Star TV ekranlarının sevilen yapımlarından Yalı Çapkını her cuma seyircisini şaşırtmaya devam ediyor. Son olarak 51. bölümü ekranlara gelen dizinin en çarpıcı sahnesi Seyran karakterinin konuşması oldu. Kadın haklarına vurgu yapan konuşma, izleyiciden tam not aldı.
Başrollerinde Afra Saraçoğlu, Mert Ramazan Demir, Çetin Tekindor, Şerif Sezer , Gülçin Şantırcıoğlu, Diren Polatoğulları, Gözde Kansu, Binnur Kaya, Emre Altuğ gibi değerli isimlerin yer aldığı Yalı Çapkını dizisinin 51. bölümü dün akşam ekranlara geldi. Dizideki bir sahne, kadın haklarına vurgu yaptı ve sosyal medyada günün en çok konuşulanları arasındaki yerini aldı. Afra Saraçoğlu’nun canlandırdığı Seyran karakterinin verdiği bir röportajda dile getirdikleri hem dizide hem de gerçek hayatta soğuk duş etkisi yarattı.
SUNUCUYA VERDİĞİ CEVAPLA SARSTI
Dizinin bu hafta ekranlara gelen o sahnesinde Seyran, bir röportaja katıldı. Röportajın başlarında “Babam tarafından zorla dayak yiyerek evlendirildim” ifadelerini kullanan Seyran’ın o sözleri sahneye bomba gibi düştü.
Ardından Halis Korhan’ın ailesine uygun gelin adayını hamama toplattığı kızlar arasından seçtiğini söyleyerek sözlerine devam etti.
Sunucunun “Bizi izleyenlere, özellikle genç kızlarımıza ne söylemek istersiniz?” sorusu üzerine ise etkisi oldukça büyük bir cevap vererek izleyiciden tam not aldı.
Seyran, “Peri masallarına inanmasınlar. Hayat öyle bir şey değil. Sevgilerinin bedeli özgürlükleri olmasın. Hangi eşikten geçerlerse geçsinler; sakın onurlarını, gururlarını, karakterlerini kapının dışında bırakmasınlar” ifadelerini kullanırken, eş seçerken dikkat edilmesi gerekenin yakışıklılık veya zenginlik değil, iyi bir karakter ve anlaşabilme olduğunun altını da çizdi.
"KUŞAKTAN KUŞAĞA AKTARILIYOR"
Afra Saraçoğlu’nun hayat verdiği Seyran karakterinin sözlerinin devamında daha çarpıcı kelimeler kullanması dikkat çekti. İşte Seyran’ın en dikkat çeken o sözleri:
“Şiddetin her türlüsüyle mücadele etmeye çalışsınlar… Çünkü bir kadın olarak sizin çıkaramadığınız sesiniz çocuklarınıza suskunluk olarak miras kalıyor. Bugün size kalkan eli tutmaz da razı gelirseniz yarın o tokat korumasız bir çocuğun suratında patlıyor. Çünkü sevgi gibi nefret de insandan insana, kuşaktan kuşağa aktarılıyor, çoğalarak yayılıyor…”