Polonya'da bulunan 400 yıllık "Zosia" isimli kadının kalıntıları, halk arasında yeniden diriliş korkusuyla yapılan eski gelenekleri gözler önüne seriyor. Arkeologlar, Zosia'nın boynuna bir orak ve ayağına bir kilit yerleştirilmiş şekilde gömüldüğünü belirtti. Bu nesneler, ölen kişinin mezardan çıkmasını önlemek için kullanılmıştı.
Nicolaus Copernicus Üniversitesi'nden araştırmacılar, İsveçli arkeolog Oscar Nilsson'un desteğiyle Zosia'nın yüzünü, DNA analizleri, 3D baskı ve kil kullanarak yeniden şekillendirdi. Nilsson, Zosia'nın mezarına bu önlemler konmuş olsa da, günümüzde onun yüzünü yeniden canlandırarak hayata döndürmeye çalıştıklarını belirtti.
"VAMPİR SALGININA" KARŞI UYGULANAN BİR YÖNTEM
17. yüzyılda Polonya'da yaşanan "vampir salgını" döneminde, ölülerin mezarlarında ilginç korunma uygulamaları yapılmaktaydı. Araştırmacılar, cesetlerin yakılması, taşlarla ezilmesi, baş ve bacaklarının kesilmesi gibi çeşitli yöntemlerin halk arasında yaygın olduğunu belirtiyor. Profesör Dariusz Polinski liderliğindeki bir ekip, bu tür uygulamaların, halkın "vampir" olarak nitelendirdiği ölülerin yeniden dirilmesini engellemeye yönelik olduğunu ifade etti.
Geçtiğimiz ay Polonya'da başı kesilmiş bir "vampir çocuk" kalıntısının bulunması, bu uygulamaların başka varyasyonlarını da gün yüzüne çıkardı.
Öte yandan, yakın zamanda keşfedilen "vampir" mezarında, Zosia adlı kadının yüksek sosyal statüsüne işaret eden altın veya gümüş iplikle dokunmuş bir ipek başlık bulundu. Bu başlığın, köydeki diğer mezarlardan farklı olarak Zosia'nın toplum içindeki özel konumunu yansıttığı düşünülüyor.
Araştırmacı Nilsson, Zosia'nın yüzünü yeniden yapılandırırken, yaş, kemik yapısı ve diğer fiziksel özelliklere dayalı detaylarla kas ve yüz hatlarını şekillendirdi. Nilsson, “Yüzleri yeniden yapılandırmaya alışkınım; ancak bu sefer ona bir nebze de olsa insan onuru kazandırmayı amaçladım” diye ekledi.