İstanbul Fatih'te surlarda yaşanan kan dondurucu olaya ilişkin yeni gelişme yaşandı. Katil Semih Çelik'in annesi, olay günü oğluyla ne konuştuklarını aktardı.
Cani Semih Çelik'in 3 yıldır psikolojik sorunları olduğunu açıklayan anne, "keşke ben ölseydim de o kızlar ölmeseydi" dedi.
İstanbul Fatih’te 4 Ekim'de saat 16.00 sıralarında Semih Çelik (19), İkbal Uzuner (19) ve Ayşenur Halil’i (19) yarım saat arayla katletti. Edirnekapı surlarının üzerine çıkan Semih Çelik, öldürdüğü İkbal Uzuner’in başını kesip aşağı attı. Ardından boğazına ip geçiren katil surlardan atlayarak yaşamına son verdi. Katil Semih Çelik'in annesi, oğlu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İkbal Uzuner'in babasının ifadesi ortaya çıktı: Cani Semih Çelik tarafından katledilen
Sabah Gazetesi'nin haberine göre; Semih Çelik'in annesi, "Ben evladım için çok mücadele ettim. Hastanelere götürdüm. İntihar etmeye kalktığında doktora götürdüm. Bir şeyi yok dediler. Eve ambulans çağırdım bunun ambulanslık durumu yok dediler.
Ben çırpındım yandım bağırdım ama oğlumu iyileştiremedim. Ne olduysa pandemi sonrası odasına kapanınca oldu. Oğlumdaki durumu görünce ben İkbal'in ailesine ulaşıp kızınızı uzak tutun, oğlum iyi değil kızınızı alın kaybedin dedim. Okuldan naklini aldılar ama bağlantıları yine kopmadı. İkbal de geçen yıl hap içip intihar girişiminde bulunmuştu. Ondan sonra bir süre uzaklaştılar ama yine de bağlantıları kopmadı." şeklinde konuştu.
Olayın yaşandığı gün oğlu ile görüntülü konuştuğunu belirten anne, "Oğlum ne yapıyorsun nasılsın dedim. Anne iyiyim Ayşenur yanımda şimdi lavaboda, çekiniyor ekrana girmek istemiyor dedi. Biraz sağdan soldan sohbet ettik, kapattı. Hiçbir anormallik sezmedim. Oğluma ne olduysa pandemi sonrası uyuşturucu kullanımında oldu" ifadelerine yer verdi.
Semih Çelik'in odasında bulunan çizimlere karşın anne, "Ama ben öyle kötü çizimlere denk gelmedim. Ben ilk kez gördüm öyle bir çizimi. Sürekli tabiat çizerdi, bazen kadın resimleri çizerdi. Bana gösterirdi. Oğlum insanlarla konuşmasını bilen boş konuşmayan biriydi. Donanımlı, okumayı seven bir çocuktu. Kasap olarak işe girdiğinde biraz parası oldu muhtemelen o dönem de uyuşturucu alıyordu. Onun dışında benim verdiğim harçlıklarla geçinirdi. O parayla uyuşturucu alması mümkün değil" dedi.