Son yıllarda oluşan yüksek enflasyon, yatırımcıların varlıklarını döviz ve altında muhafaza etmeye çalışmasına sebebiyet verdi.
Son yıllarda oluşan yüksek enflasyon, yatırımcıların varlıklarını döviz ve altında muhafaza etmeye çalışmasına sebebiyet verdi.
Her dönemin ‘güvenli limanı’ olarak nitelendirilen altına yönelik talep ise tarihi seviyelere ulaştı.
Durum üzerine harekete geçen ekonomi yönetimi, işlenmemiş altın ithalatına yönelik çok sayıda kısıtlayıcı tedbirler getirdi.
Söz konusu kısıtlayıcı adımların geçici bir süreliğine alındığı ve ekonomide yaşanacak olası iyileşmenin ardından eskiye dönüleceğine yönelik beklentiler ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in açıklamaları sonrasında yerle bir oldu.
BAKAN ŞİMŞEK SEKTÖRÜ TOPA TUTTU
Bakan Şimşek, atılan adımlar sonucu ekonomide oldukça olumlu sonuçlar görüldüğünü kaydederek, kısıtlamaları hedef alan sektör temsilcilerini topa tuttu.
Kota uygulamasını eleştirenleri "çıkar çevresi" olarak nitelendiren Şimşek, şu ifadeleri kullandı:
"Altına yönelik biz bir kota uygulamasına gittik. Tabii ki çıkar çevreleri memnun değil... Valla kusura bakmasınlar, bir metali ülkede olmayan döviz kaynaklarıyla ithal edeceksiniz, sonra bir köşede atıl olarak duracak. Bunun neresi memleketin menfaatine?"
ALTIN İÇİN YENİ YASAKLAR GELEBİLİR
Şimşek’in ifadelerinin ardından piyasalarda kısıtlayıcı adımlara yenilerinin eklenebileceği ile ilgili söylentiler yayılmaya başlandı.
Geçtiğimiz yıl çeyrek ve yarım gram altınlara getirilen yasağa benzer bir şekilde 22 ayarlık gram altınların üretimine son verilebileceği konuşulmaya başlandı.
31 Mart yerel seçimleri sonrasında Türk lirasının reel olarak değer kazanması piyasalardaki altın ve döviz talebini baskıladı.
Ancak ekonomide yaşanabilecek yeni bir dalgalanmada yurttaşların fiziki altına erişmede sıkıntı çekebileceğini belirten kuyumculuk sektörü kaynakları, altın ithalatına yönelik tedbirlerin serbest piyasa ekonomisi gereğince sonlanması çağrısında bulundu.
