Ekim ayının sonlarına doğru gelirken havaların iyice soğumasıyla birlikte hastalık sayıları arttı
Ana öğünlerde mutlaka bir kış sebzesi yemeği, ara öğünlerde de taze kış meyvelerini yemeyi ihmal etmeyelim. Kış sebzeleri karaciğerin detoks yapma etkisini arttırır, kış meyveleri de bağırsaklardaki ağır metallerin hızlıca atımına destek olur.
Kışa girerken mevsiminde sebze, meyve ve taze otları tercih etmek kış hastalıkları için birer kalkan olduğunu unutmayalım. Ana öğünlerde mutlaka bir kış sebzesi yemeği, ara öğünlerde de taze kış meyvelerini yemeyi ihmal etmeyelim. Kış sebzeleri karaciğerin detoks yapma etkisini arttırır, kış meyveleri de bağırsaklardaki ağır metallerin hızlıca atımına destek olur.
BAĞIŞIKLIĞI DESTEKLEYEN 5 KIŞ SEBZESİ
1 PIRASA: Mangan, folat, demir, B6 ve C vitamininden zengin olan pırasa bu özel kompozisyonuyla kan şekerini dengelemede yardımcıdır. Vücuda alınan şekerin hem daha yavaş emilmesi hem de enerji olarak kullanılmasında görev alır.
2 KARNABAHAR: Karnabahar iyi bir diyet posası kaynağı olması nedeniyle mide boşalmasının yavaşlamasına katkıda bulunur. Böylece tokluk süresini uzatarak daha iyi bir iştah kontrolü sağlayabilir. Yapısındaki sülforan ve indoller sayesinde kanser savar özelliği de var. Vücudunuzun antioksidan kapasitesini artırmak istiyorsanız bolca karnabahar yemeyi ihmal etmeyin.
3 KEREVİZ: Kereviz antioksidanlar, vitaminler ve minerallere ek poliasetilen adı verilen madde sayesinde vücutta hasar oluşturan serbest radikallerin üretimini engelleyerek kanser oluşumuna karşı koruyucu rol oynar. Çalışmalarda kerevizin özellikle göğüs kanseri, bağırsak kanseri ve lösemiye karşı etkili olabileceği bildirilmiştir. Ayrıca kerevizin içerdiği apiuman isimli antioksidan maddenin mide ülseri hastalarında mide zarındaki hasarı iyileştirdiği araştırmalarla gösterilmiştir.
4 BEYAZ LAHANA: Lahana, potasyum içeriği sayesinde idrar ile sodyum atımını artırarak kan basıncını düzenler. Lahananın içerdiği indol ve izotiyosiyanat bileşenleri nedeniyle guatrojenik etkiler gösterebildiği, tiroid bezinin büyümesi ile karakterize guatr hastalığına yol açabildiği bilinmekte. Ancak sebzelerin pişirilmesi sırasında, uçucu olan bu maddelerin miktarı azalmakta. Bu nedenle guatr hastaları lahanayı çiğ tüketmekten kaçınmalı
5 ALABAŞ: Alabaşta bulunan sülfaran adlı madde karaciğeri temizleyen, prostat ve kolon kanserini önleyen özelliğe sahip. Portakaldan daha yüksek miktarda içerdiği C vitamini sayesinde dolaşım sisteminin iyi çalışmasını sağlar. Ayrıca bolca potasyum mineralini barındıran bu kök sebze vücudun kısa süreli asidoza geçişini sağlayarak dolaşımı rahatlatır.
TOKSİNLERİ UZAKLAŞTIRAN 5 KIŞ MEYVESİ
1 NAR: Diyabette nar suyu içimi kolesterolün emilimini azaltır, dışkı ile atımı artırır. Hipertansiyon hastalarında ise nar tansiyon yükselmesini önleyici etki sağlar. Tansiyon hastaları bir su bardağı nar suyu ile kan basınçlarını kontrol altında gün boyu rahatlıkla tutabilirler. Diyabet hastaları yemeklerin ardından bir küçük kase nar tanesi tüketirse kan şekerleri dengelenir.
2 MANDALİNA: Mandalinadaki antioksidanlar kanser önleyici özelliklere sahiptir. tümörlerin büyümesini ve yayılmasını önleyebilir, ameliyattan sonra yara iyileşmesini teşvik edebilir ve toksisitesini azaltırken kemoterapinin etkinliğini artırabilir. Narenciye meyvelerindeki flavonoidler, mide kanseri, meme kanseri, kolon kanseri ve akciğer kanserleri dahil olmak üzere bazı kanserlerin riskinin azalmasıyla ilişkilendirilmiştir.
3 MÜRDÜM ERİĞİ: Diyet lifi bakımından çok yüksek olması sebebiyle yiyecekleri sindirim sistemimizde hareket ettirmeye yardımcı olur, kabızlığı, şişkinliği, krampları ve daha ciddi durumları da ortadan kaldırır.
4 GREYFURT: Glisemik indeksi düşük olması, yüksek oranda diyet lifli olması, düşük kalorisi ve kandaki insülin düzeyini düzenlemesi nedeniyle de kilo verme diyetlerinin meyveler içerisindeki sihirli yıldızıdır. Ancak bilinen greyfurt yağ yakar ve içerisinde yağ yakıcı enzimler vardır fikri doğru değildir. Kilo vermedeki etkisi sadece az kalorili ve düşük glisemik indekse sahip olmasıdır.
5 HÜNNAP: Demir, kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, manganez minerallerinin de iyi kaynağı olan hünnap fenolik bileşiklerden de zengindir. Bu minik meyvenin içerisinde bolca bulunan izoproterenol adlı fenol antioksidanının kalp kası hastalıklarını önleyebildiği ve vücutta biriken alüminyum toksininden arındırdığı rapor edilmiştir.
METABOLİZMAYI YENİLEYEN 5 TAZE OT
1 MAYDANOZ: Sindirim enzimlerini uyararak sindirim rahatsızlıklarını dindirilmesinde etkilidir. İnce bağırsaktaki peristaltik hareketleri arttırır. Mide ve bağırsaklarda gaz birikmesini önler. Toksinlerin vücuttan atılmasını sağlar, kanı temizler. Kansızlık, mesane iltihaplanması, kum, romatizma, böbrek taşı, tansiyon ve damar sertliğine karşı etkilidir.
2 DEREOTU: Kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinde bol taze dereotu tüketmek kolay kilo vermeye yardımcı olur. Dereotunda bulunan biyoaktif bileşen eugenol, kan şekeri seviyelerinin dengede olması konusunda etkilidir. Bu sayede anti-diyabetik bir özellik gösteren taze dereotunun tüketilmesiyle insülin üretimi aktive olur. Ayrıca dereotundaki flavonoidler kalp sağlığını korumada ve felç riskini azaltmada önemli roller oynar.
3 ROKA: İçerdiği yüksek miktardaki A, C, K vitaminleri, folat ve demir sayesinde bağışıklık sisteminin güçlenmesine, kemiklerin korunmasına ve anemiye karşı yararlı etkileri bulunmaktadır. Rokadaki glukozinolatlar, pankreas, meme, prostat, kolon ve akciğer kanserlerine karşı bir koruma oluşturulmasında destek olur. Göz sağlığının korunmasında etkili beta-karoten ve lutein gibi besin bileşenlerini de içerir.
4 FESLEĞEN: Beyinde strese yanıtı ve daha birçok fonksiyonu düzenleyen hipotalamohipofizeal- adrenokortikal aksis'in işlevlerini düzenleyerek stresi ve anksiyeteyi azaltıyor. Ayrıca fesleğenin içerisinde bulunan kan şekerinin düşürmede etkili olan ursolit asit, alfa glukozidaz intibitörü gibi iş görerek, bağırsaklarsan glukozun emilimini azaltır.
5 SEMİZOTU: Doymamış yağ asitlerinden; özellikle omega 3 yağ asitleri, a-linolenik asit, EPA, DHA, glutatyon, glutamik asit ve aspartik asit bakımından zengin olan semizotu, bu özelliklerinden dolayı haftada üç kez tüketilirse vücudu kalp hastalıklarına karşı korur. Antiinflamatuvar etkileriyle de hücrelerin korunmasını sağlar. Aynı zamanda annelerde sütü artırır ve sinirleri yatıştırarak beyin yorgunluğunu önler.
SAĞLIĞA FAYDALI 5 BİTKİ ÇAYI
1 IHLAMUR: Ihlamur çayı içerisindeki özel bileşen kumarik asit sayesinde kasılma ve ağrı oluşumunu önler bu nedenle menstrüasyon döneminde tüketilmesi yararlıdır. Ihlamur çayını yaparken kaynatmayın çünkü bu yöntem ıhlamurun polifenol içeriğinin azalmasına neden olur ve ıhlamurun sağlığı koruyucu tüm etkisi kaybolur. Bu nedenle ıhlamur çiçeklerini antioksidan kapasite için en optimal sıcaklık olan 80-90 derecedeki sıcak suda, 5-10 dakika demleyerek tüketin.
2 ADAÇAYI: Adaçayı midede yanma, şişkinlik sorunlarının önlenmesinde birebirdir. Adaçayını yine gaz söktürücü ve hazmı ve sindirimi kolaylaştırıcı etkisi olan, sağlığa yararlı uçucu yağlardan zengin kakule ile birlikte demlediğinizde mideyi rahatlatıcı etki daha da artacaktır.
3 MELİSA: Rahatlatıcı ve yatıştırıcı etkisi nedeniyle aşırı strese iyi gelmektedir. Hem antispazmodik hem de yatıştırıcı olarak ikili bir role sahip olan anksiyetenin viseral somatizasyonunda etkin bir şekilde kullanılır. Ayrıca gaz giderici, antiviral, antioksidan ve anti-hormonal özellikleri nedeniyle kullanılması önerilmektedir.
4 PAPATYA: Yemeklerden sonra içilen papatya çayının mide asitlerini azaltabileceği ve böylece midede ülser sorunu yaşayan bireylerde ülsere sebep olan bakteri büyümesini önleyerek yarar sağlayabileceği bildirilmektedir.
5 HİBİSKUS ÇAYI: Hibiskusa has antioksidanlar çok az da olsa kalsiyum, magnezyum ve potasyum içermesi besleyici olarak değerli olmasını sağlamaktadır. Hibiskusa o güzel kırmızımsı portakal kabuğu arası rengi veren antosiyanidin bolca bulunur. Bu antioksidanın antiviral etkisi ve kardiyovasküler hastalıklar üzerinde yararları bulunmaktadır.