"Futbolda şike kumpası" davası
"Futbolda şike" soruşturmasında "kumpas" kurduğu iddiasıyla haklarında 35 yıldan 85 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılan 15'i tutuklu, 108 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması sona erdi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısında yapılan salonda görülen duruşmada savunmasını yapan tutuksuz sanık gazeteci Mahmut Ekrem Açıkel, hakkındaki suçlamaları reddetti.
Açıkel, uzun yıllar gazetecilik yaptığını belirterek, "Teröre karşı yapmış olduğum haberler mevcuttur. Hayatımın hiçbir döneminde FETÖ’yle bağlantılı bir kuruluşta çalışmadım, eğitim hayatım boyunca bu örgütle bağlantılı olduğu düşünülen kuruluşlarla bir bağlantım, kaydım olmadı." ifadelerini kullandı.
Polis adliye muhabiri olduğunu ve çok sayıda soruşturmayı takip ettiğini dile getiren Açıkel, yaptığı haberlerden dolayı bugüne kadar herhangi bir soruşturma geçirmediğini söyledi.
Yayınlanan bütün haberlerin o kurumların yöneticilerin onayıyla yayına verildiğini vurgulayan Açıkel, "Bir gazeteci olarak yürütülen soruşturmaları gerek emniyet, gerekse adliye kanadında iletişim içinde olduğumuz savcılar, emniyet müdürleri veya konunun muhatabı avukatlardan temin ederiz. Bazen de meslektaşlar arasında bilgi alışverişi yaparız. Mesleğin doğası gereği böyle yapılır. Söz konusu şike soruşturması da buna dahildir." diye konuştu.
Açıkel, kamuoyuna "şike soruşturması" olarak yansıyan operasyonun yapıldığı gün yıllık izinde olduğunu, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın gözaltına alındığını Mehmet Ali Birand'ın telefonuyla öğrendiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Şike soruşturmasını önceden bildiğim iddia ediliyor. Bu da o tarihlerde attığım bir tweete dayandırılıyor. Ben o tweeti İstanbul’da yapılacak olan KCK operasyonlarını kastederek atmıştım. Aziz Yıldırım, gözaltına aldığında evimde uyuyordum. Merhum Mehmet Ali Birand beni aradı 'Ekrem bir şeyler oluyor. Aziz Bey gözaltına alınmış, öğrenip bana döner misin?' dedi. Ben de bunun üzerine emniyete giderek yayın yaptım. Birçok kişinin gözaltına alındığını TV’den öğrendim. İlk gördüğüm kareyi unutamıyorum. Aziz Bey’in bir polis aracında E-5’ten Vatan’a doğru geçerken otobandan canlı yayınlandığını hatırlıyorum. Eğer ben bu haberi önceden bilseydim, emniyetin önünde sabahlardım."
Hakkındaki adli kontrol tedbirleri ve yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını isteyen Açıkel, beraatini talep etti.
Tutuksuz 2 sanığın daha savunmasını tamamlayan mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.