Türkiye, ABD Dışişleri Bakanlığının bu yılki İnsan Kaçakçılığı Raporu'nda 2. kategoride yer aldı.
ABD Dışişleri Bakanlığının bu yılki İnsan Kaçakçılığı Raporu'nda genellikle göz ardı edilen "erkek çocuklara yönelik ihlallere ve siber dolandırıcılığa" dikkat çekildi.
Rapor, bazıları Çin'le bağlantılı olan insan tacirlerinin Laos'tan Türkiye'ye, Kamboçya, Malezya, Burma ya da Filipinler üzerinden yetişkin ve çocukları zorla çalıştırma ya da iş bağlantılı kaçakçılığa alet ettiklerini de ortaya koydu.
Raporda, insan tacirlerinin internetteki sahte iş ilanlarını kullanarak düzinelerce ülkede yetişkin ve çocukları işe almak için pandemiden yararlandığı belirtildi.
2023 raporuyla ilgili yazılı bir açıklama yayınlayan Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Seyşeller, Danimarka ve Hong Kong'un insan tacirlerine karşı yürüttüğü mücadeleyi överken, erkek çocuklara ve genç erkeklere yönelik insan kaçakçılığının, genellikle küresel çapta ilgi görmediğini ancak "yıkıcı" sonuçlara yol açtığını belirtti.
GÖZ ARDI EDİLİYOR: ERKEK ÇOCUKLAR VE İNSAN KAÇAKÇILIĞI
Rapora göre, erkek çocuklar, tespit edilen insan ticareti mağdurları arasında en hızlı büyüyen kesimi temsil ediyor.
Birleşmiş Milletler Suç ve Uyuşturucu Ofisi’nin (UNODC) Ocak 2023'te yayınlanan 2022 Küresel İnsan Ticareti Raporu, insan ticareti mağduru olarak tanımlanan erkek çocuklarının yüzdesinin 2004 ile 2020 yılları arasında beş kattan fazla arttığını gösteriyor. Bu artış erkek, kadın veya kız çocuklarına göre çok daha fazladır.
Rapor, erkeklerin (erkek çocuklar ve erkekler dahil) tespit edilen tüm insan ticareti mağdurlarının yüzde 40'ını oluşturduğunu belirtiyor. Kadınlar, tespit edilen insan ticareti mağdurlarının erkeklere oranla yaklaşık iki katını oluştururken (yüzde 42'ye yüzde 23), kız ve erkek çocuklardan oluşan insan ticareti mağdurlarının oranı neredeyse aynı (sırasıyla yüzde 17 ve yüzde 18).
İnsan Ticareti Enstitüsü'nün makalesi ise erkeklerin mağdur değil fail olduğuna dair yaygın toplumsal inancın sorunun önemli bir parçası olduğunu öne sürüyor.
Rapora göre, insan ticareti mağduru olan erkek çocuklarının ya da erkeklerin kendilerini tanımlama olasılıkları kız çocuklarına ya da kadınlara göre daha düşük.
Araştırmalar, erkeklerin kendilerini insan ticareti mağduru olarak tanımlama olasılıklarının kadınlara kıyasla daha düşük olduğunu ortaya koyuyor. Bunun sebebi ise, erkeklerin güçlü olması gereken toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanıyor.
Ayrıca rapora göre, LGBTQI+ bireyler, genel olarak, insan ticareti açısından daha yüksek risk faktörleriyle karşı karşıya. Çünkü LGBTQI+ bireyler pek çok toplumsal engelle mücadele etmek zorunda kalıyor.
119 KURULUŞTAN SADECE BİRİNİN ERKEK MAĞDURLAR İÇİN ÖZEL PROGRAMI VAR
Raporda, erkek mağdurların ihtiyaçlarına yönelik insan ticaretiyle ilgili çok az kaynak olduğu da belirtiliyor. İnsan Ticareti Enstitüsü, 2018 yılında insan ticaretiyle ilgili ABD’de 150 kuruluşu inceledi. Hem işçi kaçakçılığı hem de seks kaçakçılığı ile ilgilenen 119 kuruluştan sadece birinin erkek mağdurlar için özel bir programı vardı. Sadece seks ticaretine odaklanan diğer 31 kuruluştan hiçbirinin ise sadece erkek mağdurların ihtiyaçlarına odaklanan bir programı yoktu.
2022 TIP Raporu’nda da ülkelerin büyük çoğunluğunun ya yetersiz yardıma sahip olduğu ya da özellikle erkek mağdurlara yönelik hizmetlerden yoksun olduğu belirtildi.
İNSAN TİCARETİ KONUSUNDA EN DÜŞÜK KATEGORİDE 24 ÜLKE BULUNUYOR
Raporun en düşük kademesindeki 24 ülke arasında Çin, Kuzey Kore, Beyaz Rusya, Afganistan, Myanmar, Suriye ve İran gibi devletler yer alıyor.
Bununla birlikte raporda notları düşürülen, Cezayir, Çad, Cibuti, Ekvator Ginesi ve Papua Yeni Gine ile Vietnam, Malezya ve Brunei de üçüncü kademeye dahil edildi.
Ayrıca, Somali, Libya ve Yemen, raporda "özel vaka" olarak belirtildi.
TÜRKİYE, 2 KATEGORİDE YER ALIYOR
Raporda 2. kategoride yer verilen Türkiye ile Myanmar, Kamboçya, Laos, Malezya, Filipinler, Gana gibi ülkelerde kaçakçıların, Kovid-19 salgını döneminde "yaygın işsizlikten" faydalandıkları açıklandı. İkinci kategori, hükümetlerin yasanın asgari standartlara tam olarak uymamakla birlikte önemli çaba gösterdiğine işaret ediyor.
Raporda hükümetin bazı alanlarda asgari standartları karşılamadığına dikkat çekildi. Buna göre daha az insan tacirinin hüküm giydiği, mahkemelerde zanlıların çoğunun beraat ettiği, insan ticaretine dair davaları özel beceri ve bilgi sahibi olmayan genel polis soruşturma dairelerinde yürütüldüğü belirtildi.
Öte yandan hükümetin yerel sivil toplum kuruluşlarını mağdur koruma çabalarında dışladığı ve kolluk kuvvetlerinin zaman zaman insan ticaretini daha az cezayı gerektiren daha hafif suçlar, özellikle de seks ticareti yerine "fuhuşa teşvik" kapsamında soruşturduğu eleştirisi getirildi.
Hükümetin özel destek sunma kapasitesinden yoksun olduğu, transseksüel mağdurları barınma hakkından mahrum bıraktığı ve mağdurlara yardım fonlarını azalttığı da raporda olumsuz noktalar olarak dile getirildi.
