Erdoğan'dan gurbetçilere çağrı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını Yıldız Hamidiye Camisi'nde kıldı. Erdoğan'a Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ile AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci de eşlik etti.
"Baş sorumlusu Almanya'nın ta kendisidir"
Cami çıkışında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmeyeceğine yönelik açıklamalarının hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
"Türkiye'nin tansiyon düşürme noktasında herhangi bir sorumluluğu yoktur. Eğer bu konuda sorumluluk aranıyorsa bunun baş sorumlusu Almanya'nın ta kendisidir. Almanya şu ana kadar kendi iç siyasi çekişmelerini sürekli olarak Türkiye ile ve diğer bazı Avrupa ülkelerini de yanına almak suretiyle bu sürece taşımıştır. Almanya, Avrupa Birliği müktesebatına uymayan bir ülke konumuna düşmüştür."
"Türkiye'ye karşı düşmanlık yapmayan siyasi partilere gerekli desteği verin"
Vize konusunu örnek gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bir vize konusu olmuştur, Avrupa Birliği sözünde durmamıştır. Aynı şekilde mültecilerle ilgili Türkiye'ye ödeme vaadinde bulundukları biliyorsunuz bir rakam olmuştur ki bu bizim bütçemize girecek bir para olmamıştır. 3 artı 3 milyar avro gibi bir söz vermişlerdir. Bu parayı vermedikleri gibi şu ana kadar arazide kullanan rakam 825 milyon avrodur. Bizim ise harcamış olduğumuz rakam, 30 milyar avroyu aşmıştır. Avrupa Birliği bu noktada vaadinde durdu mu? Durmadı. Şu anda Almanya neyi konuşuyor? Almanya şu anda işte 25-30 gün sonra yapılacak olan seçim için adeta SPD ve Hristiyan Demokratlar olarak 'Türkiye'yi ne kadar hırpalarsak o kadar içeride fazla oy alırız.' havasına düşmüşlerdir. Ben de Almanya'daki bütün soydaşlarıma diyorum ki, sakın bir yanlışa düşüp de bunları desteklemeyin. Ne Hristiyan Demokratları ne SPD'yi ne Yeşilleri... Bunların hepsi Türkiye düşmanıdır. Orada şu anda Türkiye'ye karşı düşmanlık yapmayan siyasi partilere gerekli desteği verin. Birinci parti, ikinci parti olmaları önemli değil, onlara verin. Çünkü bu bir yerde artık Almanya'da yaşayan tüm vatandaşlarımın bir onur mücadelesidir. O soylu mücadeleyi demokratik haklarını kullanmak suretiyle vermelerini tavsiye ediyorum."