Sigara, içerisinde 7 binden fazla kimyasal madde barındıran ve bunların yüzlercesinin zehirli, 70'ten fazlasının ise kanserojen olduğu bir tütün ürünüdür. Dünya Sağlık Örgütü'nün raporlarına göre, sigara tüketimi, önlenebilir ölümlerin ve bulaşıcı olmayan hastalıkların başlıca nedenidir. Sigara dumanı, akciğerler başta olmak üzere, kalp, beyin ve diğer hayati organlara zarar vererek, kanser, kalp krizi, inme ve solunum yolu hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
Türkiye'de her yıl yüz binlerce insanın ölümüne sebep olan bu bağımlılık, toplum sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturmakta ve alınan önlemlerle mücadele edilmektedir. Sigara içen kadınlarda KOAH gelişim riskinin 40 kat daha fazla olduğu ve tütün kullanımının erken yaşlarda başlamasının önlenmesi gerektiği vurgulanıyor.
SİGARA HANGİ ORGANLARA ZARAR VERİR?
Özellikle akciğerler, kalp ve damar sistemi, sigara dumanının zararlı bileşenlerinden en çok etkilenen organlar arasında yer alıyor. Nikotin, karbon monoksit ve katran gibi maddeler, solunum yolu hastalıklarından kalp krizine, felçten kansere kadar birçok ciddi sağlık sorununa yol açabiliyor. Sigara, aynı zamanda diş ve diş eti hastalıkları riskini artırırken, iskelet sistemi üzerinde de olumsuz etkiler bırakabiliyor.
SİGARA BU KANSER TÜRLERİNİ 15 KAT ARTIRIYOR
Konuya ilişkin önemli açıklamada bulunan Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Fevzi Sefa Dereköy,“Akciğer kanserlerinin erkeklerde yüzde 91’i, kadınlarda ise yüzde 69’u sigara alışkanlığına bağlanmaktadır. Sigara, akciğer kanseri riskini, içmeyenlerde göre 15-30 kat, gırtlak kanser riskini 10 kat artırırken; bu risk oranı, idrar yolu kanserleri için 3 kat, yemek borusu için 5, kan kanseri, mide, nazofarenks (geniz) ve rahim kanserleri için 2 kat olarak bulunmuştur” ifadelerini kullandı.
PASİF İÇİCİLER DE SİGARA İÇEN KADAR ZARARINI GÖRÜYOR
Pasif içicilik, sigara dumanının solunmasıyla ortaya çıkan ve özellikle kapalı alanlarda ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir durumdur. Sigara içmeyen bireyler, sigara dumanına maruz kaldıklarında, akciğer enfeksiyonları, kronik bronşit, zatürre ve akciğer kanseri gibi hastalıkların yanı sıra kalp krizi riski ile karşı karşıya kalabilirler.
Araştırmalar, pasif içiciliğin, akciğer kanseri riskini %32 oranında artırdığını ve genç kadınlarda meme kanseri riskini %90'a kadar çıkarabildiğini göstermektedir. Çocuklar ve bebekler ise pasif içicilikten en çok etkilenen gruplar arasında yer almakta, ani bebek ölümü sendromu, orta kulak iltihabı, menenjit ve solunum yolu enfeksiyonları gibi ciddi sağlık problemleriyle karşılaşabilmektedirler.
SIGARAYI BIRAKMA SÜRECİ
Sigara bırakma süreci, bireyin sağlığı için atılan önemli bir adımdır. Bu süreç bireysel kararlılık ve profesyonel destek almak başarı şansını artırıyor. Sigarayı bırakmak isteyenler için önerilen yöntemler arasında nikotin replasman tedavileri, ilaç tedavisi, davranışsal terapiler ve destek grupları bulunmaktadır. Ayrıca sigarayı bırakma klinikleri ve danışma hatları gibi resmi destek mekanizmaları da mevcuttur.
Sigarayı bırakma sürecinde, fiziksel ve psikolojik belirtilerle karşılaşılabilir. Ancak bu belirtiler zamanla azalır ve vücut eski sağlığına kademeli olarak kavuşur. Sigarayı bırakmanın faydaları, bırakma anından itibaren hissedilmeye başlar ve uzun vadede ciddi sağlık kazanımları sağlar.
