Akşener: Afet kaderdir ama felaket Beştepe'dendir

Akşener: Afet kaderdir ama felaket Beştepe'dendir

İYİ Parti lideri Meral Akşener, Fox TV'de İlker Karagöz'ün Çalar Saat adlı programında canlı yayında konuşuyor.

.İYİ Parti lideri Meral Akşener, Fox TV''de İlker Karagöz''ün Çalar Saat adlı programında canlı yayında konuşuyor.

Akşener''in açıklamaları şöyle: 

“AFET KADERDİR AMA FELAKET BEŞTEPE’DENDİR”

Bir afet kaderdir ama afetin felakete dönmesi ihmaldir, yanlışlıktır, beceriksizliktir, liyakatsizliktir. Bu coğrafyanın bir afet kaderiyle karşı karşıya olduğunu bütün bilim insanları söyledi. 1999’da Gölcük’ten başlayarak sonrasında Düzce’ye doğru giden bir aks vardı. O depremde Avcılar da hasar gördü. 2022’de bizi yönetenler iş başına geldiler. 21 yılı doldurdular, iş başındalar. 2017’de ‘bürokrasi’ dedikleri illetten kurtulmak için yeni bir sisteme geçildi. Bütün yanlışların arka planında beceriksizlik ve liyakatsizliğin yanı sıra yukardan talimat gelmeyince kimsenin kıpırdamadığı bir sistem. Bir afet kaderdir ama felaket Beştepe’dendir. Umarım buradan bir ders çıkarılır ve liyakatsizliğin önlenmesi için adımlar atılır.

“MİLLET BUNUN BİR BENZERİNİ 15 TEMMUZ’DA YAPTI”

Devletten kastım kadim devletimiz değil. Orada ‘şahsım devleti’ denilen bir iktidar anlayışı var. O anlayış enkaz altında kaldı. Millet sen kimsin diye bakmadan müthiş bir dayanışma sergiledi ve enkazın altından tuttu, çıkardı. Millet bunun bir benzerini 15 Temmuz’da yaptı. O zaman millet devleti köprülerden çekti çıkardı. Hangi inançtan hangi etnik kökenden olursa olsun müthiş bir dayanışma. Önemli olan bu millet ve bu ülke. Afet büyük buna itirazım yok. İnsanlar bu afete yardım edebilmek için ülkelerden insanlar geldiler. Milletimize koydukları bir tavır var onlara da teşekkür ediyoruz. İktidar bundan yola çıkarak bir diplomatik atak yapabilir mi onu bilemiyorum. Bu olursa lüzumsuz kavgalar ortadan kalkar.

Deprem anında gördüm, insanlar karar alamıyor. Kimsenin kimseden haberi yok. Yukarında talimat gelinmediğinde kıpırdamayan bir sistem var. Deprem kaderdir, depremin felakete dönüşmesi kader değildir. Deprem kaderdir, depremin felakete dönmesi Beştepe''dendir. 

“ÇOK ÇİRKİN ÇOK NOBRAN BİR DAVRANIŞ”

İki şey var: Birincisi Sayın Oktay başta olmak üzere bakanların bazıları, bunların tamamı atanmış insanlar, durup durup siyasetçilere, seçilmişlere hakaret edilmesi, Türkiye’de çok çirkin, çok nobran bir davranış biçimi. İkincisi, bir milletvekilinin seçilme prosedürünü, bakalım Sayın Oktay bağımsız aday olsun seçilebilir mi görelim. Zaten bu ucube sistem bunu ortadan kaldırdı. Onları atayanları da bu millet seçti.

“99 DEPREMİNDE İZMİT’İN DIŞINA HİÇ ÇIKMADIM”

Asıl mesele şu: 99 depreminde ben İzmit’in dışına hiç çıkmadım. Saat 3’ü geçiyordu, biz Anadolu Yakası’nda oturuyoruz, müthiş bir şekilde sallandı. Kocaeli’ye doğru giderken Hereke Köprüsü’nde sallandık. Bir apartman çökmüş, çok sevdiğim DYP’li bir milletvekili oturuyordu. Eyvah Alaaddin abi gitti. Sonra bulduk kendi insanlarımızı köye götürdük. İzmit’i gezdik yıkım var. Daha hava aydınlanmamış. Plajyol diye bir semt var. Orada çok çökme oldu. Ailemden epey insan kaybettik. Gölcük’ten haberler geldi, feci. Velayete gittik oturduk ne yapabiliriz diye konuştuk. Hem Emasya planı devrede, hem de Sivil Savunma diye bir kurum var. 35 bin eğitimli gönüllü var. Bunlar vatandaşlık görevi olarak eğitiliyor, zorunlu değil. Onları devreye girdiğini gördük. Saat 8 gibi jandarma devrede, koordinasyon kurulmuş. Saat 13.309 gibi rahmetli Demirel geldi. Gölcük’e geldik, o zaman gördüm apartmanları deniz geri almış. Kuzenlerim Yalova’da yazlıkta oturuyor onların evleri yıkılmış. Demirel’i karşıladık, şapkasını çıkardı, Tüpraş’a baktı. ‘Birinci önceliğiniz buranın söndürülmesi olacak’ dedi. Ecevit öğlenden sonra Sakarya’da açıklama yaptı. Hasan Gemici beyi Sakarya’dan sorumlu yaptılar, o zaman bakandı. Ben muhalefetteyim o zaman, DYP’deyim. MHP’nin, DSP’nin milletvekilleri ve STK’lar ile her sabah toplantı yaptı Hasan Bey. Öyle iktidar, muhalefet ayrımı yok. Ben oradayım, Osman Pepe orada. Ben sokakta gezmeyi seviyorum, ağırlıklı olarak bana kadınların olduğu yerleri gezmek düştü. Hasan beyin başkanlığında toplanıp görev alıp, dağılıp taleplerin gelmesini sağladık.

“AFAD MALZEMELERİ BAŞKA ÜLKELERE GÖNDERDİ"

Ben Sayın Erdoğan’ın yerinde olsaydım sabah 8’i geçmemek kaydıyla bütün siyasi partilerin genel başkanlarını arayıp ya da arattırıp ne yapabiliriz konuşurdum. Sivil savunma kanunu 2009’da kaldırıldı. AFAD’a verilen görevler acayip yüksek ama yapılan bir şey yok. Marmara depreminin ikinci gününde kilometre başına düşen Mehmetçik 0,69 olurken, 6 şubat depreminden 2 gün sonra bu rakam 0,03 oldu. Mevcut envanterinde bulunan birçok malzemenin başta Suriye olmak üzere farklı ülkelere gönderildiği iddia ediliyor. Depo kayıtlarında bulunan 19 bin 858 seyyar tuvalet, kadınlar benden en çok bunu istedi. Özgeçmişlerine ulaşılan 65 AFAD müdürünün sadece 15 il müdürü afetle mücadele ile ilgili bölümlerden mezun. Onlar da deprem bölgelerinde görev yapmıyorlar.

“İŞLER EN SON BEŞTEPE’YE GİDİYOR”

Mesela tüp meselesi bizim sahadan aldığımız bilgidir. Hipotermi sözünü sahada öğrendim ben. Bu kısmını Sayın Erdoğan’a direkt ben ilettim. Hemen talimat vereceğini söyledi. Önce özel kalemler birbirini arar. Sadece Millet İttifakı’nın 6 genel başkanının telefonları birbirinde var. Benim gizli telefonum yok.

AFAD müdürü arandı. AFAD müdürü validen, vali genel merkezden talimat almadan izin verilmedi. Kendileri dağıtamadılar çünkü eleman eksikti. Gönüllülere bir çağrıda bulunduk, 30 bini aşkın telefon aldık. AFAD’ın üst düzey yöneticileri bize dedi ki arama kurtarma deneyimleri olduk 3 uçak dolusu insanı biz AFAD’ın bilgisi dahilinde gönderdik. Onlar 256 civarında insan kurtardılar. Karar veremiyorlar. Bürokrasi tam tersine insanların insiyatif alamadığı hale geldi. İşler en son Beştepe’ye gidiyor.

“BİR KISMI ORGAN BİR KISMI CİNSELLİK İÇİN ÇALINIYOR”

Ne olursa olsun çok iyi çalışıp bu ucube sistemi sizin helal oylarınızla düzeltmeliyiz. Bu iş normal değil. İstanbul depremi olduğunda Allah muhafaza… 7 gün üst üste girdim, şimdi tekrarlayacağım. Acılı insanlardan her şeyi alabilirsiniz. Ölmüş kardeşinin anasının, babasının karşısında suçlu hisseder. O akbabalar her şeyi alırlar. Bir kadına komşunuzun çocuklarıyla ilgileneceksiniz dedim. Kocaeli’nde ilk 10 günde çocuklar çalındı biz bunu fark edemedik. Batılı ailelere evvela edinmek için satılıyor. Diğer illere gitmediğim için oralardaki bilemem. Bir kısmı organ için bir kısmı da cinsellik için çalınıyor.  Oradaki çocuklarla ilgileneceksiniz ve mutlaka devlete teslim edeceksiniz dedim. Mesela TCDD tren kaldırırdı. Her indiğinde çocuklar eksik olurdu. Ondan sonra mühürlenerek götürüldü.

“İSTANBUL’A ÖNLEM ALINMAZSA TÜRKİYE YANAR”

 İstanbul’da birçok yerde konteyner vardı içinde alet olan. Toplanma yerleri vardı, nerede bunlar? O konteynerlerin içinin alınıp söküldüğü görüldü. İstanbul depremine önlem alınmazsa Türkiye yanar. İstanbul’da Avcılar yıkılmasına rağmen İstanbul’un Anadolu Yakası Kocaeli’ne baktı. İstanbul’da toplanma alanları AVM oldu. Bir Allah’ın kulu istifa etmedi. Mesela Instagram’da Twitter’da yazabilirlerdi.

“SİYASİ FAYDA SAĞLANMAYA ÇALIŞILIYOR”

Böyle bir dönemde buradan bir siyasi fayda sağlanmaya çalışılıyor. Erdoğan’ın yerinde olsaydım CHP’nin belediye başkanları ile Cumhur İttifakı’nın belediye başkanlarını bir araya getirirdim. Toplumsal olarak yan yana gelişi, kaynakların verimli kullanılmasını, herkese bir olduğumuzu göstermiş olurdum. Bu deprem siyasetin her şeyini resetledi. Yeniden başlıyor her şey. 5 Şubat’ta yattığımız gibi 6 Şubat’ta kalkmadık.

“ERDOĞAN’IN BİLMESİ GEREKEN HİCAP DİYE BİR KAVRAM VAR”

Sayın Erdoğan’ın bilmesi gereken hicap diye bir kavram vardır. Hicap duyguları gitmiş. Partili cumhurbaşkanısın. Ahlaksız, namussuz diye bağırdığında aşağıdakiler ne yapmaz? Balık baştan kokarmış. Siz binalara imar affı getirmişsiniz, bir de kanun çıkarmışlar yapıdan ben sorumlu değilim diyor. İmar affı ile 25 milyar lira aldılar. Bari İstanbul’un binalarının güçlendirilmesi için harcasanıza? Yol yaptılar yıkıldı. Böyle bir beceriksizlik yok. Kaos dedikleri şey nedir? 45 bin insanın ölümü değil mi?

Bu milletin aklı şuuru hiçbir zaman böyle bir kaosa izin vermez. Bu ülkede etnik aidiyetler üzerinden asla bir kavga olmaz. Tarih şuuru, bu coğrafyada yaşananlar masal olarak, hikaye olarak anlatılır. O insanlar gayret ettiler. 

“BENİ EBRAR SİTESİ’NE GÖTÜRDÜLER”

Ben asla birilerini kötülemedim, kendimi övmedim, o insanları dinledim. Mesela beni Ebrar Sitesi’ne götürdüler. Ben onları dinliyorum sadece. Gençten bir hanım bağırmaya başladı gelmeyin buraya diye. Kızım ne istiyorsan onu yapayım dedim. Açıkta cenazesi varmış onu görmeyelim istemiş. Bir kişi burada siyaset yapmayın dedi. Sonra biz getirdik dediler yanımdakiler bir daha ağzını açmadı. Umarım buradan bir algı yaratılmaz dedim.

İlgili Haberler
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.