İzmir'i sık sık kötü kokusuyla gündeme getiren körfez, kentin en büyük tehlikesi değil. Prof. Dr. Doğan Yaşar, zeminin her yıl çöken kentin sular altında kalma tehlikesi olduğunu belirtiyor. Önlem alınmazsa deniz suyunun Basmane'ye kadar gelebileceğini ifade eden Yaşar, "İzmir'in en büyük sorunu ne ulaşım ne körfezin kokması ne kirlilik ne de başka bir şey" diyor.
İzmirliler koku sorunu nedeniyle şikayetçi olsa da bu gidişle kokacak bir İzmir bile kalmayabilir. Zemin çökmesine karşı önlem alınmaması durumunda İzmir'i su basacağı uyarısı duyanları tedirgin etti. TÜBA Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, "50 yıl uzun vade ama çok da uzun sayılmaz. Bir anda geliyor, sizi yakalıyor” diye konuşuyor.
İZMİR ATLANTİS'E DÖNEBİLİR
İzmir'de zeminin her yıl 1 ile 1,5 santimetre arasında çökmesi, deniz seviyesindeki yükselişin ortalamanın üzerine çıkmasına neden oluyor. Bu durum, Alsancak Kordon başta olmak üzere sahil şeridindeki bölgelerin ileriki yıllarda sular altında kalma riskini gündeme getiriyor.
İzmir'in en büyük sorununun kentin çökme problemi olduğunu belirten Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Deniz seviyesi dünyada her yıl yaklaşık 2,5 ile 3 milimetre arası yükselir. İzmir'de bu rakam 1,5 santimetrelere geliyor. Çünkü İzmir çöküyor. İzmir Basmane'den Alsancak'a kadar dolgu alanı. Dolgu alanları binaların ağırlığı da yüklendiği için yavaş yavaş çöküyor" diye konuşuyor.
BİNALAR YAPILIRKEN KOT YÜKSELTİLMELİ
Kenti etkileyen 26-27 Kasım 2023'teki yağışlarda Alsancak'ta suyun yaklaşık 300-400 metre içeri girdiğini söyleyen Prof. Dr. Yaşar şu ifadeleri kullandı:
"Bu bir uyarı. Çünkü bir dahaki sefere daha çok su içeri girecektir. Basmane'de birkaç bin sene önce deniz kabuklarını görüyoruz. Bir zamanlar orası denizdi. Denizi ne kadar doldursanız doldurun, eğer önlem almazsanız deniz gelip alacağı yeri dolduracaktır. Binalar yapılırken kot yükseltilmesi gerekiyor."
ÇAKARTA VE MEXİCO CİTY ÖRNEKLERİ
Cakarta ve Mexico City'de de aynı durumun söz konusu olduğunu belirten Prof. Dr. Yaşar, "Orada çökme çok daha hızlı. Yılda 10-15 santimetre çöküyor. Onlar çareyi alanı boşaltmakta buldular, yavaş yavaş alanı terk ediyorlar. Çünkü doğanın hızıyla baş etmek mümkün değil" dedi.