Tüm sürücüleri yakından ilgilendiren ehliyet yönetmeliğinde yapılan yeni düzenleme kapsamında, mevcut ehliyeti olan kişilerin bu testten başarılı bir sonuç alamamaları durumunda ehliyetlerine el konulacak.
Uyku apnesi, özellikle sabahları yorgun uyanan ve yüksek sesle horlayan kişiler için önemli bir sağlık sorunu olarak ortaya çıkıyor. Bu nedenle, uyku apnesi tespiti için sağlık kontrollerinin yapılması gerekiyor.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Merda Erdemir Işık, konuyla ilgili olarak şunları belirtti: Tüm sürücü belgesi alacak veya yenileyecek olan kişilerin sağlık raporu almaları gerekiyor. Devlet hastaneleri, üniversite hastaneleri, özel tıp merkezleri ve polikliniklerden sağlık raporu alınabiliyor. Ayrıca, aile hekimleri de rapor verebilir ancak gerekli durumlarda detaylı bir muayene ve uzman görüşü alınması için hastayı sevk etmeleri mümkündür.
Uyku apnesi ile trafik kazaları arasındaki bağlantının kesinleşmesiyle birlikte, ehliyet alırken veya yenilerken sürücülerin bu sağlık şartını karşılamalarının önemi arttı. Dr. Merda Erdemir Işık, obezite ve uyku apnesi arasındaki ilişkiye dikkat çekerek, vücut kitle indeksi değeri 33 ve üzerinde olan kişilere herhangi bir şikayet olmasa bile uyku testi uygulanacağını belirtti.
Tedavi görmeden sürücü belgesi almanın artık mümkün olmadığını ifade eden Dr. Işık, ağır ve orta derecede uyku apnesi olan kişilerin tedavi sürecinin başarıyla tamamlanmasının ardından belge alabileceğini belirtti. Mevcut ehliyeti olan kişilerin de benzer bir teste tabi tutulabileceğini ve başarısızlık durumunda ehliyetlerine el konulabileceğini vurguladı.
Uyku apnesi tedavisinin başarısını göstermek için hastanın son 1 yılda en az 3 PAP cihazı kaydının incelendiğini ifade eden Dr. Işık, tedavi sürecinin başarılı olup olmadığının yüzde 70 oranında gecede minimum 4 saat PAP cihazı kullanımına bağlı olduğunu belirtti. Ayrıca, uyku sertifikasına sahip bir doktorun ve kulak burun boğaz uzmanının dahil olduğu üçlü bir heyet raporu istendiğini söyledi.
Sürücülerin bu sağlık şartlarını karşılayarak trafiğe çıkmalarının, hem kendi sağlıkları hem de diğer sürücüler için önemli bir güvenlik faktörü olduğunu vurgulayan Dr. Işık, yeni düzenlemelerin bu konuda farkındalığı arttırdığını belirtti.
