Küresel ısınma nedeniyle böcek popülasyonu artış gösterirken, son 10 yıldır yeni sivrisinek türleri de ortaya çıktı. Özellikle kıyı kesimlerde görülen sinek ve sivrisineklerin yaşama gücü yüzde 90, üreme gücü ise yüzde 80 oranında arttı. Aydın, Sinek popülasyonunun birçok yeni hastalığı da beraberinde getirdiğine dikkat çekti.
Bursa Uludağ Üniversitesi'nden (BUÜ) Prof. Dr. Levent Aydın, Dünya Sağlık Örgütü'nün 60 yıldır sıtma ile mücadele için çalıştığını ancak kesin bir sonuç alamadığını belirten BUÜ Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Aydın, "Küresel iklim değişiminin sonucunda bazı hastalıklarımız var ki; bunların bir kısmı sinek ve kene, birçok ektoparazit ile geçiyorlar.
Son yıllarda da bunlarda artış veya yeni yeni hastalıklar görülmeye başlandı. Dang humması, Batı Nil humması gibi ya da yeni sıtma vakaları. Sinekler, yaklaşık bin 500 tane patojeni insanlara taşıyabiliyor. Bundan sonraki yıllarda da iklim değişiminin etkisiyle-genelde ektoparazitler, artropotlar yüzde 60-70 nem, 22-26 derece ısıları çok severler ki- kışın olmaması ile giderek artacaklar. Bazı sinek türleri, 8 dereceye kadar üremelerine devam eder. Genelde 12 derecenin altında tüm artropodlar ortamdan çekilirler. Son yıllarda görüyoruz mesela bazı yayınlarda var; sineklerin, sivrisineklerin yaşama gücü yüzde 90 arttı. Üreme güçleri yüzde 80 arttı. Birçok hastalıkla karşılaşma riskimiz var" dedi.
60 YILDIR MÜCADELE EDİLİYOR
Dünya Sağlık Örgütü'nün 60 yıldır sıtma ile mücadele için çalıştığını ancak kesin bir sonuç alamadığını anlatan Prof. Dr. Aydın, "Benim bildiğim yaklaşık 300 milyon hasta var. Her sene 1,5- 2 milyon insan ölüyor. Gerçek anlamda aslında baktığınız zaman, 60 yıllık bir pandemi. dedi.
'EVİNİZİ SARIYA BOYAMAYIN'
Sinek ısırıklarına karşı alınabilecek önlemleri de hatırlatan Prof. Dr. Aydın, şunları söyledi: "Bireysel korunma esastır. Uzun kollu ve açık renkli giymek ya da bulunduğunuz ortamlarda, bir odayı ilaçlamadan önce sinek telleri önemlidir. Kırım-Kongo'da da benzeri bir şey oldu. 'Paçalarınızı çoraplarınızın içine sokun' deyince, 'Bu mudur?' dediler. Evet, çözüm buydu. Uzun kollu giyinin, sık sık kendinizi arayın. Bireysel korunmadır. Çünkü avcı bir keneydi, yerden geliyordu. Basit görünen ama bireysel korunma önlemleri önemlidir. Sarı renk, genelde tüm böceklerde cazibe rengidir. Mesela evinizin dış cephesini sarıya boyamayın. Sinek gelmeyecek mi, gelecek. Daha az gelir. Ya da koruyucu önlemler alın. Bahçenizin bir bölümüne lavanta dikin. Çünkü çok iyi, güzel bir repellenttir, kovucudur. Ama bu sıfırlar mı? Sinek ve keneyi sıfırlayamazsınız. Minimuma indirme yollarına bakarsınız."
'ÖNEMLİ OLAN KIŞLAK İLAÇLAMA'
Sinekle mücadelenin kış aylarında da yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Aydın, "Mesela belediyeler, çevre ilaçlamaları yapıyor. Önemli olan larvasitlerdir, kışlak ilaçlamalarıdır. Yaz ilaçlamalarında şunu söyleyeyim; attıkları 10 mikronluk bir partikül, 56 dakika havada kalıyor, soluyoruz. Ama kışlak ilaçlamalarının larva mücadelesini sıkı tutarsak, yaz ilaçlamaları minimuma iner. Nerede yapılır? Çöplüklerde, kanalizasyon arıtma tesislerinde, sineğin yuvalanacağı yerlerde. Ya da küçük su birikintilerini, ev çevrenizden yok edin. Bunlar aslında kolektif bir mücadeledir. Rögar kapağında, bir kanalizasyon arıtma tesisinde ya da birikim alanlarında, larvayı engellerseniz; zaten bahardan sonra sinek popülasyonu az olur" diye konuştu.