Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz’in, Rize yapılması planlanan liman inşaatı için İkizdere’de taş ocağı açılmasına dönük eleştirileri nedeniyle CHP Genel Başkan Yardımcısı Ali Öztunç’a açtığı hakaret davasında İstanbul Anadolu 26. Asliye Hukuk Mahkemesi, Öztunç’u haklı bularak davanın reddine karar verdi.
Mahkeme kararın gerekçesinde şunları belirtti:
“Cengiz Holding A.Ş.''nin ülkemizin en büyük şirketlerinden biri olduğu ve son dönemlerde kamudan yüklü miktarda ihale aldığı kamuya mal olmuş bilgidir. Bu nedenle davacılar özel insanlara göre daha sert eleştirilere hoşgörü göstermek zorundadırlar. İnsanların iktidarlığın aldığı kararlara karşı çevrelerini korumak için toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmaları da demokratik toplumun gereklerindendir. Siyasi parti mensupları da faaliyetleri çerçevesinde kamuyu aydınlatma, bilgilendirme ve eleştiri hakkına sahiptirler. Dünyada ve özellikle içerisinde yaşadıkları toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda halkın bilgi sahibi olmasını sağlamak, siyasi partilerin görevidir. Siyasi parti mensubu olan davalının davacılar hakkındaki açıklamaları görevi kapsamında yaptığı açıktır.
Liman ihalesinin 17/07/2020 tarihinde yapılmasına rağmen 97,88 hektarlık alan içindeki 13.5 hektarlık alan için 21/01/2021 tarihinde ÇED''e gerek olmadığına karar verilmesi, taş ocağının yerinin liman ihalesinden sonra kesinleştiğini gösterdiği, idare tarafından Cevizlik Taş Ocağı ruhsat alanının 97,88 hektarlık olarak tespit edilmesi nedeniyle bu alanın tümü için ÇED raporu alınması zorunlu olduğu halde yüklenici şirkete 25,00 hektarlık alan altında 13,5 hektarlık alan gösterilerek ÇED raporu alınmamasının hakkın kötüye kullanıldığı şüphesini uyandırdığı dikkate alındığında, ÇED raporu alınmadan davacı şirkete teslimi yapılan taş ocağından liman inşaatı için taş alımının engellenmesi amacıyla toplantı ve gösteri yapılması, davacılar hakkında gerek taş ocağı için gerekse kamuya mal olmuş bilgiler nedeniyle paylaşımlar yapılması, taş ocağının davalıya bakanlık tarafından gösterilmesine rağmen inşaatın davacı şirket tarafından yapılacak olması nedeniyle ifade özgürlüğü kapsamında ağır eleştiri niteliğinde olduğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.”