Türkiye dün, sonra yerel yöneticilerini seçmek için sandık başına gitti. 31 Mart seçimleri, beklenmedik değişimlerle gündeme oturdu. CHP'nin Türkiye genelinde birinci parti olarak çıktığı seçimlerde, AK Parti yetkililerinin ve bakanların katılımıyla dün akşam bir değerlendirme toplantısı yaptığı iddia edildi.
Gazeteci Deniz Zeyrek, seçim sonuçlarına ilişkin olarak AK Partililerin Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e yüklendiklerini öne sürdü. Zeyrek, "Mehmet Şimşek'e bu işin sorumlusu sensin" ifadesini kullandı.
Zeyrek, Now TV'de katıldığı programda, "Bartın, Adalet Bakanı'nın memleketi. Çok ciddi bir fark yemiş. Kendisine, 'Sayın Bakan, şehrinizi kaybetmişsiniz, farkında değilsiniz' diye seslenmiştim. Acaba bir kabine revizyonu olur mu?" şeklinde konuştu.
Yayında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kurmaylarını topladığı belirtilirken, Zeyrek şöyle devam etti: "Galiba herkes oradaymış, bakanlar, bütün ekip... Cumhurbaşkanı uçakta sadece insanları selamlamakla yetinmiş anladığım kadarıyla.
Toplantıda bütün şimşekler Mehmet Şimşek'in üzerindeymiş. Emeklilere istenen seyyanen zammı yapsaydık böyle olmazdı demiş herkes. O da kendini savunmuş. 'Benimle ne ilgisi var, benden önce kötüydü, ben toparlamaya çalıştım' vs. demiş. Bir bildiği vardır diye Cumhurbaşkanı Mehmet Şimşek'e çok kredi açtı."
Emeklilerin seyyanen zam sürecine ilişkin olarak Zeyrek şunları söyledi: "Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e, 'Siz isterseniz Cumhurbaşkanımız da onaylar, yapın bunu' demişler. Onlar da 'Yaparsak altında kalırız' diye reddetmişler. Bunu hepsi de bildiği için onun için Mehmet Şimşek'i suçluyorlar.
'Mehmet Şimşek’e bu işin sorumlusu sensin, senin uyguladığın politikalar yüzünden' bu hale geldik diyorlar. Cumhurbaşkanı son konuşmalarından birinde emekliye zam vermeme gerekçesini açıklarken, 'Dipsiz kuyu, bu enflasyon ortamında ne versek eriyip gidiyor' demişti.
Emekliler, emekçiler iktidarı azıcık dipsiz kuyuya itekledi. EYT'yi çıkardınız ama bir gün farkla 17 yıl sonra emekli olanlar var. Mağduriyet var."
