Kamu Son Haber'in birinci sayfası için tıklayın...
'BANKALAR İSTEDİĞİ GİBİ KREDİ BELİRLEYEMEYECEK' KARTI LİMİTİ
"Kredi kartları konusunda uluslararası kurallar neyi gerektiriyorsa onu yapacağız" diyen Bakan Şimşek, bankaların kafasına göre limit belirleyemeyeceğini gerçekçi bir belgeye dayalı olması gerektiğini söyledi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, piyasaları tedirgin edecek adım atmayacaklarını belirterek, "Borsaya ya da başka bir alana yönelik piyasayı bozacak herhangi bir vergi düzenlemesi gündemimizde değil” dedi. Şimşek, BloombergHT ve Habertürk ortak yayınında, ekonomideki gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.
Kredi kartları konusunda bankaların kurallara uymasının önemli olduğunu kaydeden Şimşek, "Yani limit belirlerken gerçekçi beyan ve belgeye dayalı olması, bu limitlerin bütünlük arz etmesi önemli. Yani her banka kendi kafasına göre bir limit belirlememeli. Bu konulara bakacağız. Sonuçlandırdığımız bir çalışma yok. Uluslararası kurallar neyi gerektiriyorsa onu yapacağız" dedi.
Kurdaki yükseliş beklentisine ilişkin soru üzerine Şimşek, kur rejimini hükümetin ve Merkez Bankasının belirlediğini ve Bankanın bunu uyguladığını bildirdi. Şimşek, serbest kur rejimi uygulandığına dikkati çekerek, "Kur hedefimiz yoktur, olmayacak da. Yerel seçim sonrasında liranın değer kaybına ilişkin beklentiler anlamlı gelmiyor. Bu ülkenin cari açığı azalıyor. Geçen sene seçim öncesi cari açık 60 milyar dolardı. Bu sene seçim ayında cari açık yaklaşık 30-35 milyar dolar olacak. Dövize ihtiyacımız azalıyor.
Ülkemize yönelik yıllık doğrudan yatırımlarda son 20 yıla bakarsanız, milli gelirin yüzde 1,6'sı kadar giriş var. Cari açık 30 milyar dolar civarına indiğinde bu yüzde 2,5-3 demek. Bunun yaklaşık 1 puanını doğrudan yatırımlarla finanse edebilirsek muazzam rezerv birikimi olacak" ifadelerini kullandı.
Şimşek, seçimin ardından herkesin yurt dışından ciddi kaynak girişi beklediğine işaret ederek, küresel dezenflasyon olduğunu ve dünyada yılın ikinci yarısından itibaren faiz düşüşleri beklendiğini söyledi. Bunun da risk iştahını artıracağını dile getiren Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye gibi ülkelere fon akışı artarak devam edecek. Fon ihtiyacımız ve cari açık azalıyor. Türkiye'ye fon gelişinin artması bekleniyor. Dünya Bankası ve diğer uluslararası çok taraflı bankalarla iyi diyalog kurduk. İki gün önce G20'den geldim. Çok taraflı bankalarla oturduk, konuştuk. Bize ciddi kaynak sağlayacaklar. Bu sene reel sektörün desteklenmesi, deprem ve altyapı için 12,7 milyar dolarlık proje kredisi bekliyoruz.
Geçen sene bu 8,8 milyar dolardı. Yılın ikinci yarısında hızlandı. Bunlar proje kredisi, uzun vadeli ve çok uygun koşullarda. Dolayısıyla Türkiye'ye döviz girişi artacak. Döviz ihtiyacımız ve cari açık azalacak. Şu anda Merkez Bankasının politika faizi yüzde 45 ve bu haftalık. Bunun yıllığı yüzde 56'lara denk geliyor. Mevduat faizi geçen sene yüzde 20'li rakamlardı. Şuanda yüzde 50'nin üzerinde. Yani Türk lirasını (TL) cazip hale getiren ve destekleyen bir politika seti var.
Cari açığın ve kaynak ihtiyacımızın azaldığı, Türkiye'ye girişlerinin hızlandığı, liranın güçlü şekilde para politikası üzerinden desteklendiği, mali disiplinin sağlandığı, seçim belirsizliğinin ortadan kalktığı bir dönemde neden kur ve lira değer kaybetsin. Enflasyondan daha fazla değer kaybetsin. Bizim kur he- defimiz yok. Ne aşırı değerlenmiş TL ne de aşırı değersiz TL'yi isteriz. Bu bir tespit, bir politika öngörüsü değil." Vatandaşın portföy tercihlerine saygılı olduğunu bildiren Şimşek, "Asla yönlendirme yapma gibi bir niyetim yok. Söylediklerim, programla ilgili tespitlerdir. Sosyal medya ve diğer mecralarda siyasi veya spekülatif amaçlı bir sürü söylem var, hepsini görüyoruz. Programımız başarılı şekilde uygulandığında inanıyorum ki lira itibar kazanacak. Lira reel olarak değer kaybetmeyecek" diye konuştu.