Stanford Üniversitesi'nden araştırmacılar, 600 gönüllüyü seçerek başladılar bu çalışmaya. Ancak bu gönüllüler siyah tişörtler giydiler, makyaj yapmadılar ve sakalları da olmadı. Yani, kişisel tarzlarından bağımsız olarak nötr fotoğraflar çekildi.
Sonuçlar şaşırtıcıydı: Araştırmacılar, daha liberal düşünen kişilerin genellikle alt yüzlerinin ve çenelerinin daha küçük olduğunu keşfettiler. Diğer yandan, muhafazakar eğilimler gösterenlerin alt yüzleri daha büyük ve çeneleri daha belirgin kare şeklindeydi.
Bu bulgular, yüzlerin algılanma şeklinin, kişilerin davranışlarını ve psikolojik özelliklerini nasıl şekillendirebileceğini öne sürüyor. Araştırmacılar, bunu "kendi kendini gerçekleştiren kehanet etkisi" olarak tanımlıyorlar.
Yani, daha büyük çeneli kişiler genellikle toplumsal açıdan daha baskın ve siyasi olarak muhafazakar olarak algılanıyorlar, bu da zamanla onları gerçekten de bu yöne çekebiliyor.
Araştırmacılar, bulguların yüksek doğruluğunu göz önüne aldıktan sonra gizlilik ve yüz tanıma teknolojisinin düzenlenmesinin ne kadar kritik olduğunu vurguluyorlar. Ayrıca, yaşam deneyimlerinin yüzümüz üzerinde de aynı derecede bir etkiye sahip olduğunu öne sürüyorlar.
American Psychologist dergisinde yayınlanan çalışmada şu satırlar yer aldı: "Örneğin, liberaller genellikle daha yoğun ve içten gülümsemeye eğilimlidirler, bu da zamanla kırışıklık izleri bırakabilir. Muhafazakarlar ise daha öz disiplinli olma eğilimindedirler, bu da daha sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemelerine yol açar, az alkol ve tütün tüketirler, daha iyi bir diyet uygularlar; bu da yüzlerindeki yağ dağılımını ve cilt sağlıklarını etkileyebilir."
