Bunun yanı sıra, KOBİ’ler, ihracatçılar, küçük esnaf ve sanatkar için düşük faizli yeni kredi kampanyaları, konut kredilerinde düşük faizli yeni kredi paketleri için hazırlıklar tamam ve yakında Erdoğan tarafından duyurulacak. Bu da Erdoğan’ın yakın döneme ilişkin siyasi planları ve seçim hesaplarıyla örtüşmeyen Şimşek programının gevşetilmesi açısından önemli bir gösterge olacak.
ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan'ın haftalık analiziyle ilgili detaylara göre; Merkez Bankası (MB) Para Politikası Kurulu (PPK) 2024’ün son toplantısında politika faizini 250 baz puan düşürerek yüzde 50’den, yüzde 47,5’a indirdi. Ancak PPK öncesi tarihinde ilk kez alelacele gece toplantıya çağrılan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’ndan (AÜTK) çıkan karar MB’nin elini rahatlatarak faiz indiriminin beklentilerin üzerinde olmasına olanak sağladı.
MB’nin 2025 Para Politikaları Programında, PPK toplantılarının 12’den 8’e düşürülmesi, faiz indirimlerinin süreceğini gösteriyor. Açıklanan takvime göre PPK, 2025’in ilk toplantısını 23 Ocak’ta, ikincisini 6 Mart’ta yapacak. 2025’in ilk Enflasyon Raporu 7 Şubat’ta açıklanacak. Dolayısıyla MB’nin enflasyona bakarak faiz stratejisi belirleyeceği anlaşılıyor. Ocakta en az 250 baz puanlık yeni bir indirimle politika faizinin yüzde 45’e düşürülmesi, şubatta ocak enflasyonunu gördükten sonra martta yeni bir indirim ya da sabit bırakma kararı verilecek. Yüzde 43,93 olarak açıklanan Yeniden Değerleme Oranı’nda (YDO) artırılan vergiler, cezalar, harçlardaki zamlarla ocak enflasyonu yüksek çıkacak. Kısmen şubat enflasyonuna da etki edecek. MB’nin ilan ettiği takvim enflasyonla faizi eşgüdüm içinde, temkinli yürütmeyi öngörüyor.
ERDOĞAN, ŞİMŞEK ETKİSİNİ AKP KONGRELERİNDE GÖRÜYOR
Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları daha hızlı ve kesintisiz faiz indirimleri için siyasi baskının artacağını işaret ediyor. AKP Büyük Kongresini şubat sonuna çeken Erdoğan, katıldığı il kongrelerinde 2025’te faizin ineceğini, faiz indikçe enflasyonun düşeceğini belirterek 2021’deki ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ tezine ve ‘nas’ anlayışına dönüşünü ilan etti. 2021 Eylül’ünde başlatılan faiz indirimi süreci, enflasyon ve kurları tırmandırdı. Heterodoks politikalara geçiş, yerli ve milli diye nitelendirilen Türkiye Ekonomi Modeli (TEM) ile Kur Korumalı Mevduat (KKM) devreye girdi. Türkiye ekonomisi üç yıldır hâlâ o yanlışların bedelini ödüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aynı söyleme geri dönmesi, Mehmet Şimşek’in ortodoks politikalarla rasyonel ekonomiye geçiş, yüksek faiz ve sıkı para politikaları, harcama-tüketim ve talebi kısma yönteminin yarattığı tablodan hoşnutsuzluğunu gösteriyor. Erdoğan, Şimşek’in ekonomik küçülme ve durgunluğa yol açan politikalarının geniş kesimlerde iktidara tepkiye yol açtığını AKP kongrelerinde gözlüyor.
ERKENİN DE ERKENİ SEÇİM İÇİN ERDOĞAN’IN KOZLARI; ŞAM’IN FETHİ, ÖCALAN’IN ÇAĞRISI, NASA DÖNÜŞ
AKP kurmayları Erdoğan’a tekrar adaylık yolunu açacak bir erken seçim için 2027’nin ikinci yarısını işaret etse de Erdoğan ‘Suriye’de zafer ve Şam’ın fethi’ atmosferini siyasi nemaya dönüştürüp 5 yıl daha iktidarda kalma şansını deneyebilir. Başlatılan yeni çözüm sürecinde Abdullah Öcalan’ın Devlet Bahçeli ve Erdoğan’a ‘yeni paradigma’ için çağrı yapıp katkı verebileceğini dile getirmesi, Kürt sorununun Suriye’de de eş zamanlı çözümü yönündeki adımlar, ani bir seçim kararını daha öne çekebilir. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un Türkiye Yüzyılı söylemini, ‘Türklerin ve Kürtlerin Yüzyılı’ diye dönüştürmesi, iktidar ittifakının olası seçimde DEM’e ve Kürt seçmene göz kırptığının işareti. CHP lideri Özgür Özel’in ısrarla ‘Ya geçim ya hemen seçim’ çağrıları, bu noktada ‘haydi seçim’ demesi için Erdoğan’a TBMM’de gereken sayıyı sunuyor. Ek olarak içeride ocaktan itibaren peş peşe faiz indirimleriyle kaynağa erişimin ucuzlaması, kredinin bollaşması, ekonominin süratle canlandırılması için Şimşek politikalarını gevşetme adımları, Erdoğan’ın öncelikleri arasına girmiş görünüyor. Şimşek, dezenflasyon programının 2025’te daha başarılı uygulanacağını söylese de Erdoğan, iktidarını tazeleyip 2030’a kadar 5 yıl daha sürdürme planını netleştirdiği anda Şimşek’e açtığı krediyi kapatabilir.
ASGARİ ÜCRET İÇİNE SİNDİ Mİ SİNMEDİ Mİ?
Bu açıdan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın asgari ücret konusunda bir hafta içindeki söylem değişikliği önemli bir gösterge. Türk-İş’in katılmadığı gece toplantısında Asgari Ücret Tespit Komisyonu (AÜTK) 2025 yılı asgari ücretini yüzde 30 artışla 22 bin 104 TL olarak belirledi. Yeni asgari ücretin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, AKP grubunda MB’nin 2025 enflasyon hedefinin (yüzde 21) üstünde artırılan asgari ücretin ‘içine sindiğini’ söyledi. Ancak il kongrelerinde sahadaki kitlesel hoşnutsuzluğu görünce bu kez AKP Bursa İl Kongresinde yeni asgari ücretin ‘içine sinmediğini’ ifade etti. İşverenlerin daha fazla ücret verebileceğini, enflasyonda bir sapma olursa asgari ücreti yeniden değerlendireceklerini vurguladı.
Türk-İş aralık ayı açlık sınırını 21 bin 83 TL, yoksulluk sınırını 68 bin 675 TL olarak duyurdu. Dolayısıyla Erdoğan’ın olası bir erken seçimi kazanacağına inanması halinde, şubatta açlık sınırının altında kalacak asgari ücreti haziranda tekrar artırmayı gündeme alabileceği siyaset ve ekonomi kulislerinde dile getiriliyor. Bunun yanı sıra, KOBİ’ler, ihracatçılar, küçük esnaf ve sanatkar için düşük faizli yeni kredi kampanyaları, konut kredilerinde düşük faizli yeni kredi paketleri için hazırlıklar tamam ve yakında Erdoğan tarafından duyurulacak. Bu da Erdoğan’ın yakın döneme ilişkin siyasi planları ve seçim hesaplarıyla örtüşmeyen Şimşek programının gevşetilmesi açısından önemli bir gösterge olacak.