Çatalhöyük, Konya'nın Çumra ilçesinde bulunan ve Neolitik Dönem'in en önemli yerleşimlerinden biri olarak kabul edilen bir höyüktür. Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Umut Türkcan liderliğindeki ekip, 2020 yılından bu yana burada kazı çalışmaları yürütüyor.
Kazılar sonucunda, yaklaşık 8 bin kişinin üstten girilen ve birbirine bitişik şekilde inşa edilmiş kerpiç evlerde yaşadığı ortaya çıktı. Bu evlerdeki yaşam, Neolitik Dönem'in sosyal, kültürel ve ekonomik yapısı hakkında önemli ipuçları vermektedir.
Geçen yıl bir evin tabanında yapılan kazıda bulunan insan iskeletleri üzerinde çalışan arkeologlar, ilginç bir keşif yaptı. Anadolu Üniversitesi'nden Prof. Dr. Handan Üstündağ, Trakya Üniversitesi'nden Prof. Dr. Başak Boz, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi'nden Prof. Dr. Arzu Demirel ile yüksek lisans öğrencisi Donald Kale, genç bir erkek bireye ait kafatası kemiklerinde, 2,5 santimetre çapında bir delik tespit etti. Bu delik, arkeologlara göre, antik çağlarda uygulanan bir tıbbi müdahale olan trepanasyonun bir izi olduğu ortaya çıktı. Trepanasyon, kafatasının açılmasıyla beyne ulaşmayı amaçlayan ve çeşitli nedenlerle yapılan bir cerrahi operasyondur. Arkeologlar, bu deliğin nasıl ve neden yapıldığını araştırmaya devam ediyor.
Çatalhöyük Kazı Heyeti Başkanı Doç. Dr. Ali Umut Türkcan, yaklaşık 1100 yıllık kesintisiz bir yerleşimin olduğunu şu ifadelerle anlattı:
"16 tabaka boyunca yerleşim olmuş. Dünyada eşine az rastlanır bir bölge. Kültür, çok ağır ilerleyerek terkedilmiş. Özellikle 'kuzey korugan' ismini verdiğimiz teşhir alanının yanındaki uzun sokakta bulduğumuz mahallede sürüyor. Yerleşmenin yamacına doğru yeni bir alan açarken ikinci mahalleyi bulduk.
Yeni alanda büyük bir bina tespit edildi. 5 mekanlı binada çalışmaları yoğunlaştırdık. Burada geçen yıl bir evde mezara rastladık. 7 bireyin yer aldığı mezarda kazının antropoloji uzmanları detaylı inceledi. Bir gencin kafatasındaki delgi işlemi dikkat çekti. Çatalhöyük'te ilk kez net şekilde trepanasyon örneğini gördük."
"ANADOLU'DAKİ KAFATASI DELGİ ÖRNEKLERİNİN EN ESKİLERİNDEN"
Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Handan Üstündağ, yapılan kazılarda 7 bireyin yer aldığı ilginç bir mezarla karşılaştıklarını anlattı.
"Kafatasının yanı yaklaşık 2,5 santimetre, düzgün açılan dairesel bir kesitle kemik parçası çıkartılmış. Bu sırada kafa derisini sıyırdıklarını gösteren birçok kesi iziyle karşılaştık. Tedavi amacıyla yapılmış bir trepanasyon olduğunu düşündük. İskeletin 18-19 yaşlarındaki genç bir erkeğe ait olduğunu tespit ettik. Söz konusu operasyondan sonra bireyin yaşadığına ait bir gösterge yok."
Ayrıca Üstündağ, geçmişte tedavi amaçlı yapıldığının bilindiğine değindi ve trepanasyonun baş ağrısı, beyin kanaması, kafa travması sonrası kırık kemik parçalarının ve kanın temizlenmesi, beyinde sıvı birikmesi ve mental rahatsızlıkların tedavisinde kullanılan bir yöntem olduğunu açıkladı.