(AA) Uttar Pradeş eyaletinin başkenti Lucknow'ın önde gelen dini liderlerinden Mevlana Halid Raşid Firangi Mahali, Gilani'nin bir süredir kendisini iyi hissetmediğini ve bugün vefat ettiğini duyurdu.
Babri Camisi davasında Gilani ile çalışan Hindistan Yüksek Mahkemesi avukatı M.R. Şamşad, AA muhabirine, Gilani'nin tüm hayatını toplumsal davaların titizlikle yürütülmesini sağlamaya adadığını söyledi.
Şamşad, "Babri Camisi davasına yaptığı katkı muazzamdı. Babri Camisi'nin tarihi onun bu davadaki rolünden bahsetmeden tamamlanmış sayılamaz." ifadesini kullandı.
Babri Camisi için yıllarca hukuk mücadelesi veren Müslümanların oluşturduğu Babri Mescidi Eylem Komitesi'nin de başkanı olan Gilani, Babri Camisi davasının "gözü ve kulağı" olarak biliniyordu.
Hindistan'ın kuzeyindeki Uttar Pradesh eyaletinde 1950'de doğan Gilani'nin, çok sayıda sivil toplum kuruluşuyla da ilişkisi vardı.
BABRİ CAMİSİ DAVASI
Radikal Hinduların 1992'de yıktığı Babri Camisi'nin arsasına Hindu tapınağı inşa etme planları nedeniyle Müslümanlar ve Hindular arasında yıllarca süren anlaşmazlıkta yasal süreç, 2019'da sonuçlanmıştı.
Yıllar süren davaların ardından Hindistan Yüksek Mahkemesi, Müslümanlar ve Hindular arasında süren Babri Camisi arazisiyle ilgili davayı, 9 Kasım 2019'da sonuçlandırarak Hindular lehine karar vermişti.
Hindistan Yüksek Mahkemesi, söz konusu tarihte arazinin Hindu tapınağına ayrılması kararı almıştı. Kararda, arazinin tapınak inşası için mütevelli heyetine verileceği, Müslümanlara da Ayodhya'da 2 hektarlık arazi tahsis edileceği belirtilmişti.
HİNDULAR TARİHİ BABRİ CAMİSİ'Nİ ARALIK 1992'DE YIKTI
Uttar Pradeş eyaletinde yer alan tarihi Ayodhya şehrinde, geçmişte Babri Camisi'nin bulunduğu alan, uzun yıllardır Hindularla Müslümanlar arasında tartışma konusu olmuştu.
Radikal Hindular, Müslümanların 16. yüzyılda Hindu Kral Rama adına yapılan tapınağı yıktıklarını ve yerine cami inşa ettiklerini öne sürüyor.
Aşırılıkçı Hindular, Aralık 1992'de Babür İmparatorluğu döneminde inşa edilen Babri Camisi'ni yıkmıştı.
Caminin yıkılması, ülke çapında 2 bin civarında kişinin ölümüyle sonuçlanan ayaklanmalara neden olmuştu.
Hindistan'da Müslümanlar, söz konusu alana yeniden bir cami, Hindular ise tanrı kabul ettikleri Kral Rama'nın burada doğduğunu savunarak tapınak inşa edilmesini istiyor.