Dr. Çebi, “Kan örneğinde hastalık şüphesi varsa, testin tekrarlanması veya ileri tetkikler için aile hastaneye çağrılır. Bu aşamada yapılan ek testler ile çocuğun tanısı netleşir ve gerekli tedavi süreci başlatılır. Ülkemizdeki metabolik ve genetik hastalıkların yaklaşık yüzde 5’i bu yöntemle tespit edilebilmektedir. Küçük bir kan örneği ile bir yaşam kurtarılabilir” dedi.
Liv Hospital Samsun’da görev yapan Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, yenidoğan döneminde topuk kanı alımının önemine dikkat çekerek bilgi verdi. Dr. Çebi, topuk kanı testinin yenidoğanlar için hayati bir öneme sahip olduğunu ifade etti ve Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen bu uygulamanın, erken teşhis ile bebeklerin sağlıklı bir yaşam sürmelerine olanak tanıdığını vurguladı. İlk kan örneğinin, doğumdan sonraki ilk iki gün içinde hastanede alınması gerektiğini belirtti.
Topuk kanı testinin amacını açıklayan Dr. Çebi, ikinci kan örneğinin doğumdan sonraki ilk hafta içinde aile hekimliğinde alınarak ilgili merkezlere gönderildiğini ve bu testin toplum sağlığını korumayı hedeflediğini söyledi. “Negatif sonuç hastalık olmadığını gösterir ve bu normal kabul edilir. Ancak pozitif sonuçlar, yeni test yöntemleri ile doğrulanmalıdır” dedi. Testlerin, doğumdan sonraki ilk 4 hafta içinde yapılmasının ideal olduğunu belirtti.
Kan örneğinde herhangi bir sorun tespit edilmezse aileye bilgilendirme yapılmayacağını dile getiren Dr. Çebi, “Eğer test sonuçları için aranmıyorsanız, her şey yolunda demektir. Kan örneğinde hastalık şüphesi varsa, test tekrarlanabilir veya daha ileri tetkikler için hastaneye çağrılabilirsiniz. Bu durum sizleri endişelendirmemeli; bu süreç, sadece doğrulama ve olası bir hatayı önlemek amacıyla yapılır. Ek tetkiklerle çocuğun tanısı kesinleştirilir ve tedaviye başlanır. Bu yöntemle ülkemizde metabolik ve genetik hastalıkların yaklaşık yüzde 5’i tespit edilebilmektedir. Unutmayın, bir damla kanla bir yaşam kurtarabilirsiniz” şeklinde konuştu.