İstanbul’un tarihi dokusundan yeni keşifler fışkırmaya devam ediyor. Son olarak bulunan 130 yıllık gizli tünel hakkında ortaya çıkan gerçekler, tarih meraklılarının içinde yeni bir heyecanın oluşmasına neden oldu.
Beyoğlu’nda İstiklal Caddesi üzerinde 1894 yılında Sarıcazade Ragıp Paşa tarafından inşa ettirilen Rumeli Han’ın 2017’de restorasyonunun yapılması sırasında gizli bir tünel ortaya çıkmıştı. Yakın zamanda keşfedilen tünel, ziyaretçilerinin akınına uğradı.
Öte yandan Rumeli Han’ı inşa ettiren Sultan 2. Abdülhamid’in başmabeyincisi Sarıcazade Ragıp Paşa, İstiklal Caddesi üzerinde iki han daha yaptırdı ve bu üç hana Osmanlı Devleti’nin yayıldığı üç kıtanın adını verdi.
KULLANIM NEDENİ ORTAYA ÇIKTI
Yakın zamanda içerisinde konserlerin de yapılacağı ön görülen tünelle ilgili çarpıcı gerçekler de ortaya çıkmaya başladı. Öne sürülen rivayete üzerinden tünelin 130 yıl önce zengin kesim için yapıldığı, bu kişilerin halkın arasına karışmak için tüneli kullandığı ortaya çıktı.
Rumeli, Anadolu ve Afrika Han’larının altında bulunan gizli tünellerle birbirine bağlandığı rivayet edilirken, geçmişte halk arasına karışmak istemeyen soylu ve zengin kişilerin binalar arasında geçiş yapmak için tüneli kullandıkları öne sürüldü.
GİZEMLİ TÜNEL MERAK UYANDIRDI
Rumeli Han'ın 2017 yılında başlayan yenileme çalışmaları sırasında, binanın altında gizli bir tünel ortaya çıktı. Bu tünel, Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 14 Temmuz 1978 tarihinde alınan kararla korunması gereken bir eski eser olarak kaydedildi. Rumeli Han, neoklasik tarzda bir yapı olup, caddeye bakan ana giriş kapısında eklektik bir tarzın izleri de yer alıyor.
Rumeli Han'da barok ve ampir süslemelerin yoğun olarak kullanıldığı biliniyor. 1990'lardan sonra han içerisinde tiyatro ve konser salonları, sanatçı atölyeleri ve kafeler gibi mekanlar açılan tarihi yapıda şu an restorasyon çalışmaları devam ediyor.
Han içerisinde bulunan ve yakın tarihlerde keşfedilen tünel, ziyaretçilerin tarafından ilgi görüyor. Han içerisindeki bu gizemli tünelin, kültür-sanat faaliyetlerinde kullanılması da söz konusu oldu.
Restorasyon projesinde görev alan Baki Coşkun, konuyla ilgili bilgilendirme yaparak Rumeli Han yaptırılırken aynı zamanda iki hanın daha yaptırıldığının bilgisini verdi. Coşkun “Bunlar; Afrika Han, Anadolu Han Asya kıtasını ve Rumeli Han ise Avrupa kıtasını simgeliyor. Osmanlı’nın yayıldığı her kıta için kendisi birer han yaptırmış. Bu hanlara da kıtaların ismini vermiş. Ömrü vefa etseydi, Avustralya ve Amerika kıtalarını da yaptıracağına dair bir rivayet var” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda Rumeli Han’ın önemli olduğunu söyleyen Coşkun, Osmanlı ve Türkiye tarihinde birçok önemli olaya bu hanın sahne olduğunu ifade etti. Zamanının sanatçılarının ve siyasilerinin uğrak noktası olduğunu söyleyen Coşkun, binanın mahzen kısmının 1400 metrekare olduğunu, ana koridorun diğer hanlarla birleştiğine dair rivayet olduğunu ancak doğruluğunun teyit edilmediğini ifade etti.
Coşkun, bulunan tünelin yeni keşfedildiğini, toprak ve çöp dolu olarak bulunduğunu ve buranın temizlenerek hafriyata başlandığını, ilerleyen dönemde kültür ve sanat aktivitelerinde kullanılmasının düşünüldüğünü sözlerine ekledi.