Tarım ve Orman Bakanlığı, tüketicileri korumak ve ürünlerdeki sahtecilik ve taklidi önlemek amacıyla "Türk Gıda Kodeksi Tereyağı ve Sadeyağ Tebliğ Taslağı"nı hazırlayarak kamuoyunun görüşüne sundu. Bu düzenleme ile tereyağı ve sade yağın hijyenik ve teknik standartlara uygun şekilde üretilmesi, saklanması, paketlenmesi, depolanması, taşınması ve pazarlanması için gerekli şartlar belirlendi. Yeni düzenlemeye göre, tuz ilave edilmeyen tereyağının süt yağı oranının en az yüzde 82 olması gerektiği belirtildi.
Konuyla ilgili açıklama yapan Dr. Mehtap Er Kemal, tereyağının bileşimi hakkında herhangi bir değişiklik olmadığını vurguladı. "Tereyağı, yüzde 80 süt yağı, yüzde 2 protein ve diğer kuru maddeler, yüzde 16 su içeriği ile tanımlanıyordu. Tebliğde kalan yüzde 2'lik kısmın tuz veya süt yağı olması konusunda net bir ifade yoktu, bu da piyasada sahtecilik ve taklit sorunlarına yol açtı. Bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı yeni bir düzenleme getirdi ve tuzsuz tereyağlarında süt yağı oranı yüzde 82'ye çıkarıldı," dedi.
Tüketicilerin sahte ve taklit tereyağını nasıl anlayabileceğine dair bilgi veren Dr. Kemal, "Tereyağının en az yüzde 82 süt yağı içermesi gerekiyor. Bitkisel yağ ilavesi veya patates nişastası kullanımı ile yapılan sahtecilikleri laboratuvar ortamında fiziksel ve kimyasal yöntemlerle tespit edebiliyoruz. Ancak tüketiciler, bıçak testi veya sürülebilirlik gibi basit yöntemlerle sahte tereyağını ayırt edemez. Tereyağının kendine has bir görüntüsü, kokusu ve tadı olmalı, vücut sıcaklığında erimeli. Bitkisel yağ katkılı tereyağı daha çabuk erir ve yağ sızması gözlenebilir," şeklinde konuştu.
Tonya tereyağının önemine değinen Dr. Kemal, "Trabzon'un Tonya ilçesinde üretilen ve coğrafi işaret alan Tonya tereyağının Osmanlı döneminden beri meşhur olduğu biliniyor. Karadeniz Bölgesi’nin coğrafi özellikleri ve yaylacılık kültürü bu ürünün kalitesini artırıyor. Doğal otlarla beslenen hayvanların sütlerinden elde edilen tereyağının rengi, A vitamini ve beta karoten açısından zengin otlarla beslenmelerinden dolayı sarıdır," dedi.
Tüketicilere de tavsiyelerde bulunan Dr. Kemal, "İyi bir etiket okuyucusu olmak çok önemli. Gıda güvenliği ve halk sağlığı açısından Bakanlık tarafından belirlenen parametrelere dikkat edilmeli. Tükettiğimiz ürünlerin içeriği, menşei ve üretim şekli hakkında bilgi sahibi olursak, sahtecilik ve taklit ürünlerle ilgili sorunları en aza indirebiliriz," diyerek sözlerini tamamladı.
