. Özellikle Urartu dönemine ait zengin takı kültürü ve Osmanlı dönemine ait detaylı takı işçiliği sergide öne çıktı.
Doç. Dr. Altunkaynak, takıların tarih boyunca estetik kültürün bir parçası olarak nasıl geliştiğini vurguladı. Urartu döneminden günümüze kadar gelen takıların, toplumların estetik anlayışını nasıl yansıttığını ve günümüze taşındığını ziyaretçilere göstermek istediklerini belirtti. Özellikle hayvan başlı iğneler, bronz ve gümüş bilezikler, Osmanlı dönemine ait takılar gibi çeşitli örneklerle, bu kültürün derinliğini sergilediklerini ifade etti.
Erzurum Müze Müdürü Hüsnü Genç, sergilerin yıllık olarak değişik konseptlerle devam edeceğini belirterek, metal takı ve süs eşyalarıyla başlayan bu serginin ardından, pişmiş toprak, sikke ve diğer konularda da uzmanların hazırladığı sergilerin ziyaretçilerle buluşturulacağını açıkladı.