Evli çiftler için önemli bir karar daha alındı. Yargıtay, evli bir çift arasında yaşanan kavga sırasında kocanın eşine hakaret etmesi sebebiyle kusurlu bulunduğuna dair emsal niteliğinde bir karar verdi. Bu kararla birlikte koca, eşine karşı kusurlu davrandığı gerekçesiyle boşanma davasında tazminat ödemeye mahkum edildi.
Yargıtay, boşanma davalarıyla ilgili çarpıcı kararlar almaya devam ediyor. Bu önemli kararlar, evli çiftlerin dikkatle takip ettiği bir nitelik taşıyor. Kavga sırasında ağızdan çıkan bir cümle tüm davanın sonucunun değişmesine neden olabiliyor.
"BANA KARI ÇOK, SANA DA ERKEK"
Tartışma esnasında eşinin kendisine yönelik "Bana karı çok, sana da erkek" ifadesini duyan bir kadın, öfkesini bastırdıktan sonra bu sözü düşündü ve kendisinin onuruna dokunulduğunu hissetti. Hızla harekete geçen kadın, hukuki yollara başvurarak mahkemede adalet aradı. Yargı da kadını haklı buldu.
"GURUR KIRICI"
5 yıllık evliliğinin son zamanlarından sorunlar yaşayan kadın olayı şu sözlerle özetledi;
Son tartışmalarımızda kaba tabirle 'bana karı çok, sana erkek çok' dedi. Bu sözler aklımdan çıkmadı. Sakinleştiğim zamanda bile gurur kırıcı olduğunu hissettim ve mahkemenin kapısını çaldım.
KOCA 'İFTİRA' DEDİ
35 yaşındaki bir kadın, yaşadığı deneyimlerin ardından boşanma davası açtı. Kocası ise suçlamaları kabul etmedi ve kendisine iftira atıldığını iddia etti. Mahkeme, tarafları boşamaya karar verdi ve ayrıca kocayı tazminat ödemeye mahkum etti.
"BASKI GÖRDÜM"
Zorluklar yaşadığını belirten kadın, "Şiddetli geçimsizlik olarak avukatlar gerekli müdahaleleri gerçekleştirdi. Ancak fiziksel şiddetin yanında psikolojik şiddet, ekonomik şiddet... Şiddetin içerdiği bütün baskılara karşı karşıya kaldım." dedi.
Kararı hoş görmeyen eski eş, kararı temyize taşıdı. Davanın Yargıtay ikinci hukuk dairesine ulaşmasıyla birlikte, buradan çıkan karar emsal niteliğindeydi.
Yüksek mahkeme dosyayı incelediğinde, 'bana karı çok' gibi ifadelerin duygusal şiddet olarak kabul edilmesi gerektiğine karar verdi. Bu da boşanma sebepleri arasında yer aldı.
İFADELER ŞİDDET SAYILDI
Konuyla ilgili konuşan avukat Kübra Eraltay ise, "Evlilik birliklerinin içerisinde tarafların birbirlerine hakaret etmeleri, birbirlerini küçümsemeleri, aşağılamaları duygusal şiddet olarak değerlendirildi. Çiftlerin birbirlerine hitap ederken sevgi ve saygı çerçevesinde iletişim kurmalarını öneriyorum." dedi.