Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamında yapılan sınav puanıyla öğrenci alacak yabancı özel okullara, ön kayıtların ilk gününde binlerce öğrenci başvurdu.
Bu okulların mezunlarının, Avrupa ve ABD’de yükseköğrenim görme olanakları, devlet okullarının niteliğindeki sorunlar ve eğitimin sisteminin giderek dinselleşmesi yüzünden yabancı okullara talepte patlama yaşanıyor.
Cumhuriyet gazetesinden Figen Atalay’ın haberine göre, yabancı özel okullara, eğitim ücretlerinin yüksekliğine rağmen kontenjanlarının 6-7 kat üstünde öğrenci ön kayıt yaptırdı. Bu liselerin mezunlarının yurtdışındaki üniversitelere gitme oranları da her geçen yıl artıyor. Mezunların yüzde 70-80’i yurtdışındaki üniversitelerde okumayı tercih ediyor.
Uluslararası Eğitim Danışmanları Derneği yönetim kurulu üyesi Aslıhan Özenç bu yıl yabancı liselere olan talep artışını velilerden aldıkları bilgilere göre şöyle değerlendirdi:
"Veliler, Türkiye’de özel okullar ve devlet liselerinde yabancı dil eğitimine verilen önemin düştüğünü gözlemliyor.
Eğitim kalitesine olan inanç azalıyor.
Eğitimde kalite ve öğretmen yatırımı yerine öğrenci konforu ve kampusa yatırım yapan özel okullar yerine daha köklü yabancı liseler tercih ediliyor.
Velilerin yabancı okulları tercih etmelerinin en temel sebeplerinden birisi de ana dillerinde ücretsiz eğitim veren İtalya, Almanya, Fransa gibi ülkelerde devlet üniversitelerinde çocuklarına düşük harç ücretleri ile üniversite eğitimi olanağı sunabilmek.
En köklü gerekçe, bu okullarda çocukların ikinci bir yabancı dil öğrenmesi, yurtdışında okuma imkânının artması ve dünya vatandaşı olarak yetişebilmesi."
'DEVLET OKULLARINA GÜVEN AZALDI'
Eğitim İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, “Eğitimin kamu hizmeti olmaktan çıkarılıp bir metaya, pazara dönüştürüldüğü bu çarpık sistemde yabancı liseler veliler için adeta bir 'ithal' çözüm haline gelmektedir” dedi. Özbay, yabancı liselere talepte yaşanan patlamanın altında yatan nedenleri şöyle sıraladı:
"Giderek niteliksiz hale getirilen, gericileşme hat safhada yaşandığı için artık öğrencilerin sosyalleşme ve bireyleşme ihtiyaçlarına cevap veremeyen devlet okullarına güven daha da azalmıştır. Devlet okullarında verilen eğitim ile öğrencilerin iyi bir eğitim alacağına ve kendilerine bir gelecek inşa edebileceğine olan inanç her zamankinden daha düşüktür.
Devlet okullarında din ve propaganda içerikli derslerin artırılıp pozitif bilimlerin azaltılması denkleminde dil eğitimi iyice cılızlaştırıldığı için veliler “altın bilezik” olarak gördükleri yabancı dil için imkânlarına göre arayışa girmektedir. Dostlar alışverişte görsün tadında haftada iki saat verilen yabancı dil eğitiminin hakikatte bir karşılığı olmadığı herkesin malumu.
Ülkenin geleceğine ilişkin karamsarlık artmıştır. Yurtdışına kolay geçişin bir kanalı olabilen yabancı liselere artan talebi, velilerin “Ben çektim, bari çocuğum çekmesin” demesinin bir tezahürü olduğunu fark etmek gerekmektedir.
Gelecek kaygısının artmasını adeta fırsata çevirerek genel olarak fiyatlarını daha da fahiş meblağlara çeken özel okulların, bir yandan daha da çok kâr elde etmek için eğitimin niteliğini azaltması devlet okullarından kaçmak isteyen velileri başka arayışlara itmiştir.
Milliyetçiliğin iktidar eliyle yükseltildiği bu iklime karşın yabancı liselere geçen yıllara göre talebin artması yadsınamaz bir olgu olarak karşımızdadır. Yapılması gereken bu devlet okullarındaki talebin neden azaldığına, yani devlet okullarının neden daha da az tercih edildiğine odaklanmak, doğru analizler eşliğinde doğru çözüm ve iyileştirmeler getirmektir."