Yanlış ekonomi politikaları nedeniyle kontrolden çıkan dolar/TL paritesi, 2021 yılının son çeyreğinde önlenemez bir hızla yükselirken, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), mevcut siyasi iktidarın talebi üzerine son çare olarak 21 Aralık 2021'de Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasını hayata geçirdi.
Türkiye'de 1960 ve 1970'li yıllarda uygulanan DÇM (Dövize Çevrilebilir Mevduat) sistemiyle paralel özellikler taşıyan KKM, her ne kadar AKP yönetimi tarafından "Liralaşma" olarak kamuoyuna sunulsa da, hesaplardaki mevduatın tamamen dolara endeksli olması, söz konusu uygulamanın iktisatçılar tarafından 'dolarizasyon' olarak değerlendirilmesine neden olurken, KKM havuzundaki toplam varlıklar da hacim olarak dolar varlıklarına dahil edilerek hesaplandı.
22 YILIN EN YÜKSEK SEVİYESİNDE
14 ve 28 Mayıs tarihlerinde yapılan seçimler nedeniyle döviz kuru üzerindeki baskıları yaz aylarında başlatan ekonomi yönetimi, özellikle 2023 yılının ilk haftalarından itibaren piyasayı tamamen kıskacına alma yoluna gitti.
Merkez Bankası, döviz talebi yaratacak her türlü uygulamanın önünü tıkarken, seçimlerden önce yeni bir kur krizi yaşanmaması için varlık sahiplerine KKM teşvik edildi. Kur Korumalı Mevduat uygulaması, verilen yeni teşvikler ve düzenlemeler ile yatırımcılar için çok daha cazip hale getirilirken, günü kurtarmak için hazine ve bankaların sırtına binen yük giderek ağırlaştı.
Son olarak gelinen dramatik tabloyu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) açıkladığı veriler gösterdi. 23 Haziran 2023 itibariyle bankacılık verilerini açıklayan kurum, KKM hesaplarındaki toplam mevduatın 2 trilyon 719 milyar 608 milyon liraya ulaştığını belirtti.
KKM NEDENİYLE ORTAYA ÇIKAN KUR FARKININ MALİYETİ GİDEREK ARTIYOR
Söz konusu rakam, tüm zamanların rekoru olmasının yanı sıra, KKM'deki büyüme artışı seçimlerin son bulmasına rağmen tüm hızıyla devam ediyor. 28 Mayıs seçimlerinin ardından hızla yükselen dolar/TL paritesi, KKM'de parası bulunan vatandaşlara ödenecek faiz tutarlarını da 350 milyar lira yükselmiş oldu.
Maliyetin bu denli yukarı çıkması, ekonomistler tarafından söz konusu uygulamanın bir an önce sonlandırılması gerektiğine dikkat çekilmesine neden olurken, AKP'nin yeni ekonomi yönetiminin de KKM ile başı derde girmiş durumda.
Açıklanan yeni kabinede Hazine ve Maliye Bakanlığına getirilen Mehmet Şimşek, görevi teslim alırken yaptığı konuşmada, eski ekonomi yönetimini "Akıl dışı politikalar" ile itham etmiş ve yeni dönemde, iktisat biliminin geleneksel yaklaşımlarına dönüleceğinin sinyallerini vermişti.
YENİ EKONOMİ KADROSUNUN KKM'Yİ TASFİYE ETME PLANI ORTAYA ÇIKTI
Bu doğrultuda yapılan bir diğer atama ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Başkanlığına Hafize Gaye Erkan'ın getirilmesi oldu. Tüm bu gelişmeler uluslararası piyasalarda olumlu karşılanmış olmasına karşın, Türk ekonomisinin KKM hesaplarını nasıl tasfiye edeceği bilinmezliğini korumaya devam ediyor.
Havuzda biriken mevduatın 100 milyar doları aşmış olması, hızlı ve tepeden inme bir tasfiye sürecini imkansız hale getirirken, KKM'deki birikimin hızla döviz tevdiat hesaplarına kaymasının yeni bir kur krizine neden olmasından korkulmakta.
Kulislerde paylaşılan bilgilere göre, ilk aşamada yaz aylarında alınacak karar ile KKM'ye yeni katılımcıların alınması durdurulacak. Halihazırda uygulamada parası bulunanlar ise, vadeleri tamamlanıncaya kadar mevduatlarından kaynaklı elde ettikleri kazanımları eksiksiz şekilde almaya devam edecek.
Sürecin kontrollü bir şekilde yürütülmesi halinde, yaz aylarında ülkeye girecek turizm gelirleri kaynaklı döviz nedeniyle yeni bir kur krizi yaşanmadan KKM'nin tasfiye sürecine başlanılması hedefleniyor.