Bayburt'un Aydıncık köyünde 2018 yılında keşfedilen, fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, uzun yıllar boyu yöre halkı tarafından çıra görevinde yakacak olarak kullanıldı.
Şimdilerde ise, 3'te 1 oranında altında eşdeğer olduğu anlaşıldı.
Kuyumculuk Teknolojisi Bölümü öğretmeni Gökhan Polat öncülüğünde kursiyerlerle atölyede işlenerek tespih, yüzük, bileklik, kolye, küpe gibi aksesuar yapılıyor.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Doğu Karadeniz Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığına (DOKAP) sunulan 'Yöresel Üretim Yerinde İstihdam' projesi çerçevesinde Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü bünyesinde kehribar işleme atölyesine başlandı.
Türkiye'de tek olma özelliği taşıyan kehribar taşının hediyelik eşya olarak değerlendirilmesi ve nitelikli insan gücünün yetiştirilmesi amacıyla kurulan atölyede, uygulamalı eğitimler yapılmaya başlandı. Bununla birlikte kursta, kehribar işlemeciliği öğretilerek kehribar taşının bir sektör olarak Bayburt'ta yer bulması ve yaygınlaşması amaçlanıyor. Hediyelik eşya olarak kullanılmasının yanında manevi ve tıbbi alanlarda da kullanımı bulunan kehribar taşının, bir yer altı zenginliği olarak Bayburt ekonomisine de katkı sağlaması hedefleniyor.
Çalışmaların aralıksız bir şekilde titizlikle sürdüğünü belirten Kuyumculuk Teknolojisi Bölümü öğretmeni Gökhan Polat, "Aydıncık köyünde çıkan kehribar, yıllarca yakıt olarak kullanılmış. Biz bu ürünü kursiyerlerle birlikte çalışarak takı ve aksesuar haline getiriyoruz. Hem Bayburt yöresine katkıda bulunmak, hem de ülke ekonomisine katkıda bulunmak için çalışıyoruz" diye konuştu.
Uzun bir süre kehribar taşıyla hobi olarak ilgilenen Bayram İpek isimli kursiyer, geldiği kursta kehribar işleme tekniklerini öğrenerek, bir hevesle başladığı kehribar işinde şimdi profesyonel olarak devam ediyor. Bayburt kehribarını tüm dünyaya duyurmak amacıyla kehribar işleme işini severek yaptığını söyleyen İpek, "Yaklaşık 4 sene kadar Bayburt kehribarıyla yakından ilgilendim, 2 senedir profesyonel olarak çalışıyorum. Halk Eğitimi Merkezi bünyesinde açılan kehribar atölyesinde Bayburt kehribarından kolye, bileklik, tespih gibi farklı ürünler üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Bizim buradaki yoğun çalışmalarımızın amacı, Bayburt kehribarını Türkiye'ye ve tüm dünyaya duyurmak, kehribarı görünür kılmak" dedi.
Atölye çalışmaları hakkında bilgiler veren Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Selçuk Çakmak, atölyede üretilen ürünlerle ülke ekonomisine ciddi anlamda katkı sağlayacaklarını ifade eden, "Kurumumuz bünyesinde istihdama yönelik mesleki beceri kazandırmaya yönelik, hobi kurslarımızın içerisinde kuyumculuk atölyemiz de mevcut. Bu atölyenin bizim için önemi büyük çünkü Bayburt'un bir değeri olarak bilinen kehribar burada işleniyor. Sadece Bayburt'ta çıkarılan bir taştan bahsediyoruz, Bayburt kehribarının hem Türkiye'de hem de dünyada tanınması açısından atölyede yapılan çalışmaları önemsiyoruz." diyerek, çok değerli bir parça olduğunu dile getiren Müdür Çakmak; "Kehribar, Erzurum'un Oltu taşından daha önemli bir taştır.
Oltu taşı bildiğiniz fosilin kendisidir. Kehribar ise amber dediğimiz, çamın kendi reçinesinden oluyor ve sadece Bayburt'ta çıkıyor bu yönüyle çok değerli bir parça. Kehribarın tanıtılması lazım, onun içinde işlenerek hediyelik eşya haline getirilip insanların beğenisine sunulması gerekiyor." şeklinde konuştu.