Dünya genelinde yaklaşık 300 milyon akıllı evin bulunduğu tahmin ediliyor. Ev sahipleri, yaşam alanlarını daha enerji verimli ve çevre dostu hale getirmeye çalışırken, yenilenebilir enerji kaynaklarının entegrasyonu önem kazandı.
Akıllı ev sistemleri, evdeki aletlerin, elektronik eşyaların ve diğer sistemlerin uzaktan kontrol edilmesine olanak tanıyan bir teknolojidir. Bu sistemler, akıllı telefon, tablet veya bilgisayar üzerinden yönetilebilir. AATD Kurucu Ortağı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Tamer Demir, akıllı evlerde alınması gereken bireysel güvenlik önlemleri hakkında önemli bilgiler sundu.
ERİŞİLEBİLİRLİK VE GÜVENLİK RİSKLERİ
Tamer Demir, teknolojinin yaşamı kolaylaştırma amacı güttüğünü vurgulayarak, "Kendi başına karar veren bir sistemden ziyade, sizin kontrolünüzde olan bir yapıdan söz ediyoruz. Ancak bu sistemlerin hiç risk taşımadığını söylemek doğru olmaz," dedi. Erişim kolaylığının yaşamı kolaylaştırmakla birlikte bazı riskler de barındırdığını belirtti.
ÇEVRECİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR YAŞAM
Demir, akıllı evlerin çevreci özelliklerinin geliştirilmesindeki öneme dikkat çekti. "Otomasyona bağladığınız her sistem, istediğiniz zaman istediğiniz yerden erişim sağlar. Doğru tasarlanmış uygulamalar enerji tasarrufu konusunda büyük rol oynar," dedi. Uzaktan erişilebilen iklimlendirme sistemleri ve otomatik sulama gibi uygulamalar, konfor sağlarken aynı zamanda tasarruf imkanı sunuyor.
Demir, günümüz projelerinde hem iç mekanların hem de dış alanların sensörler aracılığıyla otomatik olarak kontrol edileceğini belirterek, "Bu sistemler, gereklilik halinde devrede, gereklilik olmadığında ise kapalı kalıyor, böylece hem konfor hem de enerji tasarrufu sağlıyor," diye ekledi.