İstanbul 4. İdare Mahkemesi’ne sunulan bilirkişi raporu, Kanal İstanbul projesinin çevresel ve kamu yararına zarar vereceğini ortaya koydu. Sazlıdere Barajı’nın tamamen devre dışı kalacağı, Şamlar Ormanı’nın ciddi zarar göreceği ve Terkos Gölü’nün işlevsiz hale geleceği raporda vurgulandı.
ÇEVRESEL FELAKET UYARISI
Raporda, İstanbul’un su dengesinin bozulacağı ve su kıtlığı riskinin artacağı belirtiliyor. Kanal İstanbul’un ÇED raporunda binlerce ağacın kesileceği ve yerine fidan dikileceği ifade edilse de, bilirkişi heyeti bu yaklaşımın ekolojik işlevleri geri getiremeyeceğini vurguladı.
ORMAN VE TARIM ALANLARI TEHDİT ALTINDA
Proje güzergahındaki 4.674 hektarlık Mutlak Tarım Arazisi ve 2.491 hektarlık orman alanının korunmasına yönelik hiçbir strateji geliştirilmediği ortaya kondu. Köylülerin yerinde kalması için herhangi bir planlama yapılmadığı da raporda dikkat çeken bir diğer nokta oldu.
SU KITLIĞI VE KİRLİLİK RİSKİ
Marmara Havzası’nda kişi başına düşen su miktarının mutlak su kıtlığı sınırında olduğu hatırlatılarak, Kanal İstanbul’un su dengesini daha da bozacağı ifade edildi. ÇED raporunda atık yönetimi ve kirlilik önleme gibi konuların yeterince detaylandırılmadığı, bu nedenle hava, su ve toprak kirliliğinin nasıl engelleneceğinin belirsiz olduğu vurgulandı.
KAMU YARARINA UYGUN DEĞİL
Bilirkişi heyeti, 16 Mart 2021 tarihli İstanbul Avrupa Yakası Rezerv Yapı Alanı Çevre Düzeni Planı Değişikliği’nin şehircilik ilkelerine, planlama tekniklerine ve kamu yararına aykırı olduğunu oy birliğiyle karara bağladı.