Apartman ve site gibi toplu yaşam alanlarında bazı köklü değişiklikleri yapmak komşular arasında anlaşmazlıklara neden olabiliyor.
Bu anlaşmazlıkların bir kısmı da balkonun eve katılması halinde çıkıyor. Bunu yapan kişi evinin kullanım alanını artırabiliyor ama binanın dış görünümüne aykırı bir görüntü ortaya çıkmasına neden oluyor. Böyle bir durumda yaşanabilecek anlaşmazlıkların yasal boyutu vatandaşlar tarafından merak ediliyor.
KOMŞUDAN İZİN ALMASI GEREKİYOR
Bir ev satın alındığında o evin mülkiyet hakkı o yapıda istenildiği gibi tasarrufta bulunma hakkı verir. Fakat ortak yaşam alanlarında bu hak belirli kurallara tabi tutuluyor.
Dolayısıyla kişi evin sahibi olduğu için binanın dış görünüşünü bozamaz. Balkonlarda veya evin dış cepheye bakan kısımlarında kimse keyfi işlem yapamaz. Eğer yapmakta ısrarcı ise komşularından izin alması gerekiyor.
KONUYLA İLGİLİ YARGITAY KARARI VAR
Bir konuda yaşanan anlaşmazlığın çözümü direkt olarak kanunlarda yazılı olmayabilir. Bu durumda benzer konularda Yargıtay’ın aldığı kararlar bağlayıcı olmaktadır.
Balkonun eve katılmasına dair de örnek bir Yargıtay kararı bulunmaktadır. Yargıtay balkonu her ne kadar ortak kullanım alanı olarak görmese de bina bütünlüğünü sağlaması açısından ortak kullanım alanı gibi değerlendirilmesini istemektedir.
Yani balkonda değişiklik yapılması ile binanın girişinde değişiklik yapılması arasında en küçük fark yoktur.
BALKONU ESKİ HALE GETİRMEK ZORUNDA KALABİLİR
Balkonda tadilat yapıp eve katmak isteyenlerin bunu gerçekleştirme yolları yine yasalarla belirleniyor. Bunun için kişiler komşularının beşte dördünün iznini almalıdırlar.
Sözlü iznin geçerli olmadığı bu durumda kat malikleri komşularından yazılı izin almalıdırlar.
Bu izin alınmadan işlem yapılırsa bir komşu mahkemeye gidip şikayetçi olması durumunda balkonu eve katan kişi balkonu eski haline getirmek zorunda kalacaktır.
Kaynak: Uşak Gündem