Anne, baba veya aileden kalan miraslar, hak sahipleri arasında tartışmalara neden oluyor. Büyük çoğunluğu aile içinde çözülemeden mahkemeye taşınıyor.
Miras ile ilgili bir davada Yargıtay emsal nitelikte bir karara imza attı. Yargıtay anne babasını bunları yapan kişilere artık mirastan yararlanamayacağını hükmetti.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, ailesiyle ilişkisine son veren, anne ve babasına ziyarete gitmeyen çocukların mirastan faydalanamayacağına karar verdi.
VASİYETNAME İLE MİRASTAN RET EDİLDİ
Evi terk ederek ailesi ile tüm sosyal ilişkilerini tamamen bitiren, anne ve babası hastalandığında hiç bir şekilde ilgilenmeyen evlatlar vasiyetname ile mirasçılıktan çıkarılabileceğine dair karara Yargıtay imza attı.
Zengin bir ailenin tek kızı, yurt dışında eğitimini tamamlamasının ardından Türkiye’ye döndü. Şirketlerde yöneticilik yapan kadın İş hayatında olumsuzluklar yaşamaya başladı. Ayrıca genç kadın anne ve babasıyla da uzun yıllar boyunca görüşmedi. Ailesinin hatrını dahi sormayan genç kadın vasiyatname ile mirastan ret edildi.
Mahkemenin yolunu tutan aile ile görüşmeyen genç kadın, anne ve babasını ihmal etmediğini belirtti. Annesi ile şirket kurduklarını ve o şirkette müdür olarak görev aldığını ifadesinde yer veren gen kadın, ailesiyle ilgilendiğini söyledi.
Genç kadın noterlikte babasının düzenlediği vasiyetin gerçek olmadığını iddia etti. Öte yandan kadın annesinin şirketin kayıt ve muhasebe evraklarının habersiz aldığını aktardı.
Arkadaşlarının desteğiyle hayatına devam ettirdiğini söyleyen genç kadın, babasıyla ile görüşmelerinin aralıklarla devam ettiğini, babasının ölümünün annesi tarafından gizlendiğini söyledi
MAHKEMEDEN İPTALİNİ İSTEDİ
Babasının hazırladığı vasiyetnamelerin içerik olarak mirasçılıktan çıkarmak üzere yapıldığının ifaden genç kadın, vasiyetnamenin mahkemeden iptalini talep etti.
Davalı anne ise, kızının söylediklerinin yoğun çalışma hayatı dışında 1998 yılına kadar geçerli olduğunu belirtti. Anne kızının çalıştığı şirketlerde de geçimsiz biri olduğundan dolayı işine son verildiğini söylerken mirasçılıktan çıkartılmasını haklı kılan nedenleri kanıtladığını ifade etti.
Mahkeme kararında, davalı anneyi haklı bularak genç kadının mirastan çıkarılmasını haklı bularak, “Mirastan çıkarma nedeni vasiyetnamesindeki koşulların gerçekleştiği davalı tarafından ispatlandığı' gerekçesiyle davanın reddine karar verildi" ifadesine kararda yer verildi.
Mahkemenin reddi üzerine kararı istinafa taşıyan genç kadın, Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nin, davanın kabulüne karar vermesinin hemen sonrasında davalı kararı temyiz etti.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi ise, emsal nitelikteki kararda, anne babanın hatırını sormayan evladın mirastan men edilebileceğine karar verdi.
YARGITAY KARARINI VERDİ
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin verdiği kararda, davalı anne, vasiyetnamede belirtilen ıskat sebeplerini ispat etmek için tanık dinlettiğini ve tanık, kişileri uzun süredir tanıdığını ve özel günlerde yanlarında olduklarını söyledi. Ancak davacıyı yani kızlarını özel günlerde hiç yanlarında görmediklerini ilk defa duruşma salonunda gördüğünü açıklandığı ve davacının anne babasına haber vermeden kayıplara karıştığını dile getirildiği belirtildi.
Tanıklarla beyanların sabit olduğu ifade edilen kararın devamında “davalının daha önce kızının evini bilmediğini; davacının adresinin tespit edilmesinden sonra muris ve davalının bu adrese çiçek yaptırarak gittiklerini ancak davacının babasına 'ne işiniz var niye geldiniz' dediğini öne sürmüşlerdir. Bir kısım tanıkların ise murisin kızlarının olduğunu dahi bilmediğini; davacının miras bırakana ve davalı annesine karşı ilgisiz kaldığı, hastalığı ile ilgilenmediği dinlenen tanık beyanları ile sabit olmuştur. Aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmalarıdır.” İfadeleri kullanıldı.
GENÇ KADINI ŞOKE EDEN KARAR
Annenin mirastan çıkarmasını haklı bulan Yargıtay “Dosyada, tanıkların gerçek olmayan olayları gerçekmiş gibi ifade ettiğini kabule yeterli delil ve olgu da bulunmadığından tanıkların sözlerine değer vermek gerekmektedir. Bu durumda bölge adliye mahkemesince, dinlenen tanık beyanlarına göre, dava konusu vasiyetnameler ile miras bırakanın davacı kızını mirastan çıkarma sebebi olarak ileri sürdüğü vakaların mirasçılıktan çıkarma sebebi sayılabilecek nitelik ve nicelikte bulundu.” İfadelerini kararda yer verdi.
Yargıtay’ın kararının devamında “Davacının anne ve babası olan miras bırakana karşı mükellef olduğu aile hukukundan doğan yükümlülüklerini büyük ve kusurlu davranışlarla yerine getirmediği gözetilerek karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.” Sözleri kullanıldı.
“YILLARCA EVE UĞRAMAMIŞ”
Aile ile ilgilenmediği tespit edilen genç kadının davasında “Açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; miras bırakanın, vasiyetnameler ile kendisi ile annesinin rızası dışında evi terk ettiği, dönmesi için haber gönderilmesine rağmen gelmediği, tanımadıkları birisi ile kendisine ve annesine haber vermeden evlendiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca ağır hastalığa yakalanmasına ve haber gönderilmesine rağmen bakmayacağını, ilgilenmeyeceğini, eve gelmeyeceğini bildirdiği; bayramlarda ve diğer önemli günlerde yıllar boyu eve uğramadığı, telefonla aramadığı belirlenmiştir.” Denildi.
“OY BİRLİĞİ İLE KARAR VERİLDİ”
Son olarak karara oy birliği ile hükmedildiği belirtilen kararda “Boşandığı eşi ile birlikte nikahsız olarak yaşadığı, son dönemde yapılan rica ve minnetler ile zoraki eve geldiği ancak ilgilenmediği yabancı biri gibi davrandığı; 'yatacak mezar yeri var mı bu adamın' dediği; kiracılara özel hayatları ve geçmiş ile ilgili birtakım şeyler anlattığı, anne babasının kötü insanlar olduğunu söylediği, bu sebeple davacının ailevi görevlerini ağır bir şekilde ihlal ettiği gerekçesiyle, mirasçılıktan çıkardığı görülmektedir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kararının kaldırılmasına oy birliği ile karar verildi.” İfadeleri kullanıldı.