Kamu Son Haber'in birinci sayfası için tıklayın...
MÜLKİYET HAKKI GASPINA DAVETİYE
Teklifin 22. Maddesinde ifade edilen hükmün çok karmaşık olduğunu belirten Prof. Dr. Serap Yazıcı Özbudun şunları söyledi:
"Bu hükümle mealen ifade ediyorum. Eğer yargı kuruluşları tarafından bir şirket işletme terörle ilişkili görülürse, o takdirde bu şirkete kayyum atanabiliyor. Kayyumluk yetkisi TMSF'ye ait. Gör- evi azami beş yıl sürecek. TMSF'nin o şirket üzerinde yapa- cağı işlemler neticesinde hiçbir idari cezai mali hukuki sorumluluğu olmayacak.
Yani bundan çıkacak sonuç, çok keyfi olarak işletmelere el konulabilir. Böylece Anayasamızın 35. maddesiyle ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile garanti edilen mülkiyet hakkı tamamen ihlal edilebilir. Ama bu ihlal fiilini gerçekleştirenlerin hiçbir hukuki sorumluluğu olmayacaktır. Bir hukuk devletinde kimsenin suç işle- me hürriyeti olamaz. Bu hukuk devletinin yok edilmesidir. Bu belli bir gruba suç işleme hürriyetinin tanınmasıdır"
12 Eylül darbe yönetimini yargılanmaktan muaf tutan Anayasa maddelerinin 2010 yılında yapılan değişiklikle kaldırıldığını hatırlatan Prof. Dr. Özbudun, o zaman AKP iktidarının "Türkiye'de hukuk devletini güçlendiriyoruz" diyerek yaptığı bu reformu desteklediklerini belirtip, "Şimdi bakın kaldırılan aynı hüküm TMSF için getiriliyor. Ben de şu soruyu soruyorum. 14 yılda zihin alemlerinde meydana gelen bu kadar köklü değişikliği ne ile açıklayacaklar?" diye konuştu.
Anayasa profesörü Gelecek Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun, paketle ilgili olarak ANKA Haber Ajansı'na değerlendirmelerde bulundu. Yazıcı Özbudun, teklife "yargı paketi" denmesinin doğru olmadığını belirterek, "Çünkü bir pakete, yargı reformu dediğiniz zaman o paketin içeriğinde usul hukukuna iliş kin, ceza hukukuna ilişkin, insan hakları hukukuna ilişkin iyileştirilmelerin olduğunu düşünürsünüz.
Şimdi bu paket, usul hukuku, ceza hukuku, ceza muhakemeleri hukukuna ilişkin hatta insan hakları hukukuna ilişkin birtakım hükümler içeriyor ama bunlar iyileştirme mahiyetinde değil. Aksine mevcudun daha gerisine anlamını taşıyor. Bu bakımdan bu bir reform değil maalesef Türkiye açısından gayet sıkıntılı hükümlere yer veriyor" dedi.
Yazıcı Özbudun, teklifin AYM tarafından iptal edilen "örgüt üyesi olmadan suç işleme" maddesine ilişkin şunları söyledi:
"Bu hüküm çok önemli. Çünkü bir kez yazımında suçun tanımını öylesine muğlak ifadelerle gerçekleştirmişler ki bu şu anlama geliyor, yargı organı bir fiili anayasal hürriyet niteliği taşısa dahi hürriyetin meşru alanında olsa dahi, onu bu suçun nitelemesine dahil edebilir. Böylece kişilere anayasal hürriyetlerini kullandıkları halde cezalandırabilir. Oysa bu maddeye ilişkin daha önce Anayasa Mahkemesi'nin verdiği bir iptal kararı var."