Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Nevin Balta

Nevin Balta

SÖZÜN ÖZÜ

Atatürk niçin sosyal demokrat değildi?

Dr. Hasan İleri Türkiye’de Sosyal Demokrasi (1908-1998) isimli kitabında Dr. Hasan Rıza tarafından Sosyal Demokrat Fırka’nın (SDF) 23 Aralık 1918 yılında kurulduğunu, 1922’de feshedildiğini, yeniden kurulması için yapılan başvurunun Bakanlar Kurulu tarafından reddedildiğini yazar. Cumhuriyet kurulmadan önce kurulan SDF’nin 13 Mayıs 1925 tarihli başvurusu ise Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu tarafından onaylanmaz.

Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında sosyal demokrasi, Batı’da en güçlü dönemlerini yaşarken Atatürk, sosyal demokrasiye bilinçli ve ısrarlı biçimde mesafeli durmuştu. Ulus devletin inşasında yeni kurulan devletin dil ve etnik birliğini sağlamak için uyguladığı Kemalizm çizgisi ile sosyal demokrasiyi - o günkü anlamıyla sosyalist partiyi - Türkiye için uygun bulmamıştı. Çünkü Kemalist ideoloji ve kalkınma modeli, sosyal demokrasi ile çelişiyordu.

Cumhuriyet’in ekonomi modelinin ana omurgasının kurulduğu, 100. yılını kutladığımız “17 Şubat- 4 Mart 1923 İzmir İktisat Kongresi’nde Atatürk’ün kalkınma programının karma ekonomi modeline odaklandığı tüm dünyaya duyurulmuştu. Bu modele göre büyük sermaye ve teknik donanım isteyen yatırımlar, fabrikalar devlet eliyle yapılacak ancak serbest girişimcilerin küçük yatırım başvurularına sıcak bakılacaktı.

Cumhuriyet’in kurucu ilkeleri, kurucu değerleri ve Türk devrimleri ile sosyal demokrasi örtüşmemekteydi. Atatürkçülük (Kemalizm) ile sosyal demokrasi birbirine zıt ayrı birer ideoloji olduğu gerçeği göz ardı edilmemeli. Bu yönüyle Cumhuriyet Halk Partisi bugünkü duruşuyla samimi Atatürkçüler ile sosyal demokratların aynı çatı altında, aynı partide birlikte mücadele etmesi, çözülmesi gereken konulardan biridir.

Modern “Sosyal Demokrat İdeoloji”nin kurucusu ünlü Marksist Eduard Bernstein (19850-1932) idi. Marksizmi revize ederek önerdiği “sosyal demokrasi teorisi”, ona göre Marksizmin yaşadığı tarihsel gelişim sürecinin doğal bir sonucuydu. Sağlam bir Marksist olan Eduard Bernstein, sosyal demokrasiyle alt ve üst sınıfların halkla bütünleşmesi ve demokratik seçimler yoluyla proleteryanın iktidara gelebileceğini iddia ediyordu. Devrimci Marksist yöntemler yerine parlamenter sistem içerisinde demokratik mücadele ile işçi sınıfının kapitalist sistemden emeklerine karşılık haklarını artırmalarını ve yaşam standartlarını yükseltmelerini öngörüyordu. İşte bu fikirleriyle kendisiyle benzer kaderi yaşayan diğer Marksist düşünür Karl Kautsky ile birlikte “dönek” olarak ilan edilmişti.

Eduard Bernstein’in fikirleri, büyük emperyalist paylaşım savaşından sonra sosyal demokrasi ile yönetilen Baltık ülkeleri ve Almanya’nın teknoloji hamlesiyle geri kalmış ülkelerin zenginliğini sömürerek zenginleşmeleri nedeniyle önemini yitirdi.

Atatürkçülük (Kemalizm) ülkemizde, sosyal demokrasi ise Avrupa’da üretilmiş ayrı birer ideolojidir. Atatürk sosyal demokrat partiyi kapatmıştır. Kısmi Atatürksever olan sosyal demokratlar varsa da onlara şunu söyleyebiliriz: “Hem Atatürkçü hem sosyal demokrat olunmaz. İkisi ayrı ideolojilerdir.”

100. yılında İzmir İktisat Kongresi’nde Atatürk’ün yaptığı açık konuşmasını ve alınan kararları tekrar tekrar okumalı, demokrasinin, sosyal kalınma hedeflerinin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerinde zaten var olduğunu görebiliriz. Cumhuriyet kadroları, 100 yıl önce şu hedefleri belirledi: “Yüksek ve istikrarlı büyüme hızının sağlanmasını, girişimciliğin ve rekabet gücünün artırılmasını, bölgesel gelişme dinamiklerinin harekete geçirilmesini, gelir dağılımının iyileştirilmesini, yoksullukla mücadeleyi ve iyi yönetişimi hedefleyen çözüm önerileri ve stratejiler ortaya konması.”

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları