Uzman isim uyardı! Tüm dünyayı endişelendiren virüste hijyen çok önemli

Uzman isim uyardı! Tüm dünyayı endişelendiren virüste hijyen çok önemli

Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Akalın, maymun çiçeği hastalığı hakkında yaptığı bilgilendirme toplantısında, bu hastalığın COVID-19 gibi küresel bir salgına dönüşmesinin beklenmediğini belirtti.

Kişisel hijyenin korunmasının önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Akalın, hastalığın kişiler arası yayılımının genellikle salgılar veya temas yoluyla gerçekleştiğini, hijyen kurallarına uyulduğu sürece endişe edilmesi gereken bir durum olmadığını ifade etti.

Prof. Dr. Halis Akalın, maymun çiçeği virüsünün Afrika'da uzun süredir var olduğunu ve ilk kez 1959'da maymunlarda tespit edildiğini, insanlarda ise ilk vakanın 1970 yılında Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde görüldüğünü hatırlattı. 2003 yılına kadar Afrika dışına çıkmayan bu virüsün, zoonotik bir hastalık olarak hayvanlardan insanlara bulaşabildiği gibi, insandan insana da geçebileceğini vurguladı.

YALNIZCA CİNSEL YOLLA BULAŞMIYOR

Hastalığın bulaşma yollarına değinen Akalın, virüsün cinsel temas yoluyla da bulaşabileceğini belirtti. Özellikle 2022'de Avrupa'da ve diğer ülkelerde görülen vakaların cinsel temasla bağlantılı olduğunu söyledi. Bunun yalnızca cinsel yolla bulaşan bir hastalık olmadığının altını çizdi.

BELİRTİLERİ NELER?

Virüsle temas sonrası 1-3 hafta arasında değişen bir kuluçka dönemi olduğunu belirten Akalın, bu dönemin ardından ateş, baş ağrısı, kas ve sırt ağrıları gibi belirtilerin ortaya çıktığını ve bu belirtileri takiben vücutta döküntülerin görülebileceğini ifade etti. Döküntülerin vücudun çeşitli bölgelerinde olabileceğini, cinsel yolla bulaşan vakalarda ise genital bölgede görülebileceğini belirtti. Ayrıca, döküntülerin ve kabukların bulaşıcı olduğunu vurguladı.

Maymun çiçeği hastalığında ölüm oranlarının düşük olduğunu söyleyen Akalın, 2024'te Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde yaklaşık yüzde 3 oranında ölüm bildirilmiş olmasına rağmen, bu oranın bile yüksek sayılabileceğini, çünkü hastalık izlem sistemlerinin yeterince gelişmemiş olduğunu belirtti.

Son olarak, bu hastalık için onaylanmış bir ilaç bulunmadığını ifade eden Akalın, bazı tedavi seçeneklerinin mevcut olduğunu ancak bunların henüz Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanmadığını, batı ülkelerinden bu ilaçların kullanımına dair raporların bulunduğunu söyledi. Koronavirüs gibi bir pandemi beklemediklerini, hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini yeniden vurguladı.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.