İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, AKP'nin 22 yıllık iktidarının ardından halkın kendini sahipsiz ve yalnız hissettiğini belirterek, “Millet, ‘Benim çiftçim, benim işçim, benim emeklim, benim dulum ve yetimim' diyeni öldü zannediyor. Hala onlara bunları diyecek birisi var, biz bunun için varız” dedi.
Yeniçağ’ı ziyaret eden İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, İmtiyaz Sahibi Ahmet Çelik ve gazete çalışanları tarafından karşılandı. Ziyarete, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Yücel Coşkun, İYİ Parti İstanbul Milletvekilleri Cihan Paçacı, Buğra Kavuncu, Ersin Beyaz ve İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Selcan Taşçı da eşlik etti.
Yeniçağ Gazetesi’ni ziyaret edip gazetenin yönetici ve yazarlarına ülke gündemi üzerine değerlendirmelerde bulunan İYİ Parti lideri Dervişoğlu, “Siyasetin içine doğdum, geçmişimizle ilgili bir tartışma yok, insanlar beni tanıyor. Ama her evliya herkese yaramaz, herkese yaradığımı söyleyemem. Ancak bilgimiz, birikimimiz, tecrübemiz, enerjimiz bizim millete vakfedilmiş özelliklerimizdir. Umudum odur ki; bunun toplumsal karşılık bulacağı zaman içinde kendini gösterecektir. Olmazı oldurmak için çok uğraşırım” diye konuştu.
Yaptığı yurt gezileriyle halka doğru mesajlar aktarmaya devam ettiğini belirten İYİ Parti lideri Dervişoğlu değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:
“Millet yetim kaldığını zannediyor. “Benim çiftçim, benim işçim, benim emeklim, benim dulum ve yetimim” diyeni öldü zannediyorlar. Hala onlara bunları diyecek birisi var, biz bunun için varız. Türkiye’nin bir beklentisi var. İYİ Parti’yi Türkiye’nin sıkıntılarına çare olalım diye kurduk. Sıkıntılar dünden bugüne devasa boyutlara ulaştı. Dolayısıyla bu Türkiye’nin İYİ Parti’ye duyulan ihtiyacın da devam ettiğine delalettir. Hem sıkıntıyı doğru tarif edip, hem bunlara çözüm üretip, hem de bunları çözmeye muktedir bir kadro görüntüsü sergilersek vatandaşın o zaman bizi başka bir şekilde sahipleneceğine inancım tam.
Vatandaş Süleyman Demirel’in samimiyetini özlüyor… Özal’ın çalışkanlığı özleniyor, Alparslan türkeş’in cesareti ve mücadeleci kimliği özleniyor, Erbakan’ın imanı özleniyor, Ecevit’in nezaketi özleniyor. Elbette bu devlet adamlarının nakısaları da olmuştur. Ancak bunların doğrularına basarak bir yol haritası tanzim etmemiz lazım.
MERKEZ, CUMHURİYETİ KURAN FELSEFEDİR
Merkez merkez diye geldik. Merkez, milletin kafasında yer etti. Merkez zaten bu cumhuriyeti kuran felsefedir. Bu cumhuriyeti kuran felsefenin adı Türk milliyetçiliğidir. Türk milliyetçiliği milletin merkezi ama siyasetin merkezi hiç kabul edilmiyor.
Aslında siyasetin merkezi değil siyasetin sağ merkezi boş. Merkez sağ boş.
Kendi değerlerimizi doğru kucaklayarak boş olan yeri doldurmamız lazım.
İYİ Parti’yi bu iddia ile kurduk. Büyük bir mücadele verdik. Yaptığımız işin büyüklüğünü belki herkes idrak edemiyor ama Türk siyasi hayatında kendi boşalttığı alana oturan bizden başka parti yok.
"ARKAMIZDA KİMSE YOKTU"
AKP’nin oturduğu merkezi 28 Şubat boşalttı… Turgut Özal’ın oturduğu merkezi 12 Eylül boşalttı… Bülent Ecevit’in boşalttığı alanı 12 Mart boşalltı… Süleyman Demirel’in oturduğu alan 1960 ihtilaliyle boşaltıldı. Biz merkezde yüzde 10’luk bir boşaltma yaptık, kendi gücümüzle oturduk.
Arkamızda kimse yoktu. Şimdi bizi siyasi yelpazede bir yere oturtamayanlar, kendi bıraktıkları boşluğu bizim doldurduğumuzu gördüklerinde ardımıza takılacaklar.
Onun için sabır gerek. Ben de o deryalar gibi sabrı şahsımda gösterip arkadaşlarıma da telkin ediyorum. Tabi ki eksiklikler var. Kendime güveniyorum.
Ben bunların (mevcut siyasilerin) bildiklerinden fazlasını biliyorum, çok açık söylüyorum bu konuda iddialıyım."
