Ege Bölgesi üzerinden görüntülenen Kızıl Cin sosyal medyada gündem oldu. Kızıl Cin'in ne anlama geldiği ve ne olduğu binlerce vatandaş tarafından araştırılmaya başlandı. Sosyal medyada vatandaşlar ardı ardına fotoğrafları paylaştı. Ancak Meteoroloji kaynaklarından konu ile ilgili olarak Kızıl Cin (Red Sprite) için bir hava olayı olduğu açıklaması yapıldı.
Hava Forum sosyal medya hesabından şu açıklamayı yayınladı:
Türkiye üzerinde "Kızıl Cin" (Red Sprite) fotoğraflandı
Atina'dan fotoğrafçı Christos Doudoulakis Ege Denizi'nde Türkiye üzerinde bu harika ender fotoğrafı çekmiş.
Kızıl cin, şimşek ve yıldırım benzeri, 3-10 milisaniyelik ender bir elektrik boşalmasıdır.
KIZIL CİN
Kızıl cin (Red Sprite) fırtına bulutlarının üzerinde, yaklaşık 95 kilometre yükseklikte oluşan, kırmızımsı-turuncu renkte parlak, plazma benzeri parıltılara deniyor.
Kızıl cinler, fırtına bulutlarının içinde oluşan elektrik boşalmaları sonucunda oluşuyor. Bu boşalmalar, bulutların içindeki pozitif ve negatif yüklü parçacıkların bir araya gelmesiyle gerçekleşiyor. Oluşan bu boşalma, nötr azot moleküllerinden geçen elektrik akımı sonucunda kızıl cinleri oluşturuyor.
NEDİR BU GÖRÜNTÜ?
İzmir Hava Durumu adlı sosyal medya hesabından da görüntü şöyle anlatıldı:
Bir fotoğrafçı olan Christos Doudoulakis Ege Denizi'nde Türkiye üzerinde bu muazzam fotoğrafı çekmiş. Bunun adına Kızıl Cin deniyor. Peki nedir bu Kızıl Cin ? Şimşekler, yıldırımlardan farklı olarak çoğunlukla gökyüzündeki bulutlarda gerçekleşir. Daha net bir ifadeyle negatif yüklü bulutlar ile pozitif yüklü bulutlar arasındaki güçlü elektriksel boşalımlara tanık olduğumuzda gerçek bir şimşek gördüğümüzü söyleyebiliriz. Ancak şimşeklerle yıldırımları birbirinden ayıran bir diğer önemli özellik ise hava durumudur. Yıldırımlar genellikle güçlü yağmurlara eşlik ederken şimşeklerin ortaya çıkması için illa havanın yağmurlu olması gerekmez. Birçok farklı çeşidi olan şimşekler içinde de elbette en özel olanları Kırmızı Cinlerdir. Peki, bu aşırı güçlü şimşeklere neden Kırmızı Cin diyoruz?
Saniyenin binde biri kadar kısa süren ama parıltısı 485 kilometreye yayılan bu şimşeklerin geleceğini öngörebilmek neredeyse imkansız. Aniden ortaya çıkıyorlar, kırmızı ve güçlü iplik benzeri dokularıyla gökyüzüne devasa bir imza atıp ışık hızıyla gözden kayboluyorlar. Bu aşırı hızlı, aşırı parlak ve biraz da ürkütücü yönleri ise onların Kırmızı Cin olarak anılmalarına neden oluyor. Oldukça kısa sürmelerinin bir sonucu olarak da teknolojik açıdan belli bir donanıma ulaşana kadar Kırmızı Cinlerin varlığını bilmiyorduk. Kulağa biraz garip gelse de sadece 30 yıl önce keşfettiğimiz bu ilginç şimşekler, güçlü fırtınalarda ortaya çıkıyor. Diğer şimşeklerden ayrılan yanları ise bulutlar arasında gerçekleşmemeleri, diyebiliriz.