'Yenidoğan çetesi'nin hesap günü geldi: Fırat Sarı'nın beyaz kıyafeti ve gelir açıklaması dikkat çekti

'Yenidoğan çetesi'nin hesap günü geldi: Fırat Sarı'nın beyaz kıyafeti ve gelir açıklaması dikkat çekti

Türkiye’nin son yıllardaki en büyük sağlık skandallarından biri olarak kayıtlara geçen “Yenidoğan Çetesi” davası başladı. Bebek ölümleri, nitelikli dolandırıcılık ve suç örgütü kurma iddialarıyla gündeme gelen dava, kamuoyunun yoğun ilgisini çekti. Başta mağdur aileler olmak üzere hukukçular, milletvekilleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri adliyede yer aldı. İşte detaylar

Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı en büyük skandallardan biri olan yenidoğan çetesinin hesap günü geldi. Türkiye'nin dört gözle beklediği davaya katılım yüksek. Duruşmada, HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, TBMM Adalet Komisyon Üyesi ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şengül Karslı, TBMM Adalet Komisyonu Üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile bazı baro başkanları, milletvekilleri, sivil toplum kuruluşları ile bazı siyasi partilerin temsilcileri ve çok sayıda avukat yer aldı.

İLK GERGİNLİKLER

Mahkeme başkanı, salon şartlarının yetersiz olması sebebiyle TBB Başkanı Sağkan'ın müşteki avukatlarının bulunduğu sıradan kalkarak izleyiciler kısmına geçmesini istedi. Bu talebe tepki gösteren avukatlar ile mahkeme başkanı arasında tartışma yaşandı.

HEYET SALONDAN AYRILDI

Tartışmanın büyümesi üzerine heyet salondan ayrıldı. Bir süre sonra heyetin salona dönmesiyle duruşma başladı. Mahkeme başkanı, duruşmaya gelen baro başkanlarının isimlerinin zapta geçirileceğini belirterek, onlar adına Sağkan ile Kaboğlu'na söz verilmesine karar verdiklerini kaydetti.

FIRAT SARI'NIN BEYAZ KIYAFETİ TEPKİ TOPLADI

Sarı, kimlik tespitinde bekar ve 2 çocuk babası olduğunu söyledi. Klinik doktoru olduğunu söyleyen Sarı aylık kazancının ise 400 bin lira olduğunu belirtti. Muhabir Rojda Altıntaş Fırat Sarı'nın adı okununca el kaldırdığını ve duruşmaya beyaz bir kıyafetle geldiğini aktardı. Avukat Zafer İşeri A Haber'e yaptığı açıklamada, "Beyaz ceketi, beyaz önlüğün karşılığı şeklinde giymiş olabilir. Mahkeme heyeti buna kanmayacak ve layık oldukları cezayı verecektir." ifadelerini kullandı.

İDDİANAMEDE NELER VAR?

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.

İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.

Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.

Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.

Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede bildiriliyor.

NE KADAR CEZA İSTENİYOR?

İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere, toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.

Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.

İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.

Soruşturma kapsamında, İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.

Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.

YORUMLAR
YORUM YAZ
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.