İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Kuzu ise trafik ve hava kirliliği ilişkisine değinerek köprü bağlantılarının olduğu Beşiktaş ve Mecidiyeköy'e dikkat çekti.
İstanbul'da trafiğin hava kirliliğine etkilerine ilçe ilçe değinen ve Beşiktaş, Mecidiyeköy ve Şirinevler'e dikkat çeken İstanbul Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Levent Kuzu, "İstanbul'da hava kirliliği için şunu söyleyebiliriz; özellikle trafik kaynaklı, evsel kaynaklı, sanayi kaynaklı olmak üzere farklı profiller mevcut.
3 SEMTE DİKKAT!
Trafiğin en fazla olduğu noktalarda, O1 ve O2 yollarının kenarlarında bulunan hava kalitesi ölçüm istasyonlarında hava kirliliğinin biraz daha yoğun olduğunu görebiliyoruz. Sonuçlar bize özellikle partikül madde, azot oksit bazında kirliliği biraz daha fazla olduğunu gösteriyor. İlçeler bazında da şunu söyleyebiliriz; özellikle köprü bağlantılarının olduğu yerler Beşiktaş, Mecidiyeköy gibi yerlerde fazla olduğunu söyleyebiliriz. Bunun haricinde yine trafiğin yoğun olduğu Şirinevler'in de hava kalitesinin biraz daha kötü olduğunu söyleyebilirim" dedi.
''KARBONMONOKSİT ANLAMINDA BİR SIKINTI YOK''
Prof. Dr. Levent Kuzu, "Biz özellikle trafik kaynaklı bakıyorsak eğer partikül maddeye ve azot oksitlere biraz daha odaklanırız. Bunun haricinde karbonmonoksit de var. Fakat şu an benim incelediğim kadarıyla karbonmonoksit anlamında bir sıkıntı gözükmüyor. Fakat partikül madde ve azot oksitler egzoz emisyonlarına büyük oranda havaya katkı sağladığı için bunlara değinmek gerekiyor. Bu sadece İstanbul özelinde değil. Londra gibi çeşitli büyük metropollerde aynı problemlerle karşılaşıyoruz. Zaten biz yönetmelik standartları olarak Avrupa Birliği ile aynı limit değerlere sahibiz. Oradaki araştırmacı arkadaşlarla karşılaştırdığımız zaman da benzer durumda olduğumuzu söyleyebilirim" diye konuştu.
''BİREYSEL TAŞIMALARIMIZI FARKLI VE PAYLAŞIMLI YAPABİLİRİZ''
Bireysel olarak hava kirliliğini nasıl azaltabileceğimize değinen Kuzu, "Bunu azaltmak için yapılabilecek işlemler egzoz emisyonu salan taşıtların kullanımını azaltmak. Bunun için toplu taşıma kullanılabilir. Bireysel olarak yaptığımız taşımaları biraz daha farklı, paylaşımlı olarak yapabiliriz. Onun haricinde elektrikli araçlara zaten bir dönüş var. Bu oldukça önemli ve gelecek vadeden bir süreç diyebilirim. Onun haricinde bisiklet, scooter tarzı taşıma yöntemleriyle kısa mesafeleri taşımada kullanabiliriz" şeklinde konuştu.
''GERÇEK ZAMANLI VERİYİ KULLANMAK İSTİYORUZ''
Trafiğin hava kirliliğine olan katkısını net olarak belirlemek ve yüksek çözünürlükte modelleme geliştirmek konusunda çalışmalarından bahseden Kuzu, "Çalışmamda modelleme üzerine yoğunlaşmış durumdayım. Bu modelleme çalışmasında biz gerçek zamanlı veriyi kullanmak istiyoruz. Normalde modelleme çalışmalarında bazı varsayımlar yapılır. Bunu minimize etmek amacıyla çalışmamızda görsel algılama yapıyoruz. Bu görsel algılamayla da taşıtları; hem sınıflarına, hem de türlerine ayırıyoruz. Bu şekilde sayılarını net olarak elde edebiliyoruz, farklı yollar için. Çünkü tamamen kameradan okuma gerçekleşiyor" ifadelerini kullandı.
''BEŞİKTAŞ DAHA TEMİZ''
İstanbul'un ilçelerindeki trafiğe bağlı hava kirliliğini hazırladığı tablolar üzerinden anlatan Kuzu, "Burada çeşitli ilçelerdeki hava kalitesi ölçüm istasyonlarının sonuçlarını görüyoruz. Bunlar iyi, orta, hassas ve sağlıksız gibi çeşitli şekilde ifade ediliyor. Burası kentsel bir bölge mi? Ya da trafik kaynaklı bölge mi? Sanayi bölgesi mi? Onu görebiliyoruz. Zaten grafikleri incelediğimiz zaman Beşiktaş ,Mecidiyeköy, Şirinevler, Göztepe gibi çeşitli istasyonların burada olduğunu görebiliyoruz. Trafik kaynaklı emisyonların olduğu istasyonlar burada seçili. Burada görebileceğimiz ortalama değerler. Azot oksitler için 26 ile 77 arasında değişen değerleri görüyoruz. Trafiğin yoğun olduğu bölgelerde hava kirliliğinin biraz daha yoğun olduğunu görebiliyoruz. Fakat trafiğin etkin olduğu bölgeler içerisinde Beşiktaş'ın daha temiz olduğunu sonuçlar bize söylüyor" dedi.
