Kamu Son Haber'in birinci sayfası için tıklayın...
"EMEKLİNİN YAŞAM HAKKI SADAKA DEĞİLDİR"
Emekli Sen Eskişehir Şube Başkanı Kılıç “Temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamadığımız bu günlerde, açlık sınırı değil ölüm sınırında yaşamaya terk edilmiş bir durumda hayatta kalmaya çalışıyoruz” dedi.
Emekli dernekleri, emekli sendikaları Türkiye'nin hemen her ilinden ilçesinden her gün hükümetin emekli maaş politikasına karşı protestolarını sürdürüyor. DİSK Emekli Sen Eskişehir Şube Başkanı Hatice Kılıç, emeklilerin sandıkta hesap soracağını belirterek, "Ellerindeki kefen paralarını bile harcamak zorunda kalmış emekliler olarak, yaşam hakkımızın bir sadaka olmadığını haykırıyoruz" dedi.
DISK Emekli Sen Eskişehir Şube Başkanı Suat Başaraner, sağlık sorunları nedeniyle görevini Hatice Kılıç'a devretti. Emeklilerin yaşadığı ekonomik sıkıntılara ilişkin açıklama yapan Kılıç, herkesi Emekli Sen'de mücadele etmeye çağırdı.
Kılıç, şu ifadeleri kullandı:
"Yıllardır çeşitli sivil toplum kuruluşları örgütlerinde ve siyasette mücadele verdiğim bu yolda, şimdi de Disk Emekli Sen'de mücadeleme devam edecek olmam benim için çok büyük bir onurdur. Türkiye milyonlarca emeklinin açlık ve sefalet içinde yaşadığı bir ülke haline geldi. Emekliler sosyal yaşamın bir omurgasıdır. Genç kuşakların geleceklerini elleriyle, yürekleriyle şekillendirerek toplumsal hafızanın temelini oluştururlar. Bizler, Türkiye'nin kalkınması için yıllarını harcamış emeklileriz. Kimimiz işçi olarak madenlerde, limanlarda, fabrikalardaydık. Kimimiz memurduk, öğretmendik. Kimimiz tarlada işçiydik. Yani yaşamın her alanındaydık. Çalışırken ödediğimiz primlerin emeklilikte insan onuruna yakışır bir yaşam için mücadele verdik.
Temel ihtiyaçlarımızı dahi karşılayamadığımız bu günlerde, açlık sınırı değil ölüm sınırında yaşamaya terk edilmiş bir durumda hayatta kalmaya çalışıyoruz. Sadece kendi haklarımız için değil, gençlerimizin, çocuklarımızın ve dahi torunlarımızın geleceği için mücadelemiz. Kısacası hayatta kalma mücadelesi içerisindeyiz. Elinde bastonuyla ucuz ekmek ve ucuz et kuyruğunda onurumuzun zedelenmesini istemiyoruz. Sadaka değil hakkımızı istiyoruz. Bizleri açlığa, sefalete mahkum edenlere, gençlerimizi umutsuzluğa, işsizliğe mahkum edenleri, her seçim döneminde sus payı olarak önümüze attığınız üç kuruşluk müjdelere hiç inanmadığımızı bilin. Emeklilik temel insan hakkıdır. Çalışanların 18 milyon civarında olduğu bir düzende emeklilerin ne denli önemli bir grup olduğu çok iyi anlaşılmalıdır.
Biz emekliler de enflasyondan değil, milli gelirden pay almalıyız. Emeklilerden sağlıkta alınan katkı payının kaldırılmasını istiyoruz. Biz emekli, dul ve yetimlere sağlığı, kültürel etkinlikleri ve sosyal ihtiyaçlarımızı lüks gören bir zihniyete birlikte dur demeliyiz. Ellerindeki kefen paralarını bile harcamak zorunda kalmış emekliler olarak, yaşam hakkımızın bir sadaka olmadığını haykırıyoruz. Demokratik insan onuruna yaraşır, adaletli bir gelir dağılımı ve kimsenin kimseyi ötekileştirmemesi için mücadele veriyoruz. Tekrar ediyoruz, en düşük emekli maaşı memur maaşına eşitlenmeli, emekli taban maaşı yeniden belirlenmelidir. Bizlerle dalga geçenlere 31 Mart'ta sandıkta hesabı sorulacaktır. Bunun için tüm emeklileri mücadeleye çağırıyoruz."