Öğretmenlerİçin'de yer alan bilgilere göre, Milyonlarca memur ve kamu işçisi maaşlara yapılacak olan zammı dört gözle beklerken, Eğitim Bir Sen İstanbul 3 No'lu Şube Başkanı Erol Ermiş'ten konuya ilişkin dikkat çeken bir paylaşım geldi.
İşte Ermiş'in o yazısı...
Ülkemizde yıllardır kamu işçileriyle devlet memurlarının aldıkları maaşlar, aradaki maaş farkları hep tartışma konusu olmuştur. İşçi sendikacılığının daha eski ve işçileri ilgilendiren toplu sözleşme sisteminin ve mevzuatın uluslararası normlara daha uygun olması, kamu işçilerini daha avantajlı kılmıştır. İşci sendikalarının yapmış olduğu son Toplu İş Sözleşmesi bu farkı iyice görünür kıldı ve devlet memurlarının ve onları temsil eden sendikaların âdeta isyan etmelerine neden oldu. Çünkü 2023 Ocak ayı itibariyle en düşük kamu işçisi ile en düşük devlet memuru arasındaki maaş farkı %80'nin üzerine çıktı. Bunun üzerine hükümet, temmuz ayı itibariyle en düşük devlet memuru maaşının 22.000 TL'ye çıkarılacağını duyurdu.
Temmuz ayında en düşük devlet memuru maaşının neredeyse %90 civarında artması, suların biraz durulmasını sağladı. Ancak işçilerin temmuz ayında yeni bir zam alacak olması, ikramiyeleri vs derken en düşük işçi maaşı ile en düşük devlet memuru maaşının, yıllık bazda düşünüldüğünde, yine eşitlenmeyeceğini ortaya koyuyor. Hayat pahalılığı ve ev kiralarının can yaktığı günümüzde en ufak şeyler/farklar bile çok önemli hâle gelebiliyor.
Bilginin ışık hızıyla yayıldığı, herkesin her şeyin detayına anında ulaşabildiği bir dünyada, bazı şeylerin sürdürülebilirliği yoktur. Temmuz ayında en düşük devlet memuru maaşının 22.000 TL olması, memnuniyet oluşturmakla beraber işçilerle makasın kapanmaması, huzursuzluğu devam ettiriyor. Açıklandığında büyük anlam ifade eden 22.000 TL'nin daha cebe girmeden, her şeye zam gelmesi, döviz ve altının hareketlenmesi, devlet memurlarının sevincine gölge düşürüyor, memurlar maaş artışlarına sevinemez hâle geliyor.
Ayrıca en düşük devlet memuru maaşının 22.000 TL olması ile birlikte en düşük devlet memuru maaşından fazla maaş alanlar da kendilerine nasıl bir artış sağlanacağını merak ediyor, adalet ve hakkaniyete riayet edilmesini bekliyor. Burada herkese aynı oranda yüzdelik zam ve aynı miktarda seyyanen zam mantıklı görünüyor gibi.
Yine kariyer basamakları düzenlemesi ile şube müdürleri, ilçe müdürleri, il müdür yardımcıları, il eğitim müfettişleri, havuza alınan uzman ve araştırmacılar... ciddî anlamda dezavantajlı duruma düştü. Bu arkadaşlarımızın durumunun da hızlıca düzeltilmesi gerekiyor.
Kısaca en düşük kamu işçisi aylığı ile en düşük devlet memuru maaşı tüm hak edişler bağlamında, yıllık bazda eşitlenmeden kamuda çalışma barışı oluşmayacaktır. Dahası enflasyon gerçekçi bir biçimde kontrol altına alınamadığı sürece vatandaşın alım gücünde bir rahatlama olmayacaktır.
Son söz: Ya bu temmuz ayında ya da ağustosta yapılacak toplu sözleşme masasında, işçi-memur arasındaki kazanç farkı tamamen ortadan kaldırılmalı, maaş skalasında bozulduğu görülen ast-üst dengesi yeniden sağlanmalı, hayat pahalılığı da kontrol altına alınmalıdır. Bütün bunlar sağlanmadan kamuda çalışma barışı ve toplumsal memnuniyet tam olarak sağlanamayacaktır.