Geleneksel tedavi yöntemleriyle şifa dağıtıyor

Geleneksel tedavi yöntemleriyle şifa dağıtıyor

Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde hizmet veren Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama Merkezi'ne (GETAT) gelen hastalar, alanında uzman doktorlar tarafından uygulanan bin yıllık geleneksel tedavi yöntemleri ile sağlıklarına kavuşuyor.

Geleneksel tedavi yöntemleriyle şifa dağıtıyor

Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde hizmet veren Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulama Merkezi'ne (GETAT) gelen hastalar, alanında uzman doktorlar tarafından uygulanan geleneksel tedavi yöntemleriyle sağlıklarına kavuşuyor.
Merkezde, akupunktur, ozon, sülük terapisi ve hacamat gibi tedavi yöntemleri uygulanıyor. GETAT'ta çevre illerden de hastaların randevuları kabul ediliyor.
GETAT Sorumlusu Doç. Dr. Onur Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geleneksel ve tamamlayıcı tıbbın, alternatif tıp olmadığının bilinmesi gerektiğini söyledi.
Tamamlayıcı tıbbı, klasik tıbbın yanında ek olarak önerdiklerine işaret eden Öztürk, "Bu merkez, Orta ve Doğu Karadeniz'de tek merkez. Dolayısıyla hastalarımızı merkezimize davet ediyoruz, merdiven altı uygulamalardan uzak kalmalarını istiyoruz." dedi.
GETAT yönetmeliği içinde şu anda 15 metodolojinin mevcut olduğunu belirten Öztürk, Samsun'da bunlardan 9'unun uygulandığını dile getirdi.
Akupunktur, mezoterapi, sülük terapisi, larva tedavisi, apiterapi, ozon ve hacamat tedavisinin esas uygulama alanları olduğunu söyleyen Öztürk, şöyle devam etti:
"Bunların bazıları binlerce yıllık uygulamalar, bazıları ise son dönemlerde modernize edilmiş uygulamalar. Aile hekimi doçenti olarak kime neyin uygun olduğunu birinci basamak sağlık perspektifi yaklaşımı ile değerlendirip tamamlayıcı olarak da GETAT yöntemlerini hastalarımıza uyguluyoruz."
Geleneksel ve tamamlayıcı tıpta merdiven altı uygulamalardan uzak kalınması uyarısında bulunan Öztürk, yanlış uygulamaların ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğine işaret etti.
Sülük tedavisine değinen ve dünyada yaklaşık 10 bin çeşit sülük olduğunu belirten Doç. Dr. Onur Öztürk, sadece 15 tanesinin tıbbi sülük olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Türkiye'de sadece iki çeşit sülük kullanılıyor. Biz yönetmelik dahilinde hareket etmek durumundayız. Ne zaman hangi yan etkiyi yapma ihtimalini bilmemiz gerekiyor. 2014'te yayımlanan yönetmelikle beraber bazı kas, kemik, eklem ve varis hastalıklarında sülük tedavisini kullanabiliyoruz. Maalesef işi bilmeyen birçok insan birçok alanda bu uygulamaları gerçekleştirebiliyor. Uygun ortam olmuyor kimin uyguladığı belli değil. Hangi yan etkiyi göreceklerini bilmiyorlar ve yan etkiler karşısında ne yapacaklarını bilmiyorlar. Dolayısıyla insanlar enfeksiyon kapabiliyor. Kanama riskine girebiliyor ve bunların çözümü yok."
Öztürk, GETAT'ta sülükler dahil, tüm biyolojik ajanların tek kullanımlık olduğunu sözlerine ekledi.
- Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamalarını uzman hekimler yapıyor
Merkezde akupunktur tedavisi yapan Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Ayşe Gülay Şahin ise akupunkturun daha çok baş ağrısı, migren, gerilim tipi baş ağrıları, boyun ve bel ağrısı tedavisinde tercih edildiğini belirtti.
Migren tedavisi için hem vücut hem de kulak akupunkturu yaptıklarını anlatan Şahin, akupunktur tedavisinden olumlu sonuçlar aldıklarını anlattı.
Merkezde ozon tedavisi uygulayan Başhekim Yardımcısı Uzm. Dr. Bahadır Yazıcıoğlu da ozon tedavisinin yara iyileşmesinde, enfeksiyon hastalıklarında ve bağışıklık sisteminin güçlenmesinde vücuda destek olarak kullanıldığını söyledi.
Yazıcıoğlu, şu bilgileri verdi:
"Buradaki ana tedavi prensibimiz, saf oksijeni elektrikli jeneratör yardımıyla ozon gazına çevirip hastanın daha önceden aldığımız kanını ozon gazıyla birleştirerek tekrar hastaya geri veriyoruz. Ozon tedavisi tamamlayıcı bir tedavi. Hastada bilinen hipertansiyon, kırmızı kan hücrelerinde bir hastalık ve graves hastalığı haricindeki bütün durumlarda kullanılabilir. Sistemik bir etki yaptığı için tüm hastalıklarda tamamlayıcı olarak kullanılabilir."
Hacamat tedavisi yapan Dr. İsmail Şen ise hacamatın tansiyon hastalıklarında, dolaşım bozukluklarında, bağ dokusu hastalıklarında, bağışıklık sistemini güçlendirmekte ve kas ağrılarında kullanıldığını bildirdi.
Şen, "Hastalarımız daha hacamat seansı biter bitmez sırtlarından büyük bir yükün kalktığından bahsetmektedirler." dedi.
- Tedavi için geleneksel tıptan yardım aldılar
Akupunktur tedavisinin 5. seansını alan Rasime Kanoğlu, tedavi ile migren ataklarının arasının uzadığını ve baş ağrısı şiddetinin azaldığını dile getirdi.
Bel ve ayak ağrılarından dolayı sülük tedavisi gören Ertan Ak da tedavi sonrası ağrılarının kesildiğini belirtti.
Ozon tedavisinin 10. seansını alan hemşire Ayşegül Yardım ise ailece yeni tip koronavirüs (Kovid-19) geçirdiklerini dile getirdi.
Eşinin Kovid-19'u çok ağır, kendisinin ise grip gibi hafif geçirdiğini anlatan Yardım, "Ozondan sonra zaten çok dinç ve aktif oluyorsunuz. Yüksek bir hiperaktiflik gösterebiliyorsunuz. Kovid-19'dan sonra seanslarımı alıyorum." dedi.

İlgili Haberler
YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.