Hulusi YILMAZ/KAMU SON HABER
İkinci tura kalan cumhurbaşkanı seçimi öncesinde Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu Fox TV canlı yayınına katıldı. Kritik açıklamalarıyla dikkat çeken Kılıçdaroğlu, "İktidardan gitmemek için bütün yolları deniyorlar" dedi.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:
GERÇEKLERİ HALKIN ÖĞRENMESİNDEN KORKUYORLAR
"Ellerinden gelseler sanıyorum beni seçimi de sokmayacaklar. Ne diyorsunuz şimdi bakınız devlet dediğiniz kurum ayrıdır, parti ayrıdır. Bunlar devleti, parti devleti haline dönüştürdüler. Eğer bunları rahatsız edecek bir şey varsa normalde seçime gidiyoruz. Yüksek Seçim Kurulu var. Yüksek Seçim Kurulu bir karar alır, gereğini yapar. Biz de itiraz etmeyiz ama Yüksek Seçim Kurulu tamamen devre dışı bırakılıp TK başkanı kendisine. Kendi felsefesine uygun bir şekliyle ben bunu yasaklıyorum deyip eğer bir yasak getiriyorsa aslında bu doğru değil demokrasiye aykırıdır. Kurallara aykırıdır, işin Türkçesi korkuyorlar. Gerçekleri, halkın öğrenmesinden korkuyorlar. Gerçeklerle yüzleşmekten korkuyorlar...
İKTİDARDAN GİTMEMEK İÇİN BÜTÜN YOLLARI DENİYORLAR
İktidardan gitmemek için bütün yolları deniyorlar. Devletin bütün kurumlarını devreye koyuyorlar. Devletin TRT sinden tutun BTK dediğimiz bilgi teknolojileri kurumuna kadar bütün kurumları kontrol altına almışlar. Başlarındaki kişiler liyakate kişiler değil, saraydan talimat alan kişiler. Dolayısıyla bu kişiler devleti yürüttüler, devletin kurumlarını yıpratırlar devlete. Olan saygıyı düşürdüler. Yargıya olan güven azalmaya başladı. Parlamento bir şekliyle işlevsiz bırakıldı. Biz yeniden bu devleti inşa etmek zorundayız ve devletin kurumlarına saygınlığı kazandırmak zorundayız. Bu kurumlar bir kişinin değil, 85 kişinin kurumları bunlar. Bu kurumlar bir kişinin hakkını korumaz, 85 kişinin hakkını korur. Bu kurumlar bir kişinin talimatıyla hareket etmez, etmemelidir, yasalar var. Yasalar çerçevesinde adım atması ve yasaların gereğini yapması lazım. Kaybedeceklerini biliyorlar, korkuyorlar, gitmemek için devletin bütün kurumlarını kullanıyorlar. Başlarına yandaşları getirdiler. Sanıyorlar ki yandaşlar kendilerini kurtaracaklar. Sizi artık kimse kurtaramaz. Siz halka hesap vermek zorundasınız. Halkın önüne çıkmak zorundasınız. Halk gerçekleri bir şekliyle bilecek hayatından biliyor zaten pazara gittiği zaman zaten gerçeklerle karşılaşıyor. Gerçeklerle 100 yüze geliyor. Hayatın ne olduğunu zaten görüyor, evladı işsiz görüyor, çocuğu işsiz görüyor. Dışarıda satılan uyuşturucuyu görüyor. Peynir ekmek gibi satılan uyuşturucuyu görüyor. Hayatın bütün sıkıntılarını yaşıyor bu insanlar. Dolayısıyla bu insanlara gerçekleri anlatmak lazım. Farklı bir dünya anlatıyorlar. Onlara farklı şeyler söylüyorlar onlara montaj videoları fazla hazırlanıyorlar, onları seyretti diyorlar onlara. Ama hayat çok daha farklı insanlar hayatın gerçeğiyle sonuçta 100 yüze gelecekler.
Türkiye zengin bir ülke. Gerçekten çok zengin bir kaynakları yeterli olan bir ülke. Yeter ki bu kaynakları sağlıklı kullanın. Yeter ki düzgün kullanın. Ayrıca gerçekten de eğer siz ciddi bir tasarruf yapabilirsiniz. Yani savurganlığı önlersiniz. Yani emekliye vereceğiniz 15.000 liradan çok daha fazlasını tasarruf etmiş olursunuz artı Türkiye şu anda çok zor durumda. Ben bunun farkındayım ama yurt dışından gerçekten çok iyi olanaklarla kredi almak mümkün. Örneğin deprem konutlarıyla ilgili olarak biz deprem konutlarının yapılmasıyla ilgili olarak 5 yıl ödemesiz 20 yıl. Çok düşük faizlerle kredi alan kuruluşları biliyoruz. Kredi alan kredi veren kuruluşları biliyoruz. Çin'den bu konuda ilk sözleşmeler de bize ulaştı. Her şeyi eğer makul ve mantıklı bir zemine otursanız kaynak bulmanız mümkündür. Bunu yolu ülkenizde can ve mal güvenliği olacak. Yani yabancı sermaye buraya gelirken diyor ki can ve mal güvenliğin var mı diyor. Yani ben bir haksızlığa uğradığım zaman hakkını arayabileceği bir yargı düzeni var mı? Bir demokrasi var mı? Ülkenizde varsa gelirim diyor. Yoksa gelmem biz demokrasiyi getirmeyi taahhüt ediyoruz. Kaynaklar da Türkiye’ye gelecek ama temiz para altını özenle çiziyorum. Temiz para kirli para değil, uyuşturucu parası değil, temiz para gelecek ve. Borç olarak dediği gelip Türkiye’de yatırım yapacağız. Evet, Türkiye’nin büyümesine, kalkınmasına katkı sunacak kaynağımız var, imkanlarımız var, her türlü alandan yararlanabilirsiniz, tasarruf yapabilirsiniz. Dediğim gibi herhangi bir sorun yok. Onlar nereden kaynak bulacaklarını çıkıp anlatıyorlar mı? Bugün sana gelince. Körfezden diyorlar ama bu kaynağı keşke karşıma gelseler de beraber oturup konuşabilsek yaptıkları savurganlığı anlatabilsem kaynağı nasıl bulacağımızı anlatabilsem bu ülkeye nasıl paranın geleceğini onlara anlatabilsem bütün bunların hepsi mümkün. Benim Londra’ya gidişim Londra’da sermaye çevreleriyle konuşmam. Türkiye'ye temiz paranın gelmesi Türkiye’ye yatırım yapılması. Bakın biz deprem bölgesini bile sıfırdan yeniden ele alıp deprem bölgesini yeniden bir üretim merkezi haline dönüşmesini istiyoruz ve bununla ilgili bir kanun teklifi hazırladık. Kanun teklifini parlamentoya sunduk. Deprem bölgesini yeniden ayağa kaldırılması gerektiğini ifade ettik. Anadolu'nun içi boşalıyor. Anadolu'da yeni fabrikaların, yeni tesislerin kurulması gerekiyor. Ve bunlarla ilgili projelerimiz var, her şeyimiz mükemmel. Bunun altını özenle çizeyim, kaynağımız var. Bütün mesele bu kaynağa doğru ve yerinde kullanacaksınız. Yani savurganlık yapmayacaksınız. Eğer yapmazsanız kaynağınız var. Niye kaynağımız olmasın ki?
İradenizi parayla sattınız andan itibaren karşı tarafa teslim olmuşsunuz demektir. Beka beka sorunu diyorlar. Beka sorunu şudur, adam diyorsa ki bak beni kızdırma senin mal varlığını açıklasın. Erdoğan bir şey diyor mu? Tek cümle bile kullanmıyor tek cümle araştırmasının demiyor. Mesela bir şeyim yoktur demiyor mesela. Bu ne demektir? Emperyal güçler seni satın almış demektir. Sen onların yanında tık dahi edemezsin. Her dediğimi yapmak zorundasın. O anlama gelir ve yapıyor da her dediklerini yapıyor.
Ortalıkta bir de kahraman diye geziyor. Ne kahramanı ya ne kahramanı ya. Sen mal varlığının hesabını veremiyorsan, sen bu ülkeye hizmet edemezsin. Zaten bu ülkeye hangi hizmetleri yaptın? Beşli çete yaptı bütün hizmetleri. Yol yaptı, eyvallah köprü yaptın eyvallah kaça yaptın kardeşim? Niye dolar, niye avro? Yani bu ülkenin Türk lirası vardı. Nerede bu ne oldu bu liralara? Türkiye çok ağır bir yük altına Türkiye’ye soktular. Çok ağır bir yük altındayız. Onlar da bunu gayet iyi biliyorlar. O nedenle yalvarıyorlar. O nedenle şükran turuna çıkacağım diyor. Yalvarma turuna çıkacağım diyor. Bana biraz daha borç verebilir misiniz? Diyor. Kim ödeyecek onu kendisi mi ödeyecek? Bu ülkenin gariban insanların sırtına yıkacak. O nedenle bu seçim var olma yok olma seçimidir. Bu bir referandumdur. Ya bu ülkenin seviyorsun, sandığa gideceksin, vatanını seviyorsan sandığa gideceksin, oyunu kullanacaksın, kendini düşünmüyorsan evlatlarını düşüneceksin, torunlarını düşüneceksin.
KUL HAKKI YİYENLERE OY VERMEK O GÜNAHA ORTAK OLMAK DEMEKTİR
Şimdi inançlı seçmene seslenmek isterim. Evet inançlı yani mütedeyyin dediğimiz seçmene seslenmek isterim. Kul hakkı yemek en büyük günah mı? En büyük günah yüce yaradan diyor ki, bütün günahlarına gelebilirsin ama kul hakkıyla karşıma gelme diyor. Şimdi kul hakkı yemek günahsa kul hakkı yiyenlere oy vermek o. Günaha ortak olma anlamına gelmiyor mu? Evet, ortak olma anlamını verme kardeşim. Verme kardeşim. Kul hakkı yiyene niye oy veriyorsun sen ya? Bir de temiz insanlara oy ver, ahlakta insanlara oy ver. Sosyal yardımlarla, sosyal yardımlarla ve insanların oylarını Bu kul hakkı yeme devleti soyma. Yani vatandaşın elektrik düğmesine bastığı zaman 4 çeşit vergi musluğu açtığı zaman 5 çeşit vergi ödüyor vatandaş. Bu paraların vatandaşa hizmet olarak dönmesi lazım. Vatandaşa hizmet olarak dönmeyip de birilerinin cebine koyuyorsa o kul hakkı yemektir, yemelidir, bunu bilmemiz lazım. Montajlara gelince hayatımda, yani bürokratik hayatımda dahil bugüne kadar yaşamda gördüğüm seçimlerin en kirliliğini yaşıyoruz. En kirli isini.
"CUMHURBAŞKANI ADAYI SAHTE VİDEOLARA SIĞINIR MI BU KADAR YALAN OLUR MU ALLAH’TAN KORKUN"
Gündem tamamen montaj videolar üzerine inşa edilmiş vaziyette yalan üzerine iftira üzerine işlenen şeyler, yav yalan söylemek günah değil mi ya? Günah değil mi Allah aşkına ya montaj yapıyorsunuz sesleri taklit ediyorsunuz, görüntüleri getiriyorsunuz ve bununla kendi halkına, vatandaşına yalan söylüyorsun yani. Sahte video yapan adama ne denir? Sahtekar denir sahtekar adamdan Cumhurbaşkanı olur mu? Şimdi herkes elini vicdanına koysun ve düşünsün. Sahte video var mı? Evet var. Evet, bunlar düzmece mi dedi mi? Evet dedi montaj dedi mi? Evet dedi itiraf etti mi? İtiraf ettim bir Cumhurbaşkanı adayı. Montaj videolara sığınır mı Allah aşkına? Ya sahte videoların arkasına sığınır mı Allah aşkına? Ya böyle söyleyen kişi ya bunu yapan kişiye sahtekar denir ya sahtekar dan Cumhurbaşkanı olur mu ya Allah aşkına? Akıl var, mantık var ya Müslüman bir insan. Ya Allah derler ya bizim Anadolu’da çok güzel bir laf vardır. Allah milleti kuru iftiradan korusun diye. Bu kadar iftira nasıl oluyor yahu bu kadar yalan nasıl oluyor ya memleketin bu kadar sorunu varken bu yalan bu iftira nedir Allah aşkına ya? Nedir Allah aşkına ya? O yüzden diyorum. Vatandaşıma kardeşim sandığa gidiyorsan elini vicdanına koy öyle git ya Allah’tan kork bari oy kullanırken yahu Allah’tan kork ya bu kadar yalan olur mu ya bu kadar iftira olur mu, hangi dinde var, hangi dinde var Allah aşkına, hangi dinde var bu kadar yalan, bu kadar iftira bu kadar....
"İMRALI VE KANDİL İLE KENDİLERİNE DESTEK İÇİN GÖRÜŞÜYORLAR"
İktidarla İmralı ve Kandil arasında kendilerini desteklemesi için galiba görüşmeler yapılıyor. Onla o görüşmeler yani İmralı ile görüşmeler var. Belli aralıklarla bu görüşmeler yapılıyor. Görüşmelerin amacı kendilerine destek vermek için ikna turları var. Biz bunu da biliyoruz. Bunu da farkındayız
Devletin hassas kurumu derken herhalde tapu idaresi değil. Yani kandil idaresi değil, Kandil'i onlar konuşturdu. Devlette çürüme var. Bakın bir daha elbette konuşuyorlar. Devlette çürüme var. Her kurumda çürüme var, yargıdaki çürüme nereye sirayet ediyor? Parlamentodaki çürüme nereye sıra sirayet ediyor dedim. Az önce 2 milyon dolar rüşvet alıyor, parlamentoya milletvekili olarak geliyor. Allah aşkına ya Türkiye Büyük Millet meclisinden tasarruf mevduatı sigorta fonunda hırsızlık yapabilirsiniz, yolsuzluk yapabilirsiniz. Bununla ilgili yolsuzluk yapanlar hakkında hırsızlık yapanlar hakkında kovuşturma ve soruşturma yapılamaz diye kanun çıktı. Bir daha ifade edim, hırsızlık yapanlar hakkında tasarruf mevduatı sigorta fonunda, yani gidip bir herhangi iş adamının fabrikasına çekebilirsiniz. Alabilirsiniz, yolsuzluk yapabilirsiniz. Meclisten kanun çıktı ya. Soruşturma ve kovuşturma açılmazdı ya.Ben şimdi tekrar bütçeden kardeşlerime seslenmek isterim. Hırsızlık, hırsızlık yapanı, yolsuzluk, yapana soruşturma ve kovuşturma açılmayacaktır diye kanun çıkaran bir partiye siz nasıl eliniz tutar da gider oy verirsiniz? Evet, çocuklarınız ben bunu parlamentoda bütçe konuşmasında söyledim. Siz çocuk milletvekillerine dönüyor, AK Parti milletvekillerine döner. Siz çocuklarınızın yüzüne nasıl bakacaksınız? Evet, efendim şimdi siz bunu gidip de fazla değil, ilkokula giden çocuğunuza anlatın. Eğer ilkokula giden çocuğunuz baba doğru yapmıştır derseniz, vallahi milletvekilliğini bırakacağım ilkokula giden çocuk. Devleti fiilen soyunur hale getirdiler ya kanunla da hakimin elini bağırıyorsunuz. Savcının elini bağırıyor. Kovuşturma ve soruşturma açılamaz bitti bitti. Anayasa Mahkemesi onu da söyleyeyim gittik. Anayasa Mahkemesi, Anayasa Mahkemesine özel bir mektup yazdım. Sayın Başkan’a Türkiye Büyük Millet meclisi büyük bir itibar kaybına uğramıştır. Türkiye Büyük Millet meclisi, yolsuzlukların soruşturulması ile ilgili bir kanun çıkarmıştır. Lütfen bu kanunu öncelik verin ve Türkiye’nin Türkiye Büyük Millet meclisinin üstüne düşen bu kara lekeyi kaldırın diye bizzat kendimi imzayı Türkiye imzalayıp Anayasa Mahkemesi başkanına bir dilekçe verdim. Yani Türkiye. Hala görüşülmedi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti böyle bir tabloyu hiç gördün mü Allah aşkına ya? Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bana gazi meclis bunu diyemezsiniz dedim. O gazi meclise bu Melis arasında çok fark var. O gazi Melis’te yolsuzluk yapanları yüce divana gönderdiler. Evet, bu gazi meclise de yolsuzluk yapanın yanına kâr kaldı..
Hele bu birinci turla ikinci tur arasındaki tartışmanın boyutlarına bakıldığında bu rezil terör örgütü PKK ve onun türevleri Suriye’nin kuzeyinde şurada burada. Sadece bu ülkenin evlatlarına can ve mal kaybı olarak yansımıyor. Öyle aynı zamanda Türkiye’nin siyasetini zehirliyor. Belli ki şimdi dolayısıyla ve iktidar partisi ondan medet umuyor. Acı olanı da bu zaten bir iktidar partisi bir terör örgütünden nasıl medet umar yahu? Burası medet umar ya bu ne olursun? Konuş diyor. Ya akıl alacak şey değil ya gerçekten akıl alacak şey değil. Peki bence şu anda zaten bütün bu geçen 15 20 günlük zaman zarfında herkesin aklında şu var, bu terör örgütünün artık. Kesinlikle sonunun getirilmesi bu ülkenin siyasetinde. İlk amaç olmak elbette rahmetli Ecevit terörü bitirmişti. Biz bunu gayet iyi biliyoruz. Herkes biliyor, herkes tanıyı da zaten bunun. Terörden medet umduğunuz andan itibaren terör sorununu çözemezsiniz. Terör örgütüyle meşhur eğer devleti terör örgütüyle muhatap ederseniz bu sorunu çözemezsiniz. Baştan söyledim, bu sorunun çözüm adresi Türkiye Büyük Millet meclisidir diye. Çünkü onlar devleti nasıl yöneteceklerini bilmiyorlardır ama ben devlete 27 buçuk yıl çalışan birisi olarak sorunun çözüm adresi olarak Türkiye Büyük Millet meclisini gösterdi. Sonra geldiler. En sonunda evet haklıymış, iyi de aradan geçen zaman ara aradan geçen kayıplar, aradan geçen şehitler, bütün o şehitler. Ne oldu? O kadar büyük ağır bedeller niye ödendi? Devlet böyle mi yönetilirdi? Yani bu terör örgütünün. Bölücü terörü ortadan kaldırılacağını söylüyorsun. Terörün kökünün kazınması lazım. Bizim bölgemizde de orta Doğu’da da. Terörün sonlandırılması için Cumhurbaşkanı ülkeleriyle bu konuda işbirliği yapılması lazım. Terörü besleyen unsurlar var. Teröre silah desteği verenler var. Maddi destek verenler var. Bu desteği verenler bize dost görünen pek çok ülke. Biz bunları da biliyoruz. Aslında devlet de bunları biliyor ama bu sorunu çözmek için bir siyasi iradeye ihtiyaç var. Bu siyasi irade yok. Siyasi irade terörünü kullanıyor…"