Amca çocukları olan ve 2012 yılında evlenen Gülşen (34)- Caner Aydemir (36) çiftinin 2013 yılında Emirhan ismini verdikleri çocukları dünyaya geldi.10 yaşına kadar ciddi bir sağlık problemi yaşamayan Emirhan Aydemir, geçen ocak ayında ani kilo kaybı şikayetiyle ailesi tarafından hastaneye götürüldü.
Yapılan tetkikler sonrası karaciğer yetmezliği ve karaciğer fonksiyon bozukluğu tanısıyla Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne (BUÜ) yönlendirilen çocuğa, karaciğer, beyin ve diğer hayati organlarda bakır birikmesi sonucu ortaya çıkan ve nadir görülen kalıtsal bir hastalık olan Wilson hastalığı teşhisi konuldu.
ACİL ORGAN NAKLİ KARARI ALINDI
BUÜ Çocuk Gastroenteroloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tanju Başarır Özkan, kısa sürede durumu kötüleşen çocuğa acil organ nakli kararı alındığını belirterek, “İlk bir haftalık izlem sürecinde, tetkiklerini yaparken, karaciğer fonksiyonlarının giderek bozulduğunu gördük. Ve çocuğun, yaptığımız tetkikler sonucunda Wilson hastalığı olduğu tanısını kesinleştirdik. Ancak bu arada çocuğun zaman içinde, yaklaşık ikinci haftada karaciğerden etkilenmeyle oluşan, algısal bilişsel fonksiyonlarında bozulma, yani beyin fonksiyonlarında bozulma başladı. Diğer yandan, paralel olarak sinsi olarak seyreden, kıpırdanma halinde olan böbrek fonksiyon bozuklukları da belirgin hale geldi. Bu nedenle hızla donör aramasını da bir taraftan başlattık. Ama kan grubu uygun bir donör olması gerekiyor nakil yapmak için. Birinci planda da yakın akrabalarından olması gerekiyor. Bulunamadı uygun donör” dedi.
‘ÇOK BÜYÜK BİR AİLEYİZ, AMA HİÇ KİMSEYE UYMADI’
Ailede, birinci dereceden uygun donör bulunamadığını söyleyen Gülşen Aydemir, “Öncesinde, ‘Nakil değil’ dediler. Hani kurtarılabilir bir ciğerdir. Ama denedik olmadı. Sonradan ‘Nakil olacak’ dendiğinde herkese haber vermemize rağmen, çok büyük bir aileyiz, çok kalabalık bir aileyiz. Hiç kimseye uymadı aileden. Birinci dereceye uymadı. Dayıya da duymadı, babaya da uymadı” diye konuştu.
ARKADAŞININ ATTIĞI MESAJLA NAKİL KARARI ALDI
Aydemir ailesinin, oluşturduğu aile WhatsApp grubunda yaptığı çağrı, kısa sürede elden ele yayıldı. Bir arkadaşı aracılığıyla da fabrika işçisi olan Yasemin Fırat’a ulaştı. Yasemin Fırat, kendisini organ bağışına götüren süreci şu sözlerle anlattı:
“Bir WhatsApp grubundan arkadaşım sayesinde aldım bu haberi. ‘0 RH Pozitif kanı olan var mı kızlar?’ diye yazdı. Ondan sonra ben ilk kan veririm, diye niyetlendim. Ertesi gün karaciğer olduğu ortaya çıktı. Sonra doktorlarla görüşmeye karar verdim. Bu nasıl bir süreç, verince bana bir sıkıntı olacak mı, diye sormak için hastaneye geldim. Sonra doktorlar sağ olsun açıklama yaptı. Ben ağabeyimi kaybettim. Ona bir yardımım olamadı, çare olamadım. Yardım edemedim yani. Bir anda oldu her şey. En azından dedim bir şansımız varken, bir çocuğun hayatı kurtulsun. Bu şekilde karar verdim. Sonra teste tabi tutuldum. Sonrasında zaten Emirhan'ı gördüm. Ameliyattan önce bana, ‘Korkmuyor musun, ikimiz de ameliyat olacağız’ dedi. Sonra geldi bir gün ameliyattan önce şöyle dokundu bana, ‘Ben seni çok seviyorum biliyor musun?’ dedi. Hiç unutmam o günü. Ondan sonra zaten ameliyat günü belirlendi. Biz ameliyatımızı olduk.”
‘AĞABEYİMİ YAŞATAMADIM, ÇOCUĞUN BİR ŞANSI VARDI’
Kısa süre önce ağabeyini trafik kazasında kaybetmesinin, kararı almasına neden olduğunu söyleyen Fırat, nakilden önce tedirginlik yaşadığını, buna rağmen kararını arkadaşları ve akrabaları ile kendisini vazgeçirmesinler, diye paylaşmadığını belirterek, “Annem, ağabeyim arkamda durdular. Destek oldular bana. Ağabeyimi trafik kazasında kaybettim. Bir telefon geldi ağabeyim kaza yapmış. İkinci telefonda ‘Ağabeyiniz öldü’ dediler. Çok fazla istedim yaşatmayı ama bizim hiçbir şansımız yoktu maalesef. Gitti yani. Ama çocuğun bir şansı vardı. ‘Karaciğerinden bir parça lazım. Çocuğun 48 saat gibi bir ömrü kaldı. Hani ya çocuk gidecek ya da karaciğer bulunacak. Bunun bir riski yokmuş’ diyerek arkadaşım beni bilgilendirdi. Benim ağabeyim gitti. Eğer ben yapabilseydim, elimden bir şey gelseydi ben ağabeyimi yaşatırdım. Annem de aynı şekilde düşündü. O da bir can kaybetti. Çocuğunu kaybetti. Bir çocuğun da göz göre göre ölüme sürüklenmesine o da göz yumamazdı. Ve, ‘Önce Allah'a sonra doktorlara emanet ediyorum’ dedi. Biz 5 kardeşiz kalan, 6’ydık 5 kardeş kaldık. Yine 6 olduk” diye konuştu.
‘YASEMİN ABLA BANA HAYAT OLDU’
29 Ocak’ta gerçekleşen naklin ardından kısa sürede sağlığına kavuşan Emirhan Aydemir de artık bir ablası olduğunu söyleyerek, “Yasemin abla bana karaciğerini verdi. Bana hayat oldu. O yüzden ona çok teşekkür ediyorum. Korkmasınlar. Hiçbir şey yok. Ameliyat olup zaten hemen çıkacaklar. Bir şey olmayacak. Ben hiç tanımıyordum. Ameliyattan sonra tanıdım, biz genel cerrahide yatıyorduk, orada gördüm ve onu orada tanıdım. O yan odadaydı, o benim yanıma geldi. Öyle gördüm onu. Bayağı mutlu olmuştum” dedi.