Tekirdağ'da sıra dışı bir boşanma davası yaşandı. Boşanma başvurusunda bulunan bir kadının eşi, evliliklerinin hukuki olarak geçerliliğinin bulunmadığı iddiasını ortaya attı. Nikah töreninde hazır bulunmadığını ve imzanın kendisine ait olmadığını öne süren eş, evliliğin iptali için dava açtı. Mahkeme, dosyadaki bilgileri değerlendirerek "evliliğin yokluğu" kararını verdi ve bu karar, Türk hukuk tarihine kayıtlara geçti.
MAHKEME EVLİLİĞİN İPTALİ KARARINI VERDİ
Tekirdağ'ın Kapaklı ilçesinde yaşayan G.A. isimli kadın, 2019 yılında eşi U.A. hakkında boşanma davası açmak için mahkemeye başvurdu. Karşı dava açan U.A. ise 2 çocuğunun annesi kadınla resmi şekilde evli olmadıklarını, nikah sırasında orada olmadığını belirterek, evliliğin yokluğunun tespitini istedi. Mahkeme, dosyaları inceleyerek, 'evliliğin yokluğu' hükmüne karar verdi.
ERKEĞİN İMZASI SAHTE ÇIKTI
Evliliğin gerçekleşmediğini söyleyen U.A.‘nın açtığı dava üzerine incelemelerde bulunan mahkeme, evlilik akdine atılan imzanın geçersiz olduğunu tespit etti. Yapılan inceleme sonucunda "Erkeğin evlenme esnasında hazır bulunmadığı, evlenme defterindeki imzanın erkeğe ait olmadığı, böylece evlenmenin kurucu unsurunun eksik olması nedeniyle evlenmenin yok hükmünde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar" verildi.
EVLİLİĞİN YOKLUĞU KARARI VERİLDİ
Evliliğin yok hükmünde kabul edilmesi sonucunda mahkeme, G.A. isimli tarafın açmış olduğu boşanma davasında da karar verilmesine yer olmadığı gerekçesiyle söz konusu dosyayı bozdu.
Sonuç olarak Çerkezköy 2. Aile Mahkemesi erkek şahıs olan U.A.'nın açmış olduğu davasında 24 Ekim tarihinde davanın kabulü ile evliliğin yokluğunun tespitine karar verdi.
TÜRK HUKUK TARİHİNE DAMGA VURAN OLAY
Erkek şahıs olan U.A.'nın avukatı Muhammed Ali Demirci, söz konusu dosya ile ilgili olarak, "Müvekkil bize gelip başvurduğunda ve yaşadıklarını anlattığında Türkiye'de eşine az rastlanır bir dava olduğunu en başından anlayarak, davaya müdahil olduk. Müvekkil istemediği halde, zorlanarak, rızası ve bilgisi olmadan kendisi de nikah akdine katılmadığı halde Çıldır ilçesinde resmi evlilik gerçekleştirilmiş ve kendisine artık bu senin eşin denilmiş ve resmi nikahtan 1 ay kadar sonra İstanbul'da düğün gerçekleştirilmiştir. Evliliğin kurucu unsuru olan resmi memur önünde kabul rızalarının açıklanması hususu gerçekleşmediği için evlilik en başından beri yok hükmündedir. Bu nedenle evliliğin yokluğunun tespiti amacıyla açmış olduğumuz dava yerel mahkemece kabul edilmiştir. Dosya kapsamında tanıklar dinlenmiş ve Adli Tıp Kurumundan imza incelemesi de yaptırılmış ve sonucunda evlilik kütüğündeki imzanın müvekkile ait olmadığı ortaya konulmuştur. 24 Ekim'de verilen kararın henüz gerekçesi yazılmamıştır, gerekçeli karar yazıldıktan sonra karşı taraf olan G.A. muhtemeldir ki avukatları aracılığıyla karara itiraz edeceklerdir. Ancak kararın hiçbir şekilde değişmeyeceği ortadadır" dedi.