ŞEHİTLERİMİZ
Bu yazı yazılırken 6 kahraman Mehmetçiğimizin şehit olduğu haberi yüreğimizi dağladı. Mehmetçik 5 bin yıldır bu milletin onuru, güvencesi, ruhu, kalbi olmuştur. Türk Milleti ordu millet olmakla asırlardır övünç ve gurur duymuş büyük bir millettir. Lakin bu büyük milletin son 40 yılda değişen değerleri ve değer yargıları birçok vasfını kaybetmesine yol açmıştır, açmaktadır da. Biz asil Türk milletiyiz, başka da hiçbir millet olmaya hevesimiz ve rızamız yoktur. Milletimizi başkalaştırmaya çalışan iç ve dış mihraklar tarihimiz boyunca hep var olmuştur. Lakin mevcut değerlerimiz ve değer yargılarımız bu başkalaştırma gayretlerini asla kabul etmemiş, elinin tersi ile itmiştir. Türk Milletini Türk Milleti yapan bu değerlerin her zaman karşı koyacağını gören iç ve dış mihraklar özellikle başta ekonomik yozlaşma olmak üzere türlü enstrümanlar ile toplumsal dönüşümü sağlamaya ve değerlerimizi yıkmaya gayret etmektedirler. Sadece ekonomik yozlaşma da değil, kültürel yozlaşmayı da körükleme gayretleri devam etmektedir. Bu gayretler devam ederken fiili anlamda da başta PKK/PYD terörü olmak üzere 40 yıldır bu ülkenin başına terör belasını sarmışlardır. O başlangıç yıllarında terörün başını hızla ezmek istediğimizde dönemin başbakanı merhum Özal “3-5 çapulcu bunlar” diyerek işi önemsiz göstermiş ve devletin gerekli olan çok sert tepkisini vermesine yol vermemişti. (Türkiye terörle mücadeleye harcadığı parayı kalkınmasına harcayabilseydi bugün hangi konumda olurdu varın siz düşünün.) Bugün ne yazık ki hâlâ PKK/PYD terörü ile uğraşıyoruz ve bu yazı yazılırken 6 kahraman vatan evladının daha toprağa düştüğünü öğreniyoruz. Daha kaç kahraman vatan evladı toprağa düşecek? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu lanet terör örgütünün başını ezecek güce sahip değil midir? Bizce sahiptir, hem de misliyle sahiptir. Ama ne yazık ki geçmişteki hatalar sonucu PKK/PYD terör örgütü ABD’nin kanatları altına girmiş ve onun (ABD’nin tabiri ile) “kara gücünü” oluşturmuştur. Türkiye üzerinde büyük oyunların oynandığını artık ilkokul çocukları bile öğrendiler. Dikkat ediyor musunuz; sınırlarımızdan birçok kaçak göçmenin TIR dorselerinde, kamyon kasalarında ülkemize girdiği sık sık haber bültenlerinde gösteriliyor. Örneğin Van tarafından giren Afgan göçmenlere baktığımızda hepsinin kamyondan bir komando askeri gibi atladıklarını gördük. Hepsi 20-25 yaşlarında sırım gibi genç insanlar. Peki, bunlar Taliban zulmünden kaçtı diyelim. Be birader kaçanların hepsi tornadan çıkmış gibi nasıl aynı olabiliyor? Bu kaçakların içinde bir tane kadın, bir tane çocuk, bir tane yaşlı insan gördünüz mü? Yok, biz görmedik? İyi de hiç mi Taliban zulmünden kaçan kadın, çocuk, yaşlı olmaz? Bu durum hayatın olağan akışına uygun mu sizce? Bizce uygun değil. O zaman başka nedenler aramak gerekmez mi? Yine Suriye’den de aynı görünümde genç insanlar gelmedi mi hem de yüzbinlerce. İyi de bu sırım gibi insanlar ülkemize neden geliyorlar? Amaçları ne? Afganistan’dan gelenlerin ABD’nin maaşlı elemanları olduğu, bunların ailelerine ABD’nin baktığı kamuoyunda sıkça konuşuluyor. O zaman ABD’nin Türkiye’nin geleceği ile ilgili birtakım planları yürütmeye devam ettiğini düşünmemiz yanlış mı olur? Örneğin BOP projesi gibi. ABD’nin gelecekteki çıkarları için bizim kahraman Mehmetçiklerimiz daha ne kadar toprağa düşmeye devam edecek acaba?
Biz sosyal medyayı pek kullanan biri değiliz. Öyle fazla takip de etmeyiz. Tesadüfen bazı şeyleri gördüğümüz oluyor. Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada bir görüntü gözümüze ilişti. Eğer o görüntü kurgulanmış değilse, yani montaj filan değilse gerçekten ürkütücü idi. (Kurgulanmış görüntü ise yok sayın gitsin.) Bir genç Beyoğlu’nda çıkıyor “Şeriat isteriz” diye slogan atıyor, sonra çevresinde bir anda (nereden çıktılarsa) görüntülerden anlaşıldığı kadarı ile Afganlı, Suriyeli, İranlı, Iraklı, Pakistanlı, Malezyalı her milletten bir sürü genç adam toplanıyor ve aynı sloganla bağırmaya başlıyorlar. Bu bir test olabilir, bir nabız ölçme olabilir. Lakin bunun sürekliliği ve arkasının gelmesi halinde toplumun başka kesimlerinden de tepki geldiğinde al sana çok sıkıntılı bir süreç. Devletimizin bu tür gösterilere de asla müsamaha etmemesi gerekir. Zira yol olursa önünü almak zor olur ve vahim durumlara götürür. Çünkü artık kimse bu hayat pahalılığında “ensar- muhacir” filan diye bakmıyor. Zira bu kadar yabancıyı bu ülke kaldırmadığı gibi iş alanı açısından da işsiz vatandaşlar bu yabancıları istemiyor. Böylesi bir durum ülkeye sıkıntı getirir. Bizden uyarması. Tabii bir de kamuoyunda “sessiz istila” diye adlandırılması var bu işin. Türk kadının doğum katsayısı 1,6 iken Suriyeli kadının doğum katsayısı 5,8 olunca durumun ciddiyeti ortaya çıkıyor. Bir de Suriyelilerin, Afganlıların gettoları, mafyatik örgütleri filan işin içine girince durum sormayın gitsin oluyor. Devletimiz bu konuda da gerekli adımları atmalıdır. Bu adımların bir an önce atılmaması ABD’nin ekmeğine yağ sürer ve biz terörle mücadelede daha pek çok kahraman Mehmetçiğin toprağa düşmesinin ardından gözyaşı döktüğümüz gibi başka acılarla da karşı karşıya kalabiliriz.
Şehadete ulaşan kahraman Mehmetçiklerimize Yüce Rabbimden rahmet diliyoruz. Vatan onlara minnettardır. Büyük Türk Milletinin başı sağ olsun.