Münevver Karabulut'un 2009 yılında vahşice katledilmesiyle ilgili süregelen tartışmalar, katil olarak bilinen Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intihar etmediği ve ölen kişinin başkası olduğu iddialarıyla yeni bir boyut kazandı.
Sabah gazetesinden Mustafa Sait Özkan'ın haberine göre, iddia edilen intihar tarihinden bir gün önce, 9 Ekim 2014'te, Cem Garipoğlu'nun cezaevinin güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri gün yüzüne çıktı.
10 Ekim 2014 tarihinde intihar ettiği iddia edilen Garipoğlu'nun gerçekten ölüp ölmediğiyle ilgili soruşturma dosyasına giren bilgilere göre, Garipoğlu, Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na 24 Ekim 2011 tarihinde götürüldü.
Bir süre güvenlik nedeniyle F Blok F9 üst blok koğuşuna yerleştirilen Garipoğlu, daha sonra 1 Aralık 2011'de F Blok F3 Alt koğuşuna nakledildi.
Cem Garipoğlu, koğuşunu Silivri'de 10 Ocak 2013 tarihine kadar diğer hükümlülerle paylaşırken, bu tarihten itibaren güvenlik gerekçesi ve kendi talebiyle tek başına F Blok F3 Alt koğuşunda kaldı. Bu koğuşta 3 yaşam odası, 1 hobi odası, 1 mutfak ve avlu bulunuyordu.
İddialara göre, Garipoğlu'nun intihar ettiği tarihlerde koğuş giriş çıkış ve içerisini gösteren kamera kayıtları alındı. Ancak kameralar, özel yaşam alanlarını görmüyordu ve sadece giriş çıkışları, koridorları ve avluyu kaydediyordu.
Garipoğlu'nun son günlerinde yaşadığı rutin, görüşmeler ve koğuş içi faaliyetleri de detaylı bir şekilde incelendi. Ancak, Garipoğlu'nun intihar nedeniyle son bir gün öncesine kadar herhangi bir olumsuzluk yaşamadığı, psikologlarla yapılan görüşmelerde de sıkıntı belirtmediği, ailesiyle yapılan görüşmelerde normal davrandığı tespit edildi.
Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması talepleri ise hem savcılık hem de Adalet Bakanlığı tarafından reddedildi. Ancak, bu durumu çözmek için Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan Cem Garipoğlu'nun otopsi işlemi sırasında çekilen fotoğraf ve videoları istedi ve dosyaya bilirkişi atandı.
