Şampiyonluk koşusu
Süper Lig'de şampiyonluk mücadelesi devam ediyor. Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş şampiyonluk için mücadele ediyorlar. Lig'in bitimine 4 hafta kala Galatasaray'ın 5 puanlık bir avantajı bulunuyor.
G.Saray, son haftalarda penaltılarla açılışı yapıyor ve kazanıyor, İstanbulspor maçında da penaltı ile açılışı yaptı ve bu kez tek farklı değil 2-0 kazandı.
Önceki akşamki Trabzonspor karşısında Fenerbahçe 90 dakika itibarıyla gayet güzel bir oyun ortaya koydu, ilk yarıda 1-0 öne geçti, maçın ilk yarısında Trabzonspor'un da 2 pozisyonu oldu. Fenerbahçe'nin de gol haricinde kaçan 2 pozisyonu vardı. İkinci yarıda iki takımın da karşılıklı pozisyonları oldu, 3-0 sonrasında maç daha farklı da bitebilirdi, son dakikalarda gelen Trabzonspor golü maçın skorunu başka bir aşamaya da getirebilirdi ancak Fenerbahçe buna bu sefer müsaade etmedi.
Geçen sezonu şampiyon olarak bitiren Trabzonspor, bu maça oldukça önem veriyordu ve hafta boyu iyi hazırlanmışlardı. Abdullah Avcı'nın istifası sonucu yeni teknik direktörleri Bjelica ile devam eden Bordo Mavililer; çok kötü geçirdikleri bu sezonda Fenerbahçe maçında alacakları bir galibiyet ile taraftarlarına bir hediye vermek ve gönüllerini almak istediler hatta bir ara iyi de oynadılar ancak Fenerbahçe'nin şampiyonluk inadı ve iradesi daha ağır bastı.
Bu arada geçen sezon Fenerbahçe'nin de teknik direktör adayları arasında geçen, başarılı teknik direktör Nenad Bjelica'nın Trabzon'un başında çıktığı 4. maçındaki 3. mağlubiyeti hayal kırıklığı oluşturdu. Trabzonspor'un 26 senelik Kadıköy hasreti de bir başka bahara kaldı.
Hani insan sormadan edemiyor geçen senenin şampiyonu Trabzonspor karşısında genel itibarıyla iyi bir futbol ortaya koyan, mücadeleyi bırakmayan Fenerbahçe neden İstanbulspor maçlarında aynı oyun disiplinini sergileyemedi? Giresunspor karşısında aynı karakteri ortaya koyamadı? Demek ki bu galibiyetler oyun disiplinine sadık kalmakla ve mücadeleyi 90 dakika bırakmamakla oluyormuş.
Aslında Fenerbahçe kadrosu kötü bir kadro değil ve Fenerbahçe'nin şu an bulunduğu pozisyonda bu kadronun karşılığı değil. Luan Peres, Michy Batshuayi, King, Pedro, Gustavo Henrique sezon içinde ciddi sakatlıklar yaşayarak takımlarını uzunca süre yalnız bıraktılar. Özellikle Luan Peres ve Michy Batshuayi'nin yaşadığı sakatlıklar Fenerbahçe'yi şampiyonluk yolunda sarstı, dün akşamki Peres ve Batshuayi oyunu buna kanıttır
Fenerbahçe, G.Antep ve Hatay maçlarını hükmen kazanacak. Onun dışında Antalyaspor ile iç sahada G.Saray ile de deplasmanda oynayacak. Hükmen alacağı 2 maç dışındaki iki maçını da kazanır ise G.Saray'ın bir maçta alacağı yenilgiye göre belki şampiyon ama en kötü 2. olacak
G.Saray'ın Sivasspor ile iç saha ve Ankaragücü ile deplasman bir de Fenerbahçe ile (içeride) maçı bulunuyor, Hatayspor maçını ise hükmen kazanacak. Önündeki her iki maçı alırsa kesin şampiyon. Birisini kaybeder ise; Fenerbahçe ile final maçı oynayacak ve yüzlerce ülkenin canlı yayınlayacağı, adına ''dünya derbisi'' denilen, milyarlarca insanın izleyeceği bu maçı kazanan takım şampiyon olacak. G. Saray'a beraberlik yetiyor.
G.Saray eğer önündeki iki maçtan birisinde berabere kalır ise Fenerbahçe'ye kendi sahasında averaj durumuna göre 3 ya da 4 gol farkla yenilir ise şampiyonluğu kaybedecek. Tabii tüm bu durumlar o haftaya kadar Fenerbahçe'nin Antalyaspor'u kendi sahasında yenmesi halinde geçerli.
Sivasspor teknik direktörü Rıza Çalımbay'ın 2-1 kaybettikleri Kasımpaşa maçından sonra ''İstanbul'a puan ya da puanları almaya gidiyoruz'' demesi futbol kamuoyunu şaşırttı çünkü "bu maçlar çok zor maçlar bizim rakiplerimiz asla değiller puan almaya çalışacağız'' derdi. İlk kez bir Galatasaray maçı öncesinde bu cümleleri kullandı
Daha önce hangi büyük takımda oynamış olurlarsa olsunlar, bugün bir Anadolu takımında teknik direktörlük yapan eski ünlü futbolcuların duygu ve kalp bağını bir tarafa bırakıp profesyonelce o maçlara çıkıp, takımlarının onurları ile mücadele etmeleri gerekir ve doğrusu da budur çünkü galip geldiklerinde para kazanıyorlar çünkü insan olmanın da sporcu olmanın da erdemi budur. Aynısı bugün Ankaragücü teknik direktörü olan G.Saraylı eski futbolcu Tolunay Kafkas için de geçerlidir zira Kafkas'ın geçmişte özellikle Fenerbahçe maçlarında saha kenarında sergilediği agresif hallerini çok iyi biliyoruz.