Euronews’in haberine göre, Yerel yönetim yasasının 114'üncü maddesini işleten Birmingham Belediyesi, yasal olarak vermek zorunda olduğu hizmetlerin dışındaki bütün faaliyetlerini durdurdu. 114'üncü maddenin işletilmesi, belediyenin dış yardım almaksızın bütçeyi dengeleyecek kaynakları bulunmadığı anlamına geliyor.
Belediye, yaptığı açıklamada, ayda 5 ile 14 milyon sterlin arasında tutan eşit ücret yükümlülüğünü yerine getirmek için yeterli bütçesi olmadığını ve bütçesinde 87 milyon sterlin açık bulunduğunu bildirdi. 101 üyeyle Avrupa'nın en geniş yerel yönetimi olan Birmingham'da şehir meclisi 65'i İşçi Partisi, 22'si Muhafazakar, 12'si Liberal Demokrat ve ikisi Yeşillere mensup üyelerden oluşuyor.
"YÜKSELEN ENFLASYONUN ETKİSİ"
Belediye meclisinin İşçi Partili lideri John Cotton ve başkan yardımcısı Sharon Thompson tarafından yapılan açıklamada "Ülke genelindeki yerel yönetimler gibi, Birmingham şehir meclisinin de eşi benzeri görülmemiş mali zorluklarla karşı karşıya olduğu açıktır. Yetişkin sosyal bakım talebindeki büyük artışlar ve iş oranları gelirindeki dramatik düşüşlerden, yükselen enflasyonun etkisine kadar, yerel yönetimin bir felaketle karşı karşıya olduğu açıktır." denildi.
Kadın ve erkek çalışanlar arasındaki eşit ücret dengesi kurulmasını amaçlayan yükümlülük, yeni kaynak oluşturulmayan belediyelerin bütçesini sarsıyor.
Birmingham özelinde ise bu yükümlülüğün yanı sıra, ilk etapta 19 milyon sterline mal olacağı hesaplanan yeni bilgi teknolojileri sistemi için maliyetin 100 milyon sterlini geçeceğinin anlaşılması ve geçtiğimiz yaz ev sahipliğini yaptığı Commonwealth Oyunları'nın bütçede açtığı dengesizlik sebepler arasında gösteriliyor.
Pandemi ve Ukrayna'daki savaşının tetiklediği hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon ile hükümetin kemer sıkma tedbirleri kapsamında son 10 yılda toplamda 1 milyar sterlini bulan yerel yönetimlerin payındaki kesinti de ülke çağında yerel yönetimlerin bütçesini zora sokan başlıca sebepler arasında sayılıyor.
Belediyeyi kurtarması istenen hükümet ise geçtiğimiz yıllarda Birmingham belediyesine verdiği ek desteği yüzde 9 arttırdığını belirterek belediye meclisinin İşçi Partili yönetimini bütçeyi idare edememekle suçluyor. Ancak iflas durumunun Birmingham'la sınırlı olmadığını belirtiliyor.
EN AZ 26 BELEDİYE MECLİSİNİN 2 YIL İÇİNDE İFLAS ETME RİSKİ VAR
Geçtiğimiz hafta, 47 kent konseyinin bir araya gelerek oluşturduğu Belediye Yetkilileri Özel İlgi Grubu'na göre, ülkenin en yoksul bölgelerindeki en az 26 belediye meclisinin daha önümüzdeki iki yıl içinde iflas etme riski altında olduğunu ortaya koydu.
2021 nüfus sayımına göre İngiltere'nin en büyük ikinci şehri olan Birmingham'ın nüfusu 1 milyon 144 bin 900. İngiltere'de yerel yönetimlerin görevleri arasında yol bakımı ve güvenliği; okul, eğitim ve kütüphanelerle ilgili sorumluluklar; atık yönetimi ve geri dönüşüm; yaşlı, bakıma muhtaç ve korumasız kişileri için sosyal bakım; çevre ve ağaç yönetimi, sosyal konutlar ve genel ev güvenliğine ilişkin konular bulunuyor.
İflas eden Birmingham belediyesi yasal olarak eğitim hizmetleri, çocukların ve savunmasız kesimlerin korunması, sosyal bakım ve atık toplama hizmetlerini vermekle yükümlü. Ancak iflas sebebiyle aksayacak hizmetlerden dolayı yollar, parklar ve kütüphaneler ve kültürel projelerin olumsuz etkilemesinden korkuluyor.
Bunun ötesinde, gıda bankası ya da gençlik merkezi gibi mali açıdan zor durumdaki aile ya da gençlere sunulan kadar birçok destek ve hizmetin kesilmesinin sosyal sorunları derinleştirmesinden endişe duyuluyor.
