Torba yasa ile Cumhurbaşkanı’nın vergi oranlarını artırma yetkisi yüzde 15’ten yüzde 40’a çıkarıldı. Bu sayede dövizden TL’ye geçişi teşvik etmek amaçlanıyor.
Bankada döviz hesabı bulunanlar ve borsada hisse senedi alıp satanlar vergi ödemek zorunda kalacak. Torba yasa ile döviz cinsinden elde edilen faiz ve menkul kıymet gelirlerine uygulanan vergi oranlarının yükseltilmesi için Cumhurbaşkanı’na yetki tanındı. Cumhurbaşkanı’nın bu yetkisi daha önce yüzde 15’ti. TL mevduatına sahip olanları desteklemek için yapılan bu değişiklikle dövizden kaçınmayı hedefliyor.
Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda onaylanan torba yasa teklifinin 12’nci maddesiyle; yabancı para cinsinde çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler ile bankalarda döviz cinsinden açılan hesaplardan elde edilen faiz ve kâr payı gelirlerine yüzde 40’a kadar vergi uygulanabilmesi için Cumhurbaşkanı’na yetki verilmesi planlanıyor.
TL HESABI AÇANLAR AVANTAJLI OLACAK
Cumhurbaşkanı’nın şu anki artırma yetkisi yüzde 30 ile sınırlıydı. Kanun yürürlüğe girdikten sonra Cumhurbaşkanı, kendisine verilen yetkiyi tam olarak kullanırsa Hazine’nin döviz yerine Türk Lirası borçlanma senetlerini satın alması ve bankalara döviz yerine TL hesabı açması daha avantajlı olacak.
BORSADA HİSSE SENEDİ İŞLEMLERİNE VERGİ ARTIYOR
Torba yasa teklifiyle Cumhurbaşkanı’nın, borsada hisse senedi işlemlerinden elde edilen kazançlara uygulanan vergi oranlarını yüzde 15’e kadar artırma yetkisi de yüzde 40’a kadar yükseltiliyor. Bu düzenleme de TL cinsi fon ve hesaplara borsada yatırım yapmayı cazip kılmak için getirildiği belirtildi. Mevcut düzenlemede, cumhurbaşkanı bu oranı yüzde 15’e kadar çıkarabiliyordu. Ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu yetkisini şimdiye kadar düşürmek istediğini söyledi.
ORAN YÜZDE 40’A YÜKSELECEK
Serbest Piyasa Kurulu Başkanı İbrahim Ömer Gönül, düzenlemenin yeni bir şey olmadığını hatırlatarak, sadece ifade değişikliği yapıldığını söyledi. Gönül, önceki yüzde 15 olan yetki oranının yüzde 40’a yükseltileceğini bildirdi. Gönül, değişikliğin kapsam açısından hazırlandığını ifade ederek, “Fonlarımız çok çeşitli olduğu için, burada, kâr payı ve faiz gelirleri konusunu birlikte veya ayrı ayrı şekilde sonrasında devam eden bir ayırma yapılmıştır. Bu da fon yapısında bir kapsam sağlaması amacıyla daha seçici bir şekilde vergi uygulanması amacı gütmektedir” dedi.
